(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

BAYRAĞIMIZLA DONANSIN HER YER

Öyle bir hafta yaşıyoruz ki her şey değerini yitirmiş. Başarı olarak görülecek olayların dahi kimseye keyif veren bir yanı yok. Futbolda Hollanda'yı yenmişiz, basketbolda bilmem kaç sene sonra İtalya'yı devirmişiz...
Almanya karşısında çok değerli ve anlamlı bir galibiyet almışız(!)
Kimin umurunda...
30 tane can eder mi?
Bir şehidin postalları kadar değeri var mı?
***
Şehitlik mertebesine erişmiş olan asker ve polislerimizin analarını getirdim gözümün önüne.
Kim bilir ne hayalleri vardı hepsinin. Ne umutlarla yetiştirmişlerdi yavrularını. Birçoğu mürüvvetini bile göremedi.
Kendi annemi düşündüm sonra...
Acısının bir yanında bu gururu taşır mıydı?
Yoksa oğlum pisi pisine gitti mi diye düşünürdü müydü?
Diyeceği şey belliydi aslında.
"Vatan sağ olsun"
Çünkü bu ülkede analar o kadar mukaddes, inançları o kadar büyük ki; içine atıp da söyleyemediklerini kimseden çekindikleri için değil, Allah'a karşı gelmekten korktuklarından dolayı yutarlar!
Ancak, unutulmamalı ki herkesin konuşacağı ve hak arayacağı bir yerde var!
***
İsimlerinden çiçek yapılıp, cennete gönderilen 30 insan evladıydı onlar.
Ayaklarında ki kum tanesi kadar olamayacağımız o kahramanlara son görev yapılırken, cenazede bulunan askerlerin gözlerinden akan yaşa baktım.
O avuçlanası damlacıklara...
Akan kanları temizleyen bir yanı vardı aslında o gözyaşlarının...
Çünkü aşk kimseyi utandırmazdı.
Hele ki vatan aşkıysa...
***
Sonra bir baktım ki, acısını içine gömen ana yüreği dayanamadı. "Yüzünü, gözünü görmek istiyorum oğul!"
İnanın ellerim titriyor şuan klavye tuşlarına dokunurken.
Belki de kıyamet alametleri dedikleri buydu.
Asıl önemlisi anne olmak bir gücün sembolüydü bu ülkede.
Onlar o kadar kuvvetli ki, eminim evlatlarının ölümünde kendilerinin kaç kere öldüklerini bile hissettirmiyorlardı.
***
Düşündüm de hangi insan evladı, cana kıyar?
Bugün yüreğine ateş düşen anaları kendi anaları yerine koysalardı acaba yaparlar mıydı bu kalleşliği!
Nasıl bir yürek taşıyorlar ki bu kadar acımasız oluyorlar!
Milletçe hepsine lanet okuduk.
***
Şuan içimiz yanıyor.
Belki de bir başka şehit haberleri alır mıyız korkusu da var!
Yürekler kabardı...
Ne acıdır ki hepimiz bu ülkedeki kolay ölümlere tanığız.
Seçimlerde verdiğimiz oylarla başımıza getirdiğimiz o siyasetçiler de bu şehitlerimizden aslında birer sanık.
Böylesine bir ortamda bile ülkeye sözde yön verenlerin ve bazı particilik peşinde koşan kesimlerin bir bütün olamadığını görüyoruz.
Siyaset böylesine acımasız...
Bu günlerde tek yürek olamayanların dağda ki hayvandan bile farkı olmadığını düşünmüyorum. Böylesine zihniyetlerin yas tutmaya da, yas tutanları teselli etmeye de hakları yoktur!
Artık öyle bir döneme girdik ki, herkes ülkesini kendi çıkarlarından hatta canından bile çok sevmek, bu ülkeye yön verelerinde bunca cana değecek icraatlar yaptıklarını göstermek zorunda.
Klasik gelecek ama en önemlisi şehitlerimizin kanı yerde kalmamalı.
****
Bir kez daha gördük ki, giden can oldu mu her şey hükümsüz. Spordan bir şeyler yazası da gelmiyor insanın. Ancak buradan tüm kulüp idarecilerine seslenmek istiyorum. Herkesten ricam, ellerinde Türk bayrağı olmadan kimse sahalara gelmesin ve kimse objektiflere bayraksız poz vermesin. Bu hafta sahaların her köşesinde ve gazetelerin spor sayfalarında ki tüm resimlerde, şehitlerimizin kanıyla bezenmiş bayrağımız olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi