Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Demirel 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Demirel o açıklamasında hastalığa ilişkin tıbbi bilgiler verdi.
Oluşumunu, gelişimini ve sürecini anlattı.
Dahasında hastalığın ülkemizde geldiği boyutu ortaya döktü.
Rakamlar vererek yaptı bunu Demirel...
Örneğin şu cümleleri söyledi;
"Ülkemizdeki 350 bin Alzheimer hastası ve bu hastaların aileleri de hesaba katıldığında hastalığın çok geniş bir kitleyi ilgilendirdiği görülmektedir. Yapılan bir araştırma hastaların yüzde 75'inin hastalık hakkında bilgi sahibi olmadığını, hastaya bakım verenlerin yüzde 27'sinde ciddi depresyon ve tükenme bulunduğunu göstermiştir. Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle hastalık hakkında dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak, erken tanıya yardımcı olmak amaçlı halkımızı bilgilendirmek önem taşımaktadır!..."
***
Tam 350 Bin kişi bu hastalıktan muzdarip.
Hastalığı yaşayanlar ile o hastaların bakımından sorumlu olan kişileri de aynı tablo içerisine alırsak sıkıntının büyüklüğü ortaya çıkıyor.
***
'Neden anlatın tüm buları?' diyeceksiniz, biliyorum.
Sözü Tepebaşı Belediyesi'nin Alzheimer Merkezi'ne getireceğim.
TOKİ'nin yaptığı sonra belediyeye kalan konutlarının Alzheimer Projesine dönüştürüldüğü o alanın önemini anlatacağım.
***
Tam 30 dönüm üzerine kuruldu Tepebaşı Belediyesi'nin Alzheimer Merkezi.
57 villadan oluşuyor.
Üç basamaklı hizmet veriyor.
Alzheimer, Sağlıklı Yaşlanma, Engelli Bakımı...
Şu an için 80 hasta yer alıyor!
***
Proje hızla geliştiriliyor bu arada.
Geçtiğimiz günlerde 'Zihinsel Engelliler Montaj Atelyesi' açıldı.
Zihinsel engellilerin rehabilitesini üstleniyor burası.
BEBKA hibesi ile yeni birimlerde yine merkeze dahil ediliyor.
Fizik tedaviden tutunda, seralara, uğraş alanlarına kadar komple bir yaşam ünitesi oluşturuluyor.
Yakın gelecekte de bu merkez 250 kişinin faydalanacağı bir kapasiteye bürünecek.
Kısacası;
Bakım alanları, uğraş atelyeleri, hobi bölümleri, tedavi birimleri...
Hızlı büyüyor Alzheimer Merkezi...
Şehrin yeni bir yaşam alanı haline geliyor.
Bu haliyle de Türkiye'de hem bir ilk, hem de örnek olma özelliğini de taşıyor.
***
Demirel'in hastalığa dair verdiği bilgileri neden başa yazdığımızı da açıklayalım.
Bu merkezden bile siyaset çıkarmaya çalışanlar, işin ciddiyetini bu rakamlardan daha iyi anlayabilir diye düşündük.
Bu sayede de belediye tarafından yapılan ve yapılmak istenen şey de, bu şekilde daha iyi anlaşılmış olacaktır.
ODUNPAZARI NEREYE GİDER?
Tepebaşı bölgesi Çukurhisar'a doğru genişleyecek.
Vaziyet onu gösteriyor.
Özellikle Batıkent'in gelişimi, şehrin batıya doğru gelişimine işaret ediyor.
Çukurhisar hatta bir gün Bozüyük ile yapışık bir toplu yaşam olabilir.
***
Ataç bu konuya bir kez daha dikkat çekince, Odunpazarı geldi aklımıza...
'Odunpazarı nereye genişleyecek?'
Asıl soru galiba bu olmalı!
Çünkü;
Odunpazarı, Tepebaşı'ndan daha fazla bir nüfusa sahip ve Tepebaşı gibi büyümek istiyor.
Ancak;
Bölgenin çevresi tam anlamıyla kapanmış durumda.
Bir tarafta ESOGÜ, bir tarafta mezarlık, diğer tarafta da OSB...
Geriye bir şey kalmadı zaten.
Bakalım Odunpazarı bu işi nasıl çözecek?
Gelecek adına planlamalar nasıl yapılacak?
Merak ediyoruz doğrusu...
