AKP'nin oy oranının, yüzde 47'ye dayanması, bazı köşe yazarlarını ve siyasileri olumsuz etkiledi. Kimisi, sandıktan beklediği sonuçlar çıkmadığı için, seçmenin aklının ipotekli olduğunu söyleyecek kadar ileri giderken, kimisi de halkın yalan söylediğini ve yardım olarak dağıtılan yiyeceklerle kandırılıp ve satın alındığını ileri sürdü.
AK Parti'nin, başarılı sonuç alması, özelikle de her iki seçmenden birinin AK Parti'yi tercih etmesi, bazı kişi/kişileri ve siyasi partileri de şok etti. Hatta AK Parti' yi, tercih eden seçmenler, " yalancı ve satılmış" olarak tanımlandı.
Aslında hayal kırıklığına uğrayan kesimleri, hoş görmek gerekir. Seçimlerden önce, dere görülmeden paçalar sıvandı. Cumhuriyet mitingleri, sahte birleşmeler, insanları umutlandırdı ve bir beklenti içine soktu.
CHP' li Onur Öymen, seçim sonuçlarını, mantık dışı olarak kabul ederken, MHP Genel Sekreteri Özgür Çakmak:". Bu halk, ihanete göz yummuştur, bu halkla yola çıkılmaz. Ortaya çıkan bu tablodan utanç duyuyorum. Şehidine ihanet eden, bir halkla karşı karşıyayız. Bu tablonun tek sorumlusu halktır. Halkımız bu kadar çıkarcı olmamalıydı. Ben bütün dünyayı neredeyse dolaştım ama bu halk kadar kişiliksiz bir halk görmedim. " sözleri, kabul edilecek sözler değildir. Çakmak, bu sözleri, seçilememenin verdiği eziklikle mi söyledi bilinmez ama bu sözler, hiçte kendisine yakışmadı. MHP' nin de, görüşleri olmaz. Ayrıca beğenmediği tablonun sorumlusu halk değil, kendileridir.
Halkı hor görmek ve anlamaz yerine koymak haksızlıktır. Ayrıca bugünkü, AK Parti iktidarını ve ona oy veren insanları eleştirenler, beğenmedikleri bu tabloda veya AK Partinin başarısına, hiç mi katkıları yok?
Doğrudur; seçimler öncesi, bazı partiler ve kesimlere göre, Türkiye'de, çiftçi, esnaf, işçi, köylü, memur tükenme noktasına geldi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik vardı, Milletimizin, büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altındaydı. . Türkiye, yabancı karanlık odakların kazanç kapısı olmuştu. Borsa; adeta yabancıların, Türkiye'yi, bir nevi sömürme aracı haline getirilmişti. Ve Türkiye'de, kapkaç, terör, yağma tırmanmıştı. Patrikhane, ruhban okulu, yabancı kolejler ve papazlarla sürdürülen misyonerlik faaliyetleri, tehlikeli boyutlara ulaşmıştı. Demek ki halkın, böyle bir tablodan veya söylentiden haberi yok. AK Parti İktidarından, memnunlar. Bunu da AK partiyi tercih ederek gösterdiler.
Ayrıca laik, cumhuriyeti savunan, yolsuzluk ve yoksulluğa karşı çıkan partileri övenler, veya iki torba kömür, bir paket yiyecek ve dağıtılan 300 milyon liraya, bu denli yeğleyeceğini hesap edemedik, teşhisi koyanlar, CHP lideri Sayın Baykal'ın "Al ye, ananın aksütü gibi helal, ama oyunu satma" önerisini unutmuşlar. Bu kesimler, AK partinin başarısını gölgeleyecek arayışı bırakmalı, önce kedilerini sorgulamalıdır, "Nerede hata yaptık veya yapıldı?"sorusuna da cevap aramalıdırlar.
Maalesef AK Parti' nin, başarısı üzerinde yorum yapanlar veya düşünce üreten insanlar, konuyu, objektif bir analiz yaparak değerlendirmiyor. Veya kendi görüşünü, geçerli kılan ön bakış açısıyla değerlendiriyor. Oysa bilimde ve hizmette, duygusallığı yer yoktur. Bilimsel ve akılcı düşünmek gerekir.
Herkes yanılabilir; ancak yorum yaparken kesin çıkarımlara varmamak ve İnsanların keskin önyargılı çıkarımlar içerisinde olmamaları gerekir. Beklenen tepki, direkt savunmaya girmek yerine, gerekçelerini ortaya koymaya çalışırken, kendisini de daha objektif bir tahlile tutabilmelidir.
Artık gerçekleri görelim. Türk milletinin yaklaşık yarısı, AKP'den memnundur. Bu demektir ki, birilerin söylediği gibi, işsizlik, yoksulluk, terör, dış politika yenilgileri, haksızlık, adaletsizlik, gelir dağılımı, iki seçmenden birinin sorun değildir! Demek ki Esnaf, çiftçi, memur, işçi, emekli, ev kadını, öğrenci... Ülkenin, gidişinden memnundur.
Herkes kabullenmelidir ki, ortaya konan bu olumsuz tabloya rağmen, AK Parti, her iki seçmenden birinin oyunu alarak, tek başına iktidar oldu. AK parti'yi eleştirmek, ön yargılı davranıp, yargısız infaz yapmak yerine, AK Parti' nin, niçin başarılı olduğu ve muhalefetinde de niçin hezimete uğradığı sorgulanmalı, herkeste işini yapmalıdır. Çünkü AK PARTİ'NİN BAŞARISI, MUHALEFETİN BAŞARISIZLIĞININ DA KANITIDIR.
Ayrıca atalarımız, " AT BİNENİN, KILIÇ KUŞANANIN" demiştir.
