İftar sofraları, hem birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyor, hem de birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, manevi duygular etrafında kenetlenmeyi öğretiyor. Büyük Birlik Partisi Sivrihisar İlçe Teşkilat' nın, Geçen hafta Cuma günü, ÇİNİ BAHÇE' de verdiği iftar yemeğinde, bu duygular paylaşıldı. Geniş bir katılım vardı. Hiç şüphesiz, aynı masayı, sevgiyi, paylaşmanın, birlikteliğin ve dayanışmanın hazzı yaşandı.
Büyük Birlik Partisi Başkanı, Sayın Mustafa DESTİCİ, Sivrihisar'daki İftar Yemeğinde, "Başbakan" sloganları ile karşılandı. Başbakan olur mu zaman içinde görülecektir ama katılımcıların gösterdiği ilgi, Sayın DESTİCİ 'yi, memnun etti.
Sayın DESTİCİ, yeniliğe, yeni fikir ve görüşlere açık, düşünceleri berraktır. Planlı hareket eder. Ekip çalışmasını, ön planda tutar. Çünkü çağımızda, lider dönemi bitti. Liderin tanımı da değişti. Karizmatik bir kadronun temsilcisi insanların üzerinde odaklanan, reklâm kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama Lider, "EKİBİ" ve "PROĞRAMI" ile liderdir.
Sayın DESTİCİ, yaptığı konuşmada, siyasete, ülke için girdiğini söyledikten sonra, parti içi demokrasiden bahsetti. BBP' nin, parti içi demokrasiye benimsediğini belirterek, "halkla iletişim kanallarını kuramayan ve parti içi demokrasiyi işletemeyen siyasi partilerin, dayanaklarını bürokratik güçte aramaları, bu alandaki sorunları daha da derinleştiriyor. Halkın nabzını değil, bürokrasinin nabzını tutan siyasi partilerin, demokratik bir yapıya ve anlayışa kavuşmaları olanaklı değildir" sözleri ile bir gerçeği paylaştı.
Sayın DESTİCİ haklı, bürokrasiye bağlı kalan siyasi parti lider ve kadrolarının, halkın istem ve özlemlerini, siyasi alana ve iktidara taşıyamamaları gibi, Türkiye'nin önünü de tıkıyor. Ülke sorunlarının çözümünün önünde de engel teşkil ediyor.
Sayın DESTİCİ, PKK sorunu üzerinde de durdu. PKK' nın, Markist, Leninist, Maocu ve Zerdüşt bir fikre sahip oluğunu belirttikten sonra, Suriye meselesi gün geçtikçe Kürtlerin ana aktöre haline geldiği, daha farklı bir soruna dönüşüyor. Barzani'nin yönlendirdiği peşmergeler ile PYD 'li silahlı unsurların, belli bölgelerde hakimiyet kurmaya başlaması, sorunu daha da karmaşık hale getirdiğini vurguladı.
Elbette, temelinde etnik-mezhebi hesapların yattığı bir ayrışma bölge açısında başka mücadeleyi ifade eder. PKK terör örgütünün, silahlı grupları vasıtasıyla kendisine özerk alanlar inşa etmeye çalışması, Türkiye açısından, daha farklı bir hassasiyeti, daha öncelikli bir güvenlik sorununu ortaya koyar. Hiç şüphesiz, Suriye' de, en fazla zulmü gören bazı Kürt grupları, bugün Esad' la, menfaat paylaşımına gitmekten kaçınmıyor.
Sayın DESTİCİ, istihdam alanında da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Üretmeden, istihdama çözüm bulunamayacağını, sıkça vurguladı. İşsizliğin, daha uzun yıllar gündemde kalacağını belirttikten sonra, işsizlik oranlarının zamanla ekonomik ve üretime yönelik gelişmeye paralel olarak, azalabileceğini de sözlerine ekledi.
Eskişehir ve Sivrihisar' ın, Genel Bütçe'den gerekli payı alamadığından bahsettikten sonra, " geçmişte iller arasında, altıncı olan kent, bugün orta sıralardadır. O nedenle de Eskişehir'in, sorunlarını çözecek güçlü ve adil siyasetçilere ihtiyacı vardır. "diyerek bir gerçeği paylaştı.
Aslında yıllardır, Eskişehirli seçmen, adayların Eskişehirli olması istiyor. Gerekçe olarak da Eskişehirli olmayan adayların, TBMM' ye gittikten sonra Eskişehir' e, hizmet etmedikleri gibi, kente gelmediklerini gösteriyor. Eskişehirli, seçmen haklıdır. Çünkü çok partili dönem değerlendirildiğinde, Eskişehirli adayların dışındaki adayların, arzu edilen ölçülerde kente hizmet getirmedikleri gibi, Eskişehir' de uğramadıkları görülür.
Nitekim Eskişehirli siyasilerden, Hasan POLATKAN ve Kemal ZEYTİNOĞLU, Sayın Prof. Dr. Orhan OĞUZ, dönemlerinde kent Genel Bütçeden büyük pay aldı. Sayın Sadri YILDIRIM, Sayın Fahri KESKİN, Eskişehir'e, her hafta gelen ve hizmet eden milletvekilleri olarak dikkat çekti. Sayın DESTİCİ' de, Eskişehir'deki her etkinliğe katılarak, bu milletvekillerimizin, yolunda olduğunu gösterdi.
Ayrıca Sayın DESTİCİ, Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde yaşanan davul gerginliği, üzerinde durduktan sonra, " bazı güçlerin Türkiye' de, ETNİK" ve "MEZHEPSEL" çatışmaları körükleyerek, menfaatlerini korumayı ve kollamayı, temel politika olarak benimsemişledir. Ancak ne Aleviler, ne de Sünniler, emperyalizmin ve Siyonizm'in, bu oyuna gelmeyecektir" dedi.
Sayın DESTİCİ, son aylarda, Eskişehir'deki hemen, her etkinliğine katılıyor. Bu tavrı ile de övgü alıyor. Aslında O, Eskişehir sevdalısıdır. O'na göre de, Eskişehirli olmak, bir ayrıcalıktır. Ancak bu anlatılmaz yaşanır. Eskişehirspor'un, son iki maçına da gelerek, bu hazzı yaşadı ve yaşattı.