15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ terör örgütü ile alakalı kişiler gözaltına alınmaya başlandı.
Gözaltına alınanların da emniyet ve savcılık ifadeleri çeşitli medya organlarında yayınlandı.
Bunun üzerine mahkeme, ifadelere yayın yasağı getirdi.
Getirilen yayın yasağını anlamak mümkün.
Öyle ya, verilen ifadeler arasında bazı insanların kaçma şüphesi bulunabilir.
Yayınlanan ifadeler nedeniyle birileri başta tedbirler alabilir.
Ya da...
Söz konusu ifadelerde devletin gizli sayılabilecek bilgileri olabilir.
Bunların hepsine eyvallah...
Ancak...
Gözaltına alınan Fetö'cülerin ifadelerine yayın yasağı gelirken, FETÖ'ye yıllarca hizmet etmiş, sonra da ayrılmış insanların hemen her akşam hemen her TV kanalında söylediklerine niçin yayın yasağı gelmez?
İşte bunu bir türlü anlamak mümkün değil.
Her akşam bu cemaate yıllarca hizmet etmiş, bir sürü alınan kararda pay sahibi olmuş, verdikleri kararlar nedeniyle birçok insanın mağduriyetinde katkısı olmuş insanlardan artık resmen gına geldi.
Adamlar bir taraftan iktidar partisine yağ çekme telaşında bir taraftan da sürekli "Yakalananlar daha yüzde 19 bile değil" gibi laflarla söz konusu örgütü resmen parlatma derdinde.
Söylediklerine baktığınızda, örgütle ilgili öyle müthiş bilgiler falan da yok.
Dahası...
Her çıktıkları programda, bir önceki programda söylediklerini tekrar edip duruyorlar.
İlginç olan da...
Örgütün iyi yönleri nedense hep onlar içindeyken olmuş.
Örgütün ne kadar kirli ve pis işi varsa, nedense hep onlar ayrıldıktan sonra yapılmış.
Sonuç olarak...
FETÖ terör örgütü ile ilgili gözaltına alınanların ifadelerine yayın yasağı getiren mahkemeler biran önce şu eski FETÖ'cülerin televizyon kanallarında cır cır ötmelerine de kesinlikle yayın yasağı getirmeli.
Bunu, soruşturmaların salahiyeti açısından olmasa bile, insanların bunları her akşam dinleyip,kabız olmasını engellemek için yapmalı.
Bu ne yahu!
.....
İlginç olaylar bunlar...
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çok şey yaşandı.
Gözaltılar, açığa almalar, tutuklamalar.
Yaşanan bu süreçte insanı hayrete düşüren olaylar da yaşanmadı değil.
Örneğin:
Tarihte ilk kez, Astsubaylıktan subaylığa geçen ve normalde Binbaşılığa kadar yükselebilen askerlerden biri son YAŞ kararlarıyla General oldu.
Ancak...
YAŞ kararıyla General olan isim, ertesi gün FETÖ soruşturması nedeniyle gözaltına alındı.
Diğer bir örnek daha da ilginç.
Fetö soruşturmasında gözaltına alınanları dayaktan geçiren Emniyet amiri, fetö üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.
Bir diğer örnekte ise, Fetö soruşturması kapsamında Aydın'ın Karacasu kaymakamını gözaltına alan Emniyet müdürü, aradan geçen iki gün sonra FETÖ örgüt üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.
Dedik ya süreç içinde çok şey yaşandı diye.
Bu anlattıklarımız da yaşanan olaylar arasında ilginç olanlardı.
.....
Gerçekçi tahlili dışarıdan gelenler daha iyi yapıyor...
-"Eskişehir, modern ve büyük bir kent olmasının yanında, küçük bir kentin huzuru ve rahatlığını da içinde barındıran bir kent"
Geçmişte, bir ülke genelinde yayın yapan ünlü bir radyo kanalının spikeri tarafından yapılmıştı bu tespit.
Radyo aracı canlı yayın için Eskişehir'e gelmiş ve bu geliş esnasında şehri gezen program yapımcısı Eskişehir'i bu şekilde tanımlamıştı.
Doğrusunu söylemek gerekirse hoşumuza gitmişti bu tanım.
Önceki gün bir tanıdık geldi İstanbul'dan.
Eskişehir'e ilk kez geliyormuş.
-"Doğrusu böyle bir şehir bulacağımı zannetmiyordum" diye başladı anlatmaya.
Ardından da...
-"Ben İstanbul dışında bir yerde yaşayabileceğimi hiç zannetmiyordum ama Eskişehir'i görünce burada rahatlıkla yaşayabileceğime karar verdim. Çünkü İstanbul'da olan hemen her şey burada var. Dahası, Eskişehir, İstanbul'un çoğu semtinde olmayan sosyal ve kültürel yaşama sahip" dedi.
Aslında Eskişehir ile ilgili söylediği kısaca Hem "Modern ve Büyükşehir", hem de "Küçük bir kentin rahat ve huzuruna sahip" vurgusuydu.
İçinde yaşamalarına rağmen bu kenti beğenmeyenler olsa da, Eskişehir bugün için Türkiye'de en çok konuşulan kent konumunda.
En çok konuşulan bir kent olma unvanını da, son yıllarda gerçekleştirdiği değişime borçlu.
Dahası...
Değişimi yaşarken, küçük kent ruhunu kaybetmemesi en belirgin özelliği bu kentin.
İşte bu nedenle her gün insanlar geliyor Eskişehir'e...
İşte bu nedenle, özellikle hafta sonları çeşitli kentlerden gelen otobüsler dolaşıyor kentin çeşitli mekânlarında.
Bu yüzden akşam olduğunda kentin eğlence mekânları tıka basa doluyor.
Bu yüzden cadde ve sokaklarda artık Ankara, İzmir, İstanbul ve diğer illerden gelen kafileler yadırganmıyor...
Şu bir gerçek ki...
Eskişehir'e gelip, gezip gidenler...
Eskişehir'de yaşayanlardan daha iyi ve gerçekçi Eskişehir tahlili yapıyor.
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Hocaya yeni tayin olduğu bir kasabada derdini açmak için bir bayan uğramış. Fıkra bu ya, kadın kendisini sürekli aldatan kocasından muzdarip intikam hırsıyla yanıp tutuşuyor ve aynı yöntemle intikam almak istiyormuş ancak günahından da biraz korkuyormuş. Sonuçta tüm cesaretini toplayıp bizim hocaya gitmiş. Hoca efendi ben kocamı aldatacağım ama kiminle aldatsam daha az günah işlerim diye sormuş. Muhtarla aldatırsam ne olur demiş cehennemde 20 yıl yanarsın cevabı almış. Belediye Başkanını sormuş onda da 15 yıl cehennemde yanarsın cevabı almış. Hiç tanımadığı adam için 10 yıl kocasının arkadaşı için ise yine 10 yıl gibi cevaplar almış. Nihayetinde peki hocam ya seninle aldatırsam diye sorunca bizim hoca şöyle cevap vermiş: Seni hınzır demek cennette gözün var...