
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ARTIK MESUT HOŞCAN VAR!
Geçtiğimiz hafta ESTV'deki Parantez programında uzun uzadıya konuştuk.
Seçime birkaç gün kalmıştı.
Konuştuklarımız arasında hep Halil Ünal ve yönetiminin yanlışları vardı.
Öyle olmak zorunda kaldı daha doğrusu...
Çünkü yapılanları, yaşananları bir bir saymaya başladık ki, bir anda önümüzde upuzun bir liste oluştu.
Onların neler olduğunu biliyorsunuz işte.
Ümit Karan'lar, Zafer Tüzün'ler, tapeler.
İstanbul takımları ile kurulan ilişkiler.
Fındıklar, fıstıklar, jeepler, Boyd'lar, otel faturaları bilmem neler...
***
Konuyu Alper'in transfer sürecindeki yanlışlara getirecektik ama çokça fırsat olmadı.
Başta da dediğimiz gibi, yanlışların sonunu bulamadık.
Tüm bunları konuşurken de aklımıza da şu geldi;
"Halil Ünal'a karşı seçim bugün kazanılmazsa, bir daha ne zaman kazanılır ki?"
***
Seçimin mevcut yönetimden gitmesinin ana nedenleri bunlar.
İşin detaylarında daha farklı şeyler var.
Taraftarın küstürülmesi, parasız biletler, vaatlerin tutulmaması, şeffaflıktan uzak kalma, tek adam yönetiminin oluşması, yandaş medyanın ortaya çıkarılması, kente sırt dönülmesi, 'ben yaptım oldu' mantığı, taleplerin görmezden gelinmesi gibi...
Size onlarca madde sayabilirim.
***
Ortada böylesine bir Eskişehirspor vardı işte.
Bu yüzden seçim günü buradan delegelere seslendik;
"Elinizi vicdanınıza koyupta oyunuzu kullanın" dedik.
***
Belli ki, delegeler de öyle yaptı.
Ünal'ın çok güvendiği isimler bile kendisine oy kullanmadı.
'Delegeler kişileri değil, Eskişehirspor'u, Eskişehirspor'un geleceğini düşündü çünkü!'
Halil Ünal ile birlikte pek çok isimde yenildi bu yüzden.
Hatta bazı isimler, ikinci kez dolaylı olarak yenilmek zorunda kaldı bu yıl!
***
Tüm bunlardan sonra da şehir birden hareketlendi.
Ve ardından üzerine ölü toprağı dökülen koskoca camia birden ayağa kalktı.
***
Kutlamalar akşamdan başladı.
Kulübün kuruluş kutlamaları ile birleşti.
Sonrasında oluşan hava ise yıllardan bu yana özlenen havaydı.
Küskünler "buradayız" mesajları yolladı, "taraftar "elimizden gelen desteğe hazırız" yorumlarını...
Şehir ise ufak ufak kırmızılarla siyahlarla süslenmeye başlandı.
***
Dedikodudan, şaibeden uzak hocamızda geldi aynı gece.
İmzalar atılacak artık.
Bununla birlikte elbette takım içerisine de yeni bir hava gelecek.
Kaprislerden, çok bilmişliklerden, ikiliklerden, adam kayırmacılıklardan uzak şekilde antre edilecek kadro.
Hak eden giyecek formayı, özellikle gençler için sahiden de gün doğacak.
***
Dünden bugüne gelen ve gelinen durum bu.
Şimdi, "Seçimi Halil Ünal mı kaybetti, Mesut Hoşcan'ın hiç mi katkısı yok" diye soracaksınız...
Kuşkusuz Hoşcan'ın azmi, isteği en büyük rolü oynadı.
Şuna inanın ki;
"Seçimi kazandım, Büyük Eskişehirspor'u inşa ediyorum" görüntüsünü vermeseydi;
Hoşcan belki de kaybedecekti.
Çünkü inandırıcılıktan uzak kalacaktı.
Ancak, işte o imajı iyi verdi, inandırdı herkesi, kabul ettirdi delegelere de seçimi kazanacağını...
Sonrasında ise, daha önceden de söylediğimiz gibi;
"Neredeyse tüm kenti arkasına aldı, kitleleri ayağa kaldırdı ve peşinden gelmelerini sağladı"
En önemlisi de;
Rakibi bunca hatayı arka arkaya yaparken;
"Tek bir cümle dahi olsun, belden aşağı vurmadı, muhalefet gibi muhalefet yaptı ve haklı olarak kazandı"
Yani başkanlığı kendisine helali hoş olsun.
O derece bir seçim kazandı.
***
Gelelim bundan sonrasına...
İşte bundan sonrası çok önemli.
Çünkü ortada verilmiş büyük vaatler var.
Ne kadarı hayata geçer şimdilik belirsiz.
Fakat, bunlardan önemlisi, "Bugün arkasına aldığı rüzgarı kaybetmemeli"
Şehrin yaşadığı havayı kaçırmamalı.
Eğer bunu başarırsa, sportif anlamda gelecek olumsuz sonuçların üzerini kapatmaya çalışmaz.
O sonuçları taraftar başta olmak üzere bu şehir kapatır.
Yeter ki doğru adımlar atılsın.
O adımlar camianın geleceğine doğru yön alsın.
***
Bundan sonrasını yarın konuşmaya devam edelim...