
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ANA DİLDE EĞİTİM BÖLÜCÜLÜKTÜR
Başbakan Sayın Erdoğan, Diyarbakır Barosu Başkanı, anadilde eğitim ve üniversitelerde Kürdoloji bölümleri açılması önerisine: 'Sadece Kürt kökenli vatandaşlar yok. Çerkezler, Lazlar var. Başkaları isteyince ne olacak? Bizde güzel bir laf var, atış serbest, bekâra karı boşamak kolay' cevabını vermişti.
Ne oldu bilinmez, Sayın ERDOĞAN, bu görüşünden vazgeçti, Nitekim Başbakan Sayın ERDOĞAN, Türkiye'de, 36 farklı etnik unsur bulunduğunu belirterek, anadille eğitimi, sürekli gündemde tuttu. Bu gelişme üzerine, AKP tarafından, etnik yapıya, özellikle de Kürtlere, anadille ilgili, pek çok hak getirildi. Hatta 2014 yılında, üniversite tercihi yapacak olanlara, Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü seçebilecekler.
Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ' ta, bu tür söylemleri ile dikkat çekiyor. Nitekim Bursa Çerkez Kültür Derneği'nce düzenlenen gecede, Çerkezlere övgülerde bulunarak, talep olması durumunda, Çerkezce' nin, okullarda seçmeli ders olarak okutulabileceğini belirttikten sonra, " Artık okullarda, tercihli dersler konusunda talep olduğunda, Çerkezce'nin de öğretilmesi mümkün olacak." dedi.
Hülasa başbakan Sayın ERDOĞAN' a göre, Türkiye'de 36 dil bulunuyor. Bunları da, "Abazaca, Abhazca, Adigece, Arapça, Arnavutça, Avarca, Azerice, Boşnakça, Pomakça, Bulgarca, Romani, Domani, Ermenice, Gagavuzca, Gürcüce, Hemşince, Hertevince, Kabardeyce, Kazakça, Kırgızca, Kırım Türkçesi (Balkan Tatarcası), Kumukça, Kürtçe, Yahudi İspanyolcası, Ladino, Lazca, Osetçe, Özbekçe, Pontusça (Trabzon Rumcası), Yunanca, Süryanice, Tatarca, Türkçe, Türkmence, Uygurca ve Zazaca" olarak tanımlıyor.
AKP iktidarı, uygulamaya alındığında felaket olabilecek, anadilde eğitimin, özel okullarda, yapılmasının önü açtı. Özel Öğretim Kurumları, kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının, günlük yaşamlarında, geleneksel olarak kullandıkları, farklı dil ve lehçelerle, eğitim ve öğretim yapmak amacıyla, özel kurslar dışında, özel öğretim kurumları da açılabilecek. Dil ve lehçeler, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilecek.
Seçim propagandalarında, Türkçe' den başka dil ve yazı kullanılmasına ilişkin yasak ve bu yasağa ilişkin yaptırım kaldırıldı. Seçimlerde, Türkçe' nin, yanı sıra farklı dil ve lehçeler de kullanılabilecek.
Anadile eğitime, AKP içinde de karşı olanlar var. Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Başkan Sayın KUZU, AKP 'de, kendisinden farklı düşünen isimler olduğunu da söyledi. Anadilde eğitime, ABD ve Belçika örneklerini veren Kuzu, "ABD'de 72 millet 51 eyalet var. Hepsinde İngilizce eğitim yapılır. Anadilde eğitim ülke de huzuru da bozar görüşündedir.
Ayrıca CHP Liderlerinden, Sayın BAYKAL' ın, "...Üniversitelerde, ana dilde eğitim için kürsü kuralım. Milli eğitime bağlı okullarda seçmeli de olsa anadili öğretelim ve eğitim yapalım. Yani, tarihi, biyolojiyi, edebiyatı anadilde öğretelim. Uygulaması Türkiye' yi bölünmeye götürür. " sözleri AKP iktidarı tarafından dikkate alınmadı. Maalesef, Türkiye, iktidar eliyle, tehlikeli bir senaryo ile karşı karşıyadır.
Ana dille eğitimin sakıncaları, devleti yönetenler tarafından da sıkça gündeme getirildi. Nitekim TBMM Başkanlarından, Sayın Toptan, 'Kürtçe eğitim, seçmeli ders gibi düzenlemelerin anayasada, yer almasını, Türkiye için en büyük tehlike ve yanlış olarak görüyorum. O zaman Türkiye'yi, paramparça ederiz.' sözlerine katılmamak mümkün mü?
Ana dilde eğitim, talebi asla masum değildir. Ana dilde eğitimi bilinçli bir şekilde dayatan partilerin ve buna taşeronluk yapan sivil toplum örgütlerinin, asıl amacı Üniter yapıyı bozmaktır. BOP, özerklik ve devlet isteklerinin alt yapısıdır.
Masum bir kültürel hakkın tanınması sorunu olarak Türkiye'nin önüne getirilen anadille eğitim, PKK ve yandaşları için, taşıdığı hayati önem, Türk milletinden, ayrı bir millet kimliği ve ayrı milli mensubiyet duygusu yaratılmasında, dilin temel vasıta olmasından kaynaklanmaktadır. Yine PKK ve sanal aydınlarca istenen anadille eğitim ve yayın, Türk milletinde buluşmuş insanlarımızın, farklı milli kimlik şuuru yerleşmesinin, en etkili vasıtası olarak görülmektedir. Bu tablo Balkan Toplumlarında da yaşandı. Sonuç ise ortadadır.
PKK ve yandaşları, emperyalist ülkelerin, senaryolarının bir taşeronudur. Maalesef, Emperyalist ülkeler, bazı "ERMENİ" ve "KÜRTLERİ", Türk toplumu üzerindeki hedeflerini gerçekleştirmek için, her dönem "TAŞERON" olarak kullanmak istedi. Bugün de anadil safsatası ile amaçlarına ulaşmak istiyorlar.
Türkiye'de, yalnız bir etnik gruba, verilecek tavizler veya haklar ve anadille eğitim "ATEŞLE OYNAMAK" tır. Çünkü Türkiye'de, yalnız Kürtler yok. AKP' ye göre, 36 etnik grup var. Ancak bugün, hiçbirinin, diğerinden farkı yok. Etnik gruplara, ayrıcalıklı haklar verilmesi, Özellikle de "ANA DİLLE EĞİTİM" Türkiye için felaket olur.