"Eskişehirspor'umuzun geçtiğimiz hafta Trabzonspor karşısında aldığı mağlubiyete kızmıyoruz, bizler gönül verdiğimiz, sevdalandığımız armamızı taşıyanların sahadaki ruhsuz isteksiz hallerine kızıyoruz. Yeni gelen hocamızın iyi oynayan kadromuzu değiştirmesine kızıyoruz"
Pazartesi gecesi ve sonrasında şehirde ki havanın en kısa özeti olan bu satırlar, Eskişehirspor'un taraftarlarının dünkü çok değerli ve anlamlı açıklamasından alıntıdır...
***
Trabzon'da ilginç bir Eskişehirspor vardı.
Bir kez daha gördük ki, bu takım rakibiyle uğraştığı kadar kendisiyle de uğraşıyor. Trabzon takımı koskoca maçta organize bir atak bile yapmadan, 3 gol attı. Pardon Eskişehirspor attırdı...
Konya ve Mersin maçlarında gösterilen saha içi direnişin Karadeniz'de teslimiyete dönüşmüş olması şaşırtıcıydı.
Bırakın puan almayı farklı yenebileceğimiz bir takıma böylesine kaybetmekti aslında bizleri kahreden...
***
Samet Aybaba'nın tercihlerinin tartışılması doğal...
Rakibi iyi etüt edemeyen, maç boyu gidişatı seyreden ve hamle yapamayan Aybaba, bu takımda ufak oynamaların nelere mal olacağını da canlı canlı yaşadı.
Şu da unutulmamalı!
Aybaba'nın bir role "soyundurulmuş" olduğu biliniyor...
O yüzden, şuan ölü hayaller satmak zorunda!
Teknik olarak bakarsak, Trabzon karşısında yenilgiden korunma metodunu hayata geçirmekle, rakibe diş geçirmek arasındaki bağlantıyı bu kez kuramadı; o kadar.
***
Tabii ki futbolda yenilmek de var!
Ama ortada sezon başından bu yana birkaç maç dışında futbol oynamayan bir takım varsa. Ve suçu üstlenen biri de yoksa!
Her yenilginin ardından bir zamanlar harika olan takımı elden ayaktan düşürenlerin sorgulanmasından da daha doğal bir şey olamaz!
***
İşte böyle bir dönemde yenilenin arkasında durmanın zor olduğunu biliriz.
Ancak Eskişehirspor taraftarı bu dönemde de büyüklüğünü öyle bir gösterdi ki!
Yenilen takım sizin sevdanızsa, bunun hiç de zor olmadığını anladık.
Hele ki siz bu yola baş koyduysanız ve gerektiğinde yenilgiyi de göze aldıysanız!
***
Şimdi anlıyorum...
Eskişehirsporlu taraftarların gerçeklere artık bilerek ve isteyerek gözleri kapalı...
Çünkü onlar gönül gözüyle ilerlemenin umuduyla bir yolculuğa çıktı.
Bazı maçlar sevinçli, bazı maçlar hüzünlü olacak.
Belki bu sevda, sezon sonu hepimizi ağlatacak.
Ama tünelin ucunda azıcık bile olsa bir ışık varsa, bu yoldan dönmek Eskişehirsporlulara yakışmaz.
Onlarda bunun farkında.
Yine takımlarına el vermek birinci öncelikleri olacak.
***
Önümüzde bizi yine başka umutlara ve hayallere götürecek bir Cumartesi günü var...
Bazı maçlarda futbol oynanır.
Bazı maçlar da, futbolla birlikte güzel şeyler yaşanır.
Bu maçı anlamlı kılacak bütün güzelliklerin, Eskişehirspor tribünlerinde var olduğuna inanıyoruz.
O gücün, kendi takımını desteklemek olduğunu da onlar bizlerden daha iyi biliyor.
İşte bu yüzden Eskişehirspor şartlar ne olursa olsun, sezon sonuna kadar taraftarıyla yoluna devam edecektir.
Sadece şunu biliyoruz ki bize bir mucize serisi gerekiyor artık.
***
Taraftarın açıklamasından bir alıntıyla başladık ve yine öyle bitirelim yazımızı...
"Gün, safları her zamankinden daha çok sıklaştırma günüdür"
Çünkü bundan başka çaremiz ve çıkış yolumuzda yok!