
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
BAŞKANLIK SİSTEMİ
AK Parti heyetinin, CHP ve MHP ile yaptığı görüşmelerde, sivil bir anayasa üzerinde, mutabakat sağlanmıştı. Ancak Anayasa Mutabakatı Komisyonu, "BAŞKANLIK SİSTEMİ" nedeniyle tıkandı.2011 yılındaki Anayasa Uzlaşma Komisyonu'yla benzer kaderi yaşadı. Görüşmeler, 3. toplantıda dağıldı.
Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN ise" Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında, istişare ve danışma mekanizmasının, yeterince işletilemediğini ve uyum olabilmesi için, başkanlık sistemine, ihtiyaç olduğu gerekçesi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, her kesimle yaptığı toplantıda, "BAŞKANLIK SİSTEMİ" ni, savunuyor.
Oysa 1993 yılında, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olan, Sayın Recep. Tayyip Erdoğan'la, yapılan bir söyleşide," Türkiye, şimdilik buna hazır değil. Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı, bir özentinin sonucu, ya da Amerikan emperyalizminin, bize bir tavsiyesidir..." diyerek, "BAŞKANLIK" sistemine karşı çıkmıştı.
Bugün ise AK Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN, Başkanlığı savunuyor.
2011 yılında, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, başkanlık sistemi teklifini ileten, AK Parti'nin önerisinde, Başkanlık süresi, 5 yıldır, bir kişi, en fazla 2 defa seçilebilir. Başkanlık seçimi için, en az yüzde 5 oy almış partiler ve 100 bin seçmen aday gösterebilir. Başkan milletvekilliği yapamaz. Geçerli oyların, salt çoğunluğunu alan başkan seçilecektir.
Ayrıca AKP' nin, başkanlık önerisinde, başkan, devletin başıdır. Yürütme yetkisi başkandadır. Başkanın görev ve yetkileri; ülkenin, iç ve dış siyaseti hakkında, meclis'e yıllık mesaj vermek. Kanunları onamak ve kanunların anayasaya aykırı olması durumundadır, Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmak, Bakanları atamak, Kararname çıkarmak, TSK' ya başkomutanlık yapmak gibi, teklifler de bulunmuştu
AKP, Başkanlık sistemi önerisine, gerekçe olarak da, "Bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak, demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı, siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan, Yeni Türkiye vizyonumuzun, ihtiyaç duyduğu, etkin ve dinamik yönetimi" gösterdi. Dolayısıyla, başkanlık sisteminin, daha uygun, bir yönetim modeli olduğunu kamuoyu ile paylaşmıştı.
Hülasa AK Partinin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu, başkanlık sistemi önerisi, CHP, MHP ve HDP tarafından kabul görmedi.
Ülkemizdeki, siyaset bilimciler ve akademisyenler tarafından da Başkanlık sistemi, istikrarlı olmadığı ve demokratik olmayan, bir sistem yaratma, riskinin bulunduğu nedeniyle, eleştiriliyor, Ayrıca akademisyenler, önerilen Başkanlık siteminde, kuvvetler ayrılığı, olmayacağı ve bazı durumlarda, devletin değişik organları arasında, istenmeyen tıkanıklara neden olabileceği kanısındalar.
Yine aynı çevrelere göre, başkan olan kişinin, 4 yıllık görev süresi dolmadan başkanlıktan uzaklaştırılması da çok zor olacaktır.
Diğer yandan, ülkemizde, büyük bir kesim Başkanlık sisteminin, Türkiye' yi, diktatörlüğe götüreceği kanısındadır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıçlarından, Sayın Rıza TÜRMEN, "AKP'nin getirmek istediği sistemin adı, başkanlık değil, diktatörlüktür. Bu konuda kimse oyuna gelmesin." sözleri ile uyardı.
Ayrıca Latin Amerika ülkelerinde, Başkanlık rejimleri otoriter ve totaliter rejimlere dönüşmüştür. Günümüzde, demokratik görünen, birçok Latin Amerika ülkesinde demokrasi sürekli tehdit altındadır ve kimi gerekçelerle, askeri darbe olasılığı da her zaman mevcuttur.
Avrupa'da, bazı ülkelerde, birçok yeni sistem arayışları, yeni model denemeleri yapılıyor. Bu şekilde, üniter parlamenter sistemi zayıflatarak, başkanlık sisteminin, bazı özelliklerini barındıran, ara rejimlere geçiş yapan, ülkeler oldu. Tüm bu hibrit rejimler, birlik ve beraberliği sağlayacağına, ayrılıkları ateşledi.
Nitekim ispanya'da, bölgesel özerk devletler birliğine, Belçika'da federatif parlamenter sisteme veya Fransa'da yerel yönetimlerde güçlenmelere gitme denemeleri yapıldı. İngiltere birleşik bir krallık modeli içindedir. Ancak tüm bu ülkelerin hepsi, bölünme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
ATATÜRK, Başkanlık sistemine karşıydı. Nitekim Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın SEZER, 'Yüce Atatürk, çok değerli ve güçlü bir kimse olsa bile, vatan savunmasında, bir kişiye bağlılığın doğru olmadığı düşüncesiyle Başkanlık Sistemi'ne, sıcak bakmamış, 'kişisel iktidar gibi, bir örnek bırakarak ölmeyeceğim. Parlamenter , bir cumhuriyet kuracağım.' sözleriyle parlamenter sistemi savunmuştur.' dedi.
Muhalefet ve akademisyenlere göre, Türkiye'de, demokratik rejimin sürmesi ve daha da geliştirilmesi gereken sitem, farklılıkları, tek bir devlet çatısı altında toplamada, en başarılı yönetim biçimi olan, "ÜNİTER PARLAMENTER SİSTEM" dir.