1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Arada kaynayıp giden bir tespit...



Geçtiğimiz hafta söylenmişti o söz.
Sözün sahibi Vali Güngör Azim Tuna idi.
Yer ise: İl koordinasyon kurulu toplantısıydı.
Demiryolu'nun yer altına alınması sonrası, üzerinde oluşan alana yapılan düzenlemeye ilişkin, toplantıda sıranın geldiği Gar müdürüne "Niçin düzenleme kapsamında otopark yok?" sorusunu sormuştu vali Tuna.
Otopark olmadığı cevabını aldığında ise sitem dolu o sözü söylemiş ve:
-" Sormadan etmeden, herkes Ankara'da oturduğu yerden proje yapıyor" demişti.
Belki üzerinde çok durulmadı bu sözün.
Belki bir anda, Eskişehir için ne denli önem taşıdığı anlaşılamadı.
Kim bilir?
Belki de seçim telaşı ve gündemine kurban gitti bu önemli söz.
Aslında bu sözle ortaya konulmuş tespit, Eskişehir gerçeğini de ortaya koyan son derece doğru bir tespitti.
-" Sormadan etmeden, herkes Ankara'da oturduğu yerden proje yapıyor"
Tespitin güzelliğine bakar mısınız?
-"Sormadan etmeden"
Yani...
Eskişehir halkı ne ister umursamadan...
Yani...
Ankara'da oturan adamların Eskişehir'i ilgilendiren projeleri masa başında yapıyor olması.
Hep böyle olmadı mı?
Her defasında yapmadılar mı bunu?
Stadyumdan Gar binası yerine kadar hangi projeyi sordular Eskişehirliye?
Eskişehirlinin hangi isteğine "Tamam" dediler?
Hiçbirine!
Tıpkı, yer altına alınan demiryolunun üzerinde yaptıkları gibi.
Tıpkı, Vali Tuna'nın yaptığı o müthiş tespit gibi.
"Sormadan etmeden..."
Ankara'da oturdukları yerden yaptılar yapacaklarını.
Hadi onlar bunu hep yaptılar da...
Onların bu yaptığını bu şehrin halkına doğru bir işmiş gibi yıllarca dayatanlara ne demeli?
Bu şehrin seçtiği insanların, Ankara'da oturduğu yerde proje yapanlara, "Bu halkın istemediği şeyleri nasıl yaparsınız?" diyememiş olmalarına ne demeli?
Şehirde yaşayanların oylarıyla seçilmiş olmalarına rağmen, atanmış bir bürokratın yaptığı tespiti bile bugüne kadar yapma cesaretini bulamamış olmalarına ne demeli?
Söyleyin Allah aşkına?
Ne demeli?

.....

Yönetim kabahati kimsede aramasın.

İşlerin kötü gittiği futbol takımında önce futbolcular suçlanır.
Ardından taraftar...
Bu arada Basın da nasibini alır.
En son takımı çalıştıran hocanın sırtına sarılır fatura.
Bu süreç, bir anlamda, yönetimlerin genelde birkaç hafta daha görevde kalması için başvurduğu bir yöntemdir.
Bunların hiçbiri fayda sağlamadığında, yani kötü gidiş devam ettiğinde yönetimler başta yapacağını en son yapar ve istifa eder.
Ancak...
Bu olduğunda, yani istifa geldiğinde artık iş işten geçmiştir.
Takım küme düşmüştür artık.
Eskişehirspor, yukarıda anlattığımız böylesi bir süreci yaşıyor.
Bu süreci yaşamasından da anlaşılıyor ki, bazı yanlışlar yapılmış.
Her galibiyete 1 Milyon liranın üzerinde para verilen bir lig için iyi transferler yapılamamış.
Kadro, diğer takımlara bakıldığında son derece yetersiz kalmış.
Takım, tehlike sınırları içinde bulunan diğer takımların durumlarını iyileştirecek bir takım haline gelmiş.
Sonuç olarak...
Gelinen noktada, yönetim için istifa kaçınılmaz gözüküyor.
Hatırlarsınız.
Halil Ünal iki kez kulüp başkanlığına aday oldu.
İlkinde, başkan iken kaybetti.
İki kez başkan olmak isteyen ve olamayan Halil Ünal'ı, n bir anlamda bu kulübe bir daha başkan olabilmesinin de yolu tamamen kapandı.
Ancak görülen o ki, Halil Ünal'ın bu kulübe artık başkan olamayacağının yolunu kapatan bu yönetim, başarısızlığı ile kapattığı bu yolu bugün için ardına kadar açtı.
Kısacası...
Halil Ünal yarın bir gün bu kulübün yeniden başına geçerse, mevcut yönetim hiç kimseyi suçlamasın.
Zira...
Ünal'ın yeniden bu kulübe başkan olması için ne gerekiyorsa yaptı.
......

Nabi Avcı son derece başarısız.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na katıldığı bir televizyon programında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın başarılı olup olmadığını soruyorlar.
Kılıçdaroğlu hiç düşünmeden cevap veriyor ve "Son derece başarısız" diyor.
-"Neden başarısız?" Diye sorulduğunda da:
-"Eğitim- öğretim, bir partinin politikalarını yansıtacak bir sistem değildir. Ne yazık ki Nabi Avcı'nın bakanlığı boyunca eğitim resmen AK Partinin politikasını yansıtan bir hal aldı. O yüzden son derece başarısız" cevabını veriyor Kılıçdaroğlu.
.......

Mihalıççıklılar çok hareketli ve hararetli

Nedim Öztürk AK Parti eski Milletvekili.
Hafta sonu Eskişehir'e gelmiş.
Gelir gelmez de soluğu Mihalıççık'da almış.
Aynı zamanda hemşerisi olan AK Parti 3 ncü sıra milletvekili adayı Emine Nur Günay'ın bu defa seçileceğini söyledi önce.
Ardından da...
-"Bunu nereden mi çıkartıyorum? Hemen söyleyeyim. Mihallıççıklıları bu defa oldukça hareketli gördüm" dedi.
Nedim Öztürk 7 Haziran seçimi öncesinde de gelmiş.
-Emine Hanım o seçimde de adaydı. Ancak o zaman tanınmıyordu. O yüzden Mihalıççıklılar kendisini tam anlamıyla sahiplenemedi. Zaten buna vakit de yoktu. Ama bu kez durum farklı görünüyor. Mihalıççıklılar Emine hanım'ı hem kabullenmiş, hem de sahiplenmiş. Kendisi de bu arada iki seçim arasını iyi değerlendirip, kendisini kabul ettirmiş."diyor.
Emine Nur Günay'ın mutlaka vekil seçilmesinin gerektiğini de söylüyor Nedim Öztürk.
Zira.
-"Pozisyonu icabı yeri gelir bakandan daha faydalı olur. Bu da Eskişehir için önemli" diyor.



Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi