Hükümet yoğun günler yaşıyor.
İç ve dış meseleler konusunda sürekli adımlar atılıyor.
Özellikle çözüm süreci adı altında yapılanlar nedeniyle gözler hükümetin üzerinde.
Başbakan Erdoğan, ziyaretlerini bile bu sürece yönelik yapıyor.
Genellikle Doğu illerinden sesleniyor ülkeye.
***
Neyse;
Bunlar derin konular elbette.
İşin uzmanları gelinen süreci değerlendiriyor.
Biz işin Eskişehir kısmına bakalım.
Örneğin;
Başbakan'ın Eskişehir'e yapacağı ziyaret son derece manidar...
Hele hele böylesine bir ülke gündemi içerisinde Eskişehir'e bu kadar uzun zaman ayırması hiçte sıradan bir şey değil bizce!
Çünkü bir açılış töreni, bir ziyaret vs değil yapılacak olan!
Tam iki gün boyunca kentte kalacak Erdoğan.
Bu süreç içerisinde elbette pek çok kişi ile görüşecek.
Ziyaretler yapacak.
Eskişehir'e neler yapılıyor, neler yapılacak yerinde görecek.
Kuşkusuz bu iki gün içerisinde kentliye de pek çok mesajlar verecek.
***
İki günlük ziyareti manidar bulmamızın nedeni de burada yatıyor.
Çünkü;
Belli ki Başbakan Erdoğan bu kez en azından Eskişehir işini sıkı tutmak istiyor.
Bizzat kente gelerek, uzun soluklu kalarak ve vatandaşa mesajlar vererek yerel seçimlere gitmek istiyor.
Ziyaretin bu kadar uzun tutulmasındaki nedenini biz böyle anlıyoruz.
Bakalım;
Başbakan Erdoğan iki günlük Eskişehir temaslarında neler yapacak?
Ve en önemlisi neler söyleyecek?
Şimdiden merak ediyoruz doğrusu...

Uçak, yeniden...

"...Yaz geldi, geliyor.
Antalya'yı isteyebiliriz mesela.
Dalaman'ı da.
Gurbetçiler gelecek iki üç aya.
Brüksel, Berlin, Amsterdam pekâlâ olabilir.
Yaparsınız iyi olur..."
***
Üstteki yazıyı, Bakan Nabi Avcı'ya ithafen 25 Şubat'ta yazmışız.
Aradan çokta uzun zaman geçmedi.
Aklın yolunun bir olduğunu anlıyoruz bu yüzden.
Nedenini söylemeye gerek yok.
Brüksel-Eskişehir uçuşları başlıyor.
1 Nisan'da ilk uçak Brüksel'den kalkıyor.
Aynı günün gecesi Eskişehir'den, Brüksel'e havalanıyoruz.
Saatleri de herkesin istediği türden.
Son derece mantıklı bir hizmet yani!
Artık hepimize sahip çıkmak kalıyor.
Özellikle gurbetçilerimize.
Daha geniş bir ağda uçacaksak, artık onlara kaldık.
Uçağı doldururlarsa ki dolduracaklardır.
O zaman birkaç aya kadar yukarıdaki yazıda bahsettiğimiz yerler içinde uçuşları hemen isteriz.
Ama önce Brüksel'e bir gidip gelelim bakalım...

Hocam dikkat!

Karabük maçı 'çatır çatır mücadele oldu' derler ya!
Tıpkı öyle bir maç oldu.
Evinde yenilmek istemeyen Karabük, hayli sert oynadı.
Bizim takımı bezdirmeye çalıştı.
Bu futbola karşılık verebilen oyuncularımızda sahada olmayınca, ortaya istemediğimiz bir sonuç çıktı.
***
Bu yüzden maçla ilgili çok fazla teknik detaya girmeye gerek yok.
Ancak, hocanın oyuna müdahaleleri konusunda hala sıkıntılar olduğunu kolayca görebiliyoruz.
Takıma hiçbir katkı veremeyen oyuncularda ısrar edilmesi ile;
Maçın bittiği anlarda oyuncu değişiklikleri falan tepki çekiyor.
Taraftar böylesine bir anlayışa anlam veremiyor.
Bizce son derece de haklılar.
O yüzden;
Ersun Hoca maç sırasındaki müdahalelerini ve oyuncu seçimlerini bizce yeniden gözden geçirmeli.
Yoksa yazık oluyor koca sezona...