Ataç’tan ‘’itiraf’’ anlamı taşıyan açıklamalar ve oluşan sorular

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Haber Ajansı’ndan gazeteci arkadaşımız Ayşe K. Uçak’ın sorularını yanıtlıyor.

Yanıtlarken de esiyor, gürlüyor.

Ancak istediği kadar esip gürlesin, ortada duran somut gerçekler var.

O gerçekler varken söyledikleri pek de inandırıcı gelmiyor.

Bazı yanıtları da var ki, ‘’itiraf’’ anlamı taşıyor.

Birisi maaşlarla ilgili…

‘’…Kesintilerimiz tamamen vergi kaynaklı ve bu nedenle zaman zaman maaşlarda sıkıntı yaşanabiliyor. Ancak bu, maaşların hiç ödenmesi şeklinde değil… Bir takım miktarlarını azaltarak verdik. Ödemeler, ilk hafta içerisinde tamamen kapatılıyor.’’

Evet, Tepebaşı Belediyesi maaşları ödemekte zorluk çekiyor.

Ahmet Ataç’ın gösterdiği ‘’kesintiler’’ gerekçesinin oluşturduğu bir soru var.

Aynı durum Odunpazarı Belediyesi için de geçerli…

İyi de Odunpazarı Belediyesi, maaşları gününde ve eksiksiz olarak öderken Tepebaşı Belediyesi neden ödeyemiyor?

Aynı soru ‘’kıdem tazminatları’’ için de geçerli…

Tepebaşı Belediyesi emekli olan personelin kıdem tazminatlarını ödeyemiyor.

Ahmet Ataç da itiraf ediyor zaten…

‘’…Bizi en çok üzen konulardan biri ise kıdem tazminatları… Emeklilik yasasında yapılan değişiklik nedeniyle tahminimizden fazla arkadaşımız emekliye ayrıldı. Bu nedenle kıdem tazminatlarını ödeyemedik. Ancak en kısa sürede bu ödemeleri de tamamıyla kapatacağız.’’

Personel maaşları için oluşan soru kıdem tazminatları için de geçerli…

Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyelerinde de çok sayıda çalışan emekli oldu.

Tazminatlarını aldılar.

Büyükşehir Belediyesi’ni bir kenarda tutalım…

Odunpazarı Belediyesi’nde ödenen kıdem tazminatları Tepebaşı Belediyesi’nde neden ödenemiyor?

Aslında iki sorunun yanıtı da belli…

Kısaca ‘’hesap kitap bilmezlik’’ dense olur.

Neyse…

Ahmet Ataç, yıllar önce yapılanları anlatıyor.

Kendisinden önceki yıllara atıfta bulunup ‘’şu yoktu’’, ‘’bu yoktu’’ diyor.

‘’Benden önce’’ dediği 26 yıl öncesi…

Yahu, Eskişehir’de 26 yıl önce olmayıp da bugün var olanlar saymakla bitirilemeyecek kadar çok.

26 yılda yalnızca Tepebaşı değil Eskişehir değişti.

‘’Şunu yaptım’’, ‘’bunu yaptım’’ diye atıp tutan Ahmet Ataç’a sormak gerek…

Son 10 yıl içerisinde ne yaptın?

Sorunun yanıtı belli…

‘’İkram ve reklam’’ dışında koskocaman bir hiç…

Bugün Tepebaşı Belediyesi’nin etkinlik yapılabilecek doğru dürüst bir salonu bile yok.

Bir zamanlar Zübeyde Hanım Kültür Merkezi vardı.

Boşaltıldı.

‘’Neden’’ mi?

Tepebaşı Belediyesi kirasını ödeyemedi de ondan…

Kent merkezinde bulunan Büyük Önder Atatürk’ün annesinin ismini taşıyan bir kültür merkezini boşaltacaksın, sonra da ‘’benden iyisi yok’’ diye hava atacaksın…

Yemezler efendim…

Aynı şekilde ‘’yap işlet devret modeli’’ ile elde edilen bir bina Gençlik Merkezi idi.

Şimdi değil…

Bina boşaltılıp kiraya verildi.

‘’Neden’’ mi?

Oradan gelecek kiraya bile ihtiyaç duyuluyor da ondan…

Yazık ki ne yazık…

Ahmet Ataç, müfettiş denetimlerinden yakınıyor.

Müfettişe eleştiriler yöneltiyor.

‘’Haklı’’ olduğu yanlar olabilir.

Ancak sormak gerek…

Tepebaşı Belediyesi, denetimlerden sonra kaç ihaleyi iptal etmek zorunda kaldı?

O iptal edilen ihaleler nedeniyle belediye ne kadar zarara uğratıldı?

Keşke bu sorulara da yanıt verse…

Yanıt verse de keyfi uygulamaların yarattığı zarar faturasını herkes öğrense…

Neyse…

Ahmet Ataç’ın yanıtları ile söylenecekler bu kadarla sınırlı değil…

Daha çok şey var.

Ancak bugünlük bu kadar yeter…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi