(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

AV MEVSİMİ ERKEN BAŞLADI


Sezonun ilk yarısı bitmeden önce Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldım hakemlerden öyle şikayetçiydi ki devre arası öncesi yaygara borsası da tavan yapmıştı.
Hakemler ligin ikinci yarısına anlaşılan ince ayar ile başladı.
Şimdi o sayın dürüstlük abideleri nerdeler? Fenerbahçe takımı sahada mücadele ediyorsa...
Eskişehirspor takımı da ediyor.
Dün akşam sahada ki hakem ölüsünün açıklaması şudur ki;
İstanbul takımlarının gittiği yolda her şey mubahtır...
Ve gördük ki bu sezon av mevsimi çok erken başlamıştır.
***
Hava kötü...
Saha şartları çok iyi değil...
Futbol temposu beklenin altında ve vasat!
Tam maç bir şeylere açık hale geliyor derken!
Gecenin başrol oyuncusu Alper Ulusoy çıktı sahneye.
Maçın kaderine doğrudan etki yaptı.
Aklı Sezgin'in koluna çarpan pozisyonda kalan Ulusoy öyle bir penaltı icat etti ki, Fenerbahçeli Nani bile anlam veremedi.
Son golde Toko'ya yapılan iki kişilik faulü görmeyen ve pozisyonun dayayıp döşenmesine göz yuman Ulusoy sadece maçın değil, gecenin de içinden geçti.
Öyle bir kırmızı kart verdi ki pozisyonda ki ruh halini halen çözmek mümkün değil.
***
Ben hakem Ulusoy'un her pozisyonda haklı düdük çaldığına inanmak isteyim...
Tamam da; aynı pozisyonların tam tersi Fenerbahçe'ye olsa bu kararları vereceğine inanamıyorum ki!
Nasıl O'nun kadar hakkaniyetli olayım?
6 oyuncusu kart sınırında olan bir takıma gösterilen toleransı nasıl açıklayım?
Böyle bir ortamda koskoca Fenerbahçe takımının elinde sadece bu 3 puanının gururu kaldıysa. Gecenin içinde hakem sefaleti kalmıştır.
O yüzden hakemlik için sadece koca bir yürek yetmez.
İki tanede gönül gözü gereklidir.
***
Futbola gelince. Eskişehirspor'un öznesi sadece mücadeleydi.
Üretkenlik yoktu.
İlk 15 dakika rakibe gerektiğinden fazla saygı duyuldu. Kırmızı Şimşekler ilk yarıda santraforsuz oynadı
Engin Bekdemir 45 dakikalık dilimde cephaneyi resmen boşa harcadı. Biri bu çocuğa kanat oyuncusunun her içe kat ettiği pozisyonda şut atmak kadar pas atıp, orta yapmanın da değerli olduğunu anlatmalı.
İkinci yarıda Fenerbahçe savunmadan çakılı oynayarak hızlı adamlarıyla sonuç aradı.
Samet Aybaba'nın eksik oynadığı zamanki hamleleri yerindeydi.
Maçın iki adamı vardı.
Fenerbahçe adına Fernandao, Eskişehirspor adına Kamil Ahmet Çörekçi.
Gecenin en büyük hayal kırıklığı Eskişehirspor adına Kaan Kanak'tı.
İyi bir Kaan bu maçta çok farklı işlere imza atabilirdi.
***
Gerçekçi olursak; Eskişehirspor sonuçta puan alması muhtemel gözükmeyen bir maçı kaybetti. Ancak kaybederken de sahada verilen mücadelenin karşılığı bu olmamalıydı. Dün akşam yenilmek sorun değildi. Böylesine katledilerek kaybetmek hepimizin zoruna gitti.
Maç sonu taraftarında yaptığı gibi Kırmızı Siyahlı formayı terleten tüm oyuncuların mücadelesini alkışımızı gönderelim!
Umut deryasında 16 maçlık bir serüvene bırakalım kendimizi.
Direnişe devam etmekten başka yapacağımız bir şey yok.
***
Son olarak kaptan Sezgin'in maç sonunda tünele giderken, güzel konulara temas ettiğini işittik. "Büyük takımız sözde ama lobimiz yok. Resmen bizi bugün doğradılar" dedi.
Sayın kaptan kendi şehrinde bile kabul görmeyen ve güçlü olamayan bir yönetimin Türkiye genelinde bahsettiğin o güce sahip olması ne yazık ki hayalcilik olur!
Kaldı ki karşında ki Fenerbahçe...
Gerektiğinde sızlanır, yaygara koparır.
Gerektiğinde ise dün akşam ki gibi üç maymunu oynayıp içine kapanır...
Bize de biz bize yaygara koparmak kalır.
Bu kapitalist düzende bizimkinin adına "Zengin'in mali züğürdün çenesini yorar" derler.
Gördüklerimiz de göreceklerimizin teminatıdır.
Bundan sonra kendinizi yeni hikayelere hazırlayın ki şaşırmayın!












Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi