
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
BATI TERÖR OLAYLARINDA İKİYÜZLÜ DAVRANIYOR
Irak'ın, Şii Başbakanı Nuri El Maliki'nin, Ankara ziyareti, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin, gölgesi altında gerçekleşti. Maliki, terörle mücadele anlaşmasını, yerine getiremeyeceği ve taahhütler altına giremeyeceğini belirterek imzalamazken, PKK'ya karşı ortak çaba sözü veren mutabakat muhtırasıyla yetindi. Anlaşmanın da, Türkiye'ye gönderilecek İçişleri heyetinin yapacağı çalışmalardan sonra, ancak iki ay içinde imzalanabileceği kayda geçirildi.
Ancak Kürdistan İttifakı Bloku' ndan tanınmış üyelerinden Mahmut Osman, "Biz Türkiye'nin Kürdistan topraklarında, PKK'ya karşı askeri operasyonlar düzenlemesine karşı olduğumuzu açıkça dile getirdik. Bunu, Maliki Türkiye'ye gitmeden önce kendisine ilettik ancak Maliki anlaşmamıza bağlı kalmadı" diyerek bu anlaşmaya tepki gösterdi.
PKK bürolarının kapatılması ve liderlerinin teslim edilmesi, PKK'ya silah desteğinin kesilmesi ve örgütün radyo-TV yayınlarının engellenmesini talep eden Türk tarafı ise, "Kürt grupların, PKK'ya desteği kesilmezse, askeri operasyon kaçınılmaz" uyarısı yaptı. .
Başbakan Tayip Erdoğan'ın, Nuri El malik' le görüşmesi, terörü önlemede katkıda bulunur veya yeni gelişmelere vesile olur mu, bugünden bilinmez ama batının Türkiye üzerinde stratejileri ve politikaları devam ettiği sürece de, PKK ve Türkiye'deki diğer terör örgütleri ilgili gelişmelerde, bir değişiklik olmayacağı da bir gerçektir. ABD' nin Koordinatör ataması ise bir senaryo ve zaman kazanmadan ibaretti.
Hülasa Irak' la, ilgili gelişmeler, hiçte beklenen düzeyde değildir. Bunun tek sorumlusu da, ABD ve Avrupa ülkeleridir.
Köşemizde pek çok kere, ABD ve Avrupa ülkelerinin bölge ve Türkiye'deki çıkarlarını korumak ve kollamak için, savaşı değil terörü tercih ettiğini, kamuoyu ile sürekli paylaştık. Hatta Türkiye'de faaliyet gösteren tüm terör örgütlerine de, ABD ve AB ülkelerinin örtülü olarak destek verdiklerini de, örnekleriyle defalarca ifade ettik.
Son yıllardaki, terör olaylarından sonra da Batı ülkelerinin, terör olaylarında çifte standart bir politika izledikleri, net bir şekilde ortaya çıktı. Londra'daki terör olayları ile tüm Avrupa ülkeleri, ABD, hatta Türkiye ayağa kalkıyor. Terörü lanetleyen açıklamalar yapılıyor, terörün "Küresel Tehdit" olduğu söyleniyor ama Türkiye'deki terörü odakları, hakkında tek laf edilmediği gibi, PKK teröristlerinden, "milis kuvvetleri" olarak bahsediliyor.
Velhasıl Batı ülkelerindeki patlamalar, "TERÖR OLAYI" ve KÜRESEL TEHDİT". Türkiye'deki terör olaylarını yapanlar ise, "MİLİS" ya da "GERİLLA" olarak adlandırılıyor.
Terör olaylarındaki bu tablo, çifte standart veya ikiyüzlülük değil de nedir?
Türkiye'deki yazılı ve sözel basına bakıyoruz. PKK'dan çok, El Kaide ile meşgul. El Kaide ve Londra'daki olaylarla, ilgili haberler peş peşe yayınlanıyor. Bizim medya ve bazı köşe yazarları da, batı ülkelerinin yetkilileri gibi düşünüyor. Oysa PKK, 1998 yılından önceki konuma döndü. Yol kesiyor, Asker kaçırıyor, karakollar roketle saldırıyor, adam öldürüyor güvenlik güçlerini kalleşçe şehit ediyor, yollara ve kırsala mayın döşüyor ama dünya ve Türkiye'de, Londra'daki patlamalara gösterilen duyarlılık, PKK terörüne karşı gösterilmiyor.
Şu bir gerçek ki Batı ülkeleri, PKK ve diğer terör örgütlerine, yıllarca destek verdiler. Çünkü değişen dünya dengeleri içerisinde, Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya ekseninde, kilit ülke durumuna gelmiş ve jeostratejik önemi de artmıştır.
Yine Ortadoğu ile birlikte Kafkasya ve Orta Asya'nın, zengin enerji kaynaklarının, Batı tarafından kontrol altında tutulup, kullanılması hayati önem kazanmıştır. Bu bölgelerdeki, çıkarlarından dolayı da, bölgede, güçlü bir Türkiye istenmiyor. Onun içinde, yıllardır etnik, ideolojik ve mezhepsel, kökene dayalı terör örgütlerine sürekli destek verdiler.
Artık Türk insanı, gerçekleri görmek zorundadır. Batının, "TERÖR KÜRESEL TEHDİT" sözü, kendileri için geçerlidir. Maalesef El Kaide terörü karşısında gözyaşı dökenler veya saygı duruşu yapanlar, PKK cinayetlerine, aynı duyarlılığı göstermediği gibi, üstelik alkışlıyorlar.
Türkiye'de, her etnik gruptan insanlar ölüyor, güvenlik güçleri şehit oluyor, insanımızın ciğeri yanıyor, ocaklar sönüyor, batı ülkelerinin umurlarında değil. Bu tabloyu seyretmekten de, adeta zevk alıyorlar.Yine Batı ülkeleri, Türkiye dışındaki tüm terör olaylarına tepki gösteriyorlar. PKK' yı da, terör örgütü olarak kabul ediyorlar! Ancak Türkiye' deki, PKK terör örgütüne, örtülü olarak destek veriyorlar. Hülasa batı terör olaylarında, ikiyüzlü davranıyor ve çifte standart uyguluyor. Sebebi ise açık ve nettir. ABD ve AB, bölgedeki çıkarlarını korumak ve kollamak için, bu coğrafyada, güçlü bir Türkiye istemiyor.