
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
Bakın nasılda koptuk birbirimizden!
Yayınlanma:
Çok fazla uzak değil.
Yakın bir geçmişe kadar şehri yönetenler bir araya gelirdi.
Vekilinden başkanına, odalardan esnafa kadar herkes...
Vali de orada olurdu, bürokratlarda.
Her ne kadar birlikte alınan bir sonuç ortaya çıkmasa da;
Yine de bir arada görürdük şehri.
Ne yalan söyleyelim, hoşumuza da giderdi.
Bizim seçtiklerimizin bir olması bile güzel bir tabloydu.
Ancak o tablo çok çabuk bozuldu.
***
Vali artık başını kaldırıp şehre bakamaz durumda.
Neredeyse her baktığı yerde artık projenin logosu olan kavuğu görüyordur.
Şehrin her tarafı da, büyük ihtimal türkuaz renkte görünüyordur!
Eleştirmek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.
Yalnız kalmışlığın yan etkileridir bunlar.
***
Belediye başkanları ise artık seçim atmosferine girmiş durumda.
Burhan sakallı, seçim bütçesi için borçlanmayı daha şimdiden istedi.
O derece.
***
Oda başkanları deseniz, o konuyu açmak bile doğru olmaz.
Herkes bu yıl içinde yapılacak olan seçimlerin telaşında.
Herkes kapı kapı dolaşıp destek arayışında!
Açıklamalar, beyanatlar, eleştiriler, suçlamalar, gövde gösterileri de aldı başını gitti.
Rengârenk bir görüntü var ortada.
Tek amaç, koltukları kaptırmamak!
***
Gelelim vekillere...
Nabi Avcı zaten bakan oldu gitti.
Sol cenahtan kendisini ziyaret eden çok fazla kişi olmadı bu şehirden.
Siyasi birliğin olmadığı zaten buradan belli!
Neyse;
Salih Koca...
Şehirde tek estiren o.
Onunda rüzgârı olmasa, AKP'nin esamesi yok.
Ülker Can, gündeme ortak olma telaşında.
Ruhsar Demirel, Ankara işleri ile uğraşıyor.
Süheyl Batum, Ankara Belediyesi'ne gözünü dikmiş, bekliyor...
Şehirle uğraşan iki vekilden birisi de Kazım Kurt.
Bu tablodan bir parça çıkarmak?
Zor mu, imkansız!
***
Parti başkanları deseniz, parti binaları ile uğraşıyor.
'Üye yaptın, iş başvurusu aldın, asıl sen yaptın' kavgası içindeler.
MHP'li Sezer ise yaklaşan seçim öncesi aday bulma telaşında.
Diğer partiler zaten yok.
***
Bürokratlar, malum...
Bir şey söylenemez.
Devletin memurları diyelim.
Zaten yapacakları çok şeyde yok.
***
Şimdi tüm bu paragrafları bir araya getirmeyi deneyin.
Zihninizde bile başaramazsınız!
Belki siz bile bunun imkansız olacağını kolayca anladınız.
Kısaca;
Şehir artık resmen birbirinden kopmuş durumda.
Herkes bir tarafta, bir şeylerin mücadelesini veriyor.
Kent için birlikte olmak, birlikte hareket etmek ve birlikte hizmet etmek zaten bu şehir için bir mucize.
En basiti Türk Dünyası Projesi için bile birlikte olamadık.
Yani o mucize artık gerçekleşmeyecek.
Kravatsızlar toplantıları bir başka döneme yani!
Çok sonra...