4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

AZİZ MAHMUT HÜDAYİ

Hızır Bey' le ilgili yazımızdan sonra, telefon eden ESVİT' in, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Atilla Ayva, Sivrihisar'ın, bağrında yetişen Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri, Eskişehir, hatta Sivrihisar' da yeteri kadar tanınmadığını söyledi. Hakkında kısa bilgi verdi.
Sayın Ayva haklı. Ülkemizin geçmişinde, yer alan mümtaz kişi/kişiler, neden ve niçin tanıtılmıyor bilinmez ama Eskişehir' de, çocuk ve gençlerimizin örnek alabilecekleri, örnek olarak da sunabileceğimiz, pek çok mümtaz şahsiyet vardır. Bu insanlarımız tanıtılmış olsalar. İnsanımız, özellikle de çocuk ve gençlerimiz, hem gurur duyup, örnek alacaklar, hem de, doğruluk, çalışkanlık, fedakârlık, yardımlaşma, sadakat, adaletli olma, sorumluluk sahibi olma, güvenilir olma gibi, kültürümüze ait değerlerin, yaşandığı bir maziyi de tanımış olacaklardır. Çünkü mümtaz kişiler, öldüklerinde yeniden doğarlar
Yine okul çağında ise çocuklar; yakın çevre dışındaki kişi/kişileri de örnek almaya başlar. Bu dönemdeki çocuklar; okuduğu, dinlediği ve gördüğü kişilerin karakterlerinden de etkilenir. Ergenlik döneminde ise, gençlerin kendilerine takdim edilen kişilerin, özelliklerini mantık süzgecinden geçirdikleri, yakın hissettikleri kişileri ve popüler modelleri örnek aldıkları bilinmektedir.
AB ülkeleri, bütün mümtaz kişilerini, gündemde tutarken, hatta AB kaynaklı projelere, isimlerini vererek Türk nesline bile tanıtırken, Türk insanının onlarca mümtaz insanın tanımaması, dikkat çekicidir. İsteriz ki bu insanlarımızı, bugünkü ve gelecek nesiller, çok iyi tanısın, eğitim kurumlarına veya diğer tesislere, isimleri verilerek yaşatılsın...
Eskişehir' de, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Selman-ı Farisi Seyyid Battal Gazi, Şeyh Edepali Ahmet Hamdi Efendi, Hızır Bey, Sinan Paşa gibi bağrından pek çok insan yetiştirmiştir. Mahmut Hüdai Hazretleri' de bu insanlarımızdan biridir. Ancak bu insanlarımızı, yeteri kadar tanıdığımız ve tanıtmak için caba gösterdiğimiz söylenemez.
Azizi Mahmut Hüdai, Osmanlı dönemi, İstanbul velilerinin büyüklerindendir. Asıl adı Mahmut' dur. "Hüdai" ismi ve "Aziz" sıfatı kendisine sonradan verilmiştir. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri'nin neslinden olup, seyyid' dir. Çocukluğu Sivrihisar'da geçmiştir. Bir asra yakın ömür sürmüş ve sekiz padişah devrini idrak etmiş bir gönül sultanıdır. Dün ve bugün de gerek eserleri, gerekse sohbet, irşat, vaaz ve nasihatleri ile insanlar için, bir feyiz kaynağıdır.
Aziz Mahmut Hüdai' nin çocuk olduğu yıllarda, Sivrihisar, önemli kültür merkezlerinden biridir. Bu dönemde tedrisat gören Aziz Mahmut Hüdai hazır cevaplılığı ile dikkat çeker. Okuduğunu hafızasına nakşeder ve dikkat çeken, seziş kabiliyeti vardır. Hocaları o' nun İstanbul' da okumasını isterler ve gönderirler. Zamanın gözde medreselerinden Ayasofya'da okur. Özel bir eğitimden geçirirler. Hele müderris Nasırzade hususi bir ihtimam gösterir ona. Genç Mahmud, Edirne'de, Şam'da, Kahire'de kalır, çok alim tanır. Eşi zor bulunan sohbetlere katılır. Ferhadiye Medresesine müderris atanır. Genç yaşta da Bursa' ya kadı olur.
Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri, kadılık eğitiminin içerisinde bütün tasavvufu teorik olarak bilen bir insandı. O yıllarda, dini bilgileri ve Kur 'an-ı Kerim'i en iyi bilen insanlar kadı olabilirdi. Kadılık, aynı zamanda adaleti teminle mükellefti ama bu adaleti temin tarzı tamamen Kur' an ayetleri ve İslâm felsefesine göre olacağı için, kadıların yetişme biçimi, en iyi din bilgini şeklinde idi.
Türk-İslam tasavvufunun, önde gelen isimlerinden alan Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri, ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların, hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde, bir yere oturtulur. O "gönül kırmamak" konusuna, ayrı bir önem verir ve şiirlerinde bu konuyu özenle işlerdi. İşlediği konuları ve telkinleri ise hayatının ta kendisidir. Ayrıca İslam' da, sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini, en iyi şekilde işleyen bir halk adamıdır.
Hayırsever İnsanımız Tayfur Bayar bir şiirinde:
Aziz Hüdai dersem örnek olmuş veli,
Onun halini bilenler dönmez yolundan geri
Ondaki gerçekçi göz, her an görür her şeyi.
Koparamaz bir çiçeği onlar zikirde deyi.
Aziz Mahmut Hüdayi Hazretler, Fatih Camiinin Cuma Vaazlığı, Tefsir Alimliği, Hadis Alimliği görevlerini üstlendi. İnananlara, Allahın rızasını kazanmanın yollarını göstermiş, Kuran ahlakının tesis edilmesi için, büyük çaba harcamıştır. Hüdayi Hazretleri' in, eserleri, sohbetleri, şiirleri, vaaz ve nasihatleri ile padişahtan herkese yol gösterdi. Yedisi Türkçe, otuz kadar eser yazdı. Zengin vakıflar ve manevi miraslar bırakarak 1628'de, ebediyet âlemine göçtü. Ruhu Şad olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi