(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

ANLAYANA...


Bu sezon Eskişehirspor maçlarında gecelerin yüzü bile bembeyaz oluyor.
Bu takım, kompleksli bir başkana ve kalitesi tartışılacak futbolculara kaldığı içindir ki... Eskişehirspor sizlere ömür! Durum böyle olunca...
Birinci sınıf kahır oluyor maçlar...
***
Maçın başında yine yapay bir baskı... Engin Bekdemir'in direkte patlayan şutundan sonra bir kıvılcım bekliyorsun!
Bir bakıyorsun ki kalesinde gol gören Eskişehirspor'da kronik hastalık haline gelen içe kapanıklık baş gösteriyor yine. Her geçen dakika sahada küçülen bir futbolcu topluluğu çıkıyor ortaya...
Sonra bırakın hücum yapmayı, topa ayak koyan adam bile göremez hale gelmemiz zaten doğal.
Gördük ki kayıp istihkakını aşmış bir takım yine korkaklığın arkasına saklandı.
Bu demektir ki, Eskişehirspor'a bir "ruh sponsoru" gerekiyor.
Ölülere hayat vermek adına...
***
Şimdi buradan tekrar soruyorum nerede o beyefendiler...
Mesut Hoşcan'ın geldiği günden bu yana sırf yalakalık olsun diye günahlarına arka çıkanlar... Lütfen bir zahmet şimdi öne çıksın. Görelim yiğitleri.
***
Eskişehirsporluların resmen düşleriyle oynadılar.
Sadece kendi çıkarları için.
Koltuklarını kaybetmemek adına ve birçok şeyi kaybetmek uğruna yaptılar bunu.
Ve koca Eskişehirspor, birkaç adamın yanlışlarına eğildi.
Şimdi rakipleri tarafından fıkralarla anılıyor.
Cenaze ilanları veriliyor futbol semalarında.
***
Hiçbir gerçek yanlışları kadar iyi anlatamaz Mesut Hoşcan'ı...
Eskişehirspor'un bugünleri, kulübün iyi yönetilemediğinin belgesidir. Bireysel kompleksler. Hoşcan'ın sözde mali disiplin adına onca üç kuruşluk adamlara milyonlar harcaması ve yetmezmiş gibi teknik adamların dahi transferlere aracılık etmesi, takımın her geçen gün kötüye gitmesinin sebebidir.
Peki alınan bu adamlar(Ben Khalifa, De Federico) Eskişehirspor forması altında, neyin karşılığıdır?
Gördüklerimizi kim yorumlar? Anladık... Skibbe, Mesut Hoşcan'ın arkadaşıymış, Eskişehirspor'un teknik direktörü değil! Kendilerini kulüplerine ait hissetmeyenler, gemilerini de kurtardılar.
Kendilerini de...
Merak etmeyin.
Birisi kulüpten alacaklarını aldı, diğeri ödül olarak Yunanistan'ın başına geçti.
Olan Eskişehirspor'a oldu.
***
Başarısızlığın ve yıkımın atölyesi diğer yöneticilerdir.
Kimileri alkış tuttu, kimileri seyretti.
Tıpkı bir maçı seyreder gibi.
Oysa bir kulübün ruhunu zedeleyen yanlışlara suskun kalmak da suçtur.
Ama bilinmelidir ki... Bu takımın katliam sanıkları orada duruyorsa.
Eskişehirspor'un büyüklüğü de onların karşısında duracaktır.
***
Eskişehirspor'da olağan üstü seçim yolu görünüyor.
Bu işin politikası ne olursa olsun. Mesut Hoşcan ve onu temsil eden bütün güçler gidecektir.
Ya da Hoşcan'a yolu gösterecek bir yönetim ruhu belirecektir.
***
Kimse merak etmesin.
Eskişehirspor onları unutmaz. Bir takımı bu hallere getireni kim unutur ki!
Bugün bir hüzün tablosudur Eskişehirspor. Ve belki de yarınlara borçlu.
Ama ligden düşülse de Eskişehirspor'un ruhu bu borcu ödeştirecektir.
***
Sayın Hoşcan hafta içi koltuğu önceki başkan Halil Ünal'a bırakmama kararı almış?
Hep derim o koltuğa oturan Kulüp kendinin zannediyor.
Keşke bu o koltuğu korumaya endeksli toplantılarınızda azıcık da bu takımı nasıl ayağa kaldırırım derdinde olsaydınız!
***
Bir koltuk, hiç bu kadar paralanmamıştı. Hiç bu kadar çıkara dayalı bir maceraya sürüklenmemişti.
Öyle bir duruma getirdiler ki kulübü.
Anladık ki, Halil Ünal ya da Hoşcan fark etmez...
Gerçek şu ki hangisi o koltukta oturursa otursun... Bir gözü kulübü kurtarmanın derdinde... Diğer gözü çıkarlarının peşinde olacak. Hem de bundan önce olduğu gibi, istenildiği biçimde...
Sonrasında ise denklemi çözmek zaten hiçte zor değil...
Bu yüzden kişiler üzerinden başkanlık tartışmalarına değil, bu kulüpte reform yapacak düzgün bir yapıya ihtiyaç var.
Ama anlayana...













Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi