
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
BAKALIM DAHA NELER GÖRECEĞİZ...
Eskişehirspor'un iki sezonda ki sıkıcı futbolunun aksine dün gece hücumu düşünen bir takım vardı sahada...
Ve bu sezon 4 puan çıkartılan ilk iki maça göre daha pozitif bir oyun izledik.
Eskişehirspor özellikle ilk 15 dakika hücum anlamında müthiş organizeydi.
Baskı vardı, pozisyon vardı.
Hele bazı pozisyonlar var ki bir ihtimal daha yok diyorsun ama olmuyor.
Toplar direklerden dönüyor, yine olmuyor.
Final paslarının yapılamadığı pozisyonları sayamadım bile...
İlk yarıda yenilen berbat gol ise tam bir kamera şakası gibiydi.
Ardından bizim atmamız gerekirken, çok basit şekilde gelen ikinci gol...
Gençlerbirliği kalecisi Dahlin, kendi adına belki de sezonun maçını oynadı
İşte maçı özetlemeye kalkarsak önümüze böyle saçma sapan bir değerlendirme çıkıyor.
Sonuç olarak kategori atlayacağımız bir maçı daha adeta geçen sezona nazire yaparcasına kaybettiğimiz gerçeğiyle baş başa kalıyoruz...
Dün gece takım ruhu bizdeydi.
Bireysel güç dengesi ve hız Gençler'de.
İnanç ve mücadele gücü bizde. Talih Onlarda...
Onların mücadelesini görmezden gelmiyorum ama futbol adına ortaya bir şeyler koymaya çalışan Eskişehirspor'du.
Gençlerbirliği kaderini bekleyen, Eskişehirspor ise kaderini yenmek isteyendi...
Ama olmadı...
Sorunumuz çabukluktu.
Çabukluktan kastım sürat değil, düşünce gücü...
Dönen toplarda, öldürücü paslarda ve son vuruşlarda kalite eksikliği ortaya çıktı. Önce 'Gençlerbirliği'nin kapalı savunmasını açacak çilingircimiz olsa, geceyi farklı kapatabilirdik' dedim kendi kendime...
Sonra 'Ucuz etin yahnisi böyle olur diye' söylendim.
Rakip savunmanın dengesini bozacak ve öldürücü darbeyi indirecek bir santrfor açığımız, iki sezondur en büyük sorun zaten.
Bunun yanında dün gece daha istekli ve her pozisyonun içinde olan Ömer Şişmanoğlu'nun oyundan alınması önemli bir tercih hatasıydı. Bu görüntüsüyle Mori'nin Eskişehirspor'da beklentilere cevap verecek forvet olmasının düşük bir olasılık olduğunu anladım.
Tabii ki aksayan yanlarımız da vardı.
Kamil Ahmet ve Erkan çizgisinin altındaydı.
Savunmanın hala güven veren bir yanı yoktu. Her an hata yapabilecek gibi duruyorlardı ve yaptılar da...
Bu sezon en can alıcı noktamız savunmamız olacağa benziyor zaten...
Uzun vadeli düşünme gücümüzü kaleme dökersek.
Bu takımın dün gece şansı yoktu ama...
Kaliteli eksikliği kabak gibi ortaydı.
Benim korkum iyi olan Eskişehirspor bu kadarsa...
Yarın kötü ya da vasat oynayan Eskişehirspor ne kadar olur...
Futbol garip bir oyun işte...
Konya karşısında ilk yarım saatte 4'lük olabileceğin bir maçı kazanırsın...
İhtimal verilmezken yürekli oyuncu tercihleriyle Galatasaray'dan puan çıkartırsın.
Bir geceliğine de olsa liderlik hesaplarını yaptığın maçta hem de iyi oynarken böylesine evinde basılırsın...
Ülke futbolunda gerçek olan şu ki; oynayan ve keyif veren değil, savunmayı sağlam yaparak bunu sonuca yansıtıp kazanan haklı oluyor.
Bakalım önümüzde ki haftalarda daha neler göreceğiz...