4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BEDELLİ ASKERLİK!

TSK üzerinde senaryolar devam ediyor. Bazı Kişi/kişiler, TSK' yı yıpratmak için belge düzenliyorlar ve dağdaki eli kanlı teröristler ile İmralı'da beslenen bebek katili için af tezgâhlıyor. Kimileri de "açılım" adı altında, Türkiye'nin, başına çorap örüyor. Kimileri de "bedelli askerlik" istiyor.
Şehit olan bu vatan evlatları karşında, "bedelli askerlik" isteyenler, "Tarihi fırsat kaçmasın" diyeler, ne düşünür bilinmez ama. Terör ve Türkiye' nin, jeopolitik konumu orta iken, bedelli askerlik istemek, bu gerçekleri göz ardı etmek değil de nedir?
Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral İlker Başbuğ, " Bedelli askerlik, fazla yükümlülük olması durumunda uygulanır. Terörle mücadele yaşanırken, kimse bedelli askerlik bekleyemez. Her gün şehitlerin olduğu bir dönemde bedelli askerlik uygulaması beklenemez. Bunu biz izah edemeyiz, halkımıza anlatamayız. Bu olaya herkesin doğru bakması gerekiyor. Bedelli askerlik, Türkiye'nin gündeminde değil. İleriki dönemde de bedelli askerliğin gündemde olma ihtimali yoktur." diyerek noktayı koydu.
Genel Kurmay Başkanı' nın, bedelli askerlikle ilgili net görüşü ortada iken malum kesimler tarafından bedelli askerlik, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtılıp Türkiye' nin gündemine getiriliyor. Maalesef Türkiye, yıllardır bedelli askerliği tartışıyor. Hatta ekonomik sorunlar gerekçe gösterilerek "Para veren askere gitmesin" diyecek kadar da gaflet içinde bulunuyorlar. Son derece "rahatsız edici" ve "fırsat eşitliğini" zedeleyen bir düzenleme isteğinin, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı var.
Türkiye' de, kimse, parası olan okusun veya sağlık hizmeti alsın! Parası olan askere bile gitmesin! Demek lüksüne ve hakkına kimse sahip değildir. Bilakis parası olan hem para verecek, hem de askerliğini yapacaktır. Çünkü ülkenin nimetinden yararlananlar, öncelikle külfetine de katlanacaktır. Söz konusu olan, ülkemizin bütünlüğü ve bağımsızlığıdır.
Son bedelli askerlik isteğinin, milliyetçi çizgide olduğunu iddia eden MHP' li bir milletvekilinden gelmesi ise dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. Teklife tepkilerde gecikmedi. Çünkü Türkiye gibi, " eşlerin kocalarını, çocukların babalarını ve anaların evlatlarını, kendi elleri ile toprağa" verdikleri bir ülke gerçeğinde, "Parası olan askere gitmez, parası olmayan gider" mantığının ülkeye vereceği zararı düşünmek bile istemiyoruz.
Bedellik askerlik, bugün olduğu gibi, geçmişte de gündemde idi. Nitekim Atalarımız bir türkü ile bedelli askerliği en güzel şekilde ifade etmişlerdir.
"Yemen yolu çamurdandır
Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel öder
Şu bir gerçek ki, Tük toplumunu, bugünlere taşıyan iki unsur var. Bir "çiftçi" diğer ise "asker" dir. Bugünde, Türk Milletini, iki unsur sırtında taşıyor. Köylü, bedelli askerlikten hiç bahsetmiyor. Hatta davul zurna ve dualarla, çocuklarını askere gönderiyorlar. PKK terörüne de en çok şehit veren kesimde köylüdür.
Ne hazin ki tarih boyunca, Türk toplumuna, maddi ve manevi fedakârlık yapaktan çekinmeyen köylü, her dönem mağdur oldu. Nitekim Büyük Önder Atatürk," Türkiye' nin, gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde herkesten çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış ve layık olan köylüdür. Diyebilirim ki bugün felâket ve yoksulluluğun tek sebebi, bu hakikati görmemiş olmamızdır. Gerçekten de, yedi asırdan beri dünyanın muhtelif taraflarına sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima küçük ve hor görerek mukabele ettiğimiz ve bunca fedakârlık ve ihsanlarına karşı nankörlük, küstahlık zorbalıkla uşak derecesine indirmek istediğimiz, bu gerçek sahibin huzurunda bir utanç ve saygı ile gerçek yerimizi alalım. " demiştir.
Acaba köylünün, dün ve bugün Türk toplumuna yaptığı bu fedakârlık karşısında bedellik askerlik isteyen malum kesimler, utanıyor mu bilinmez ama " Bedelli askerlik" , " VİCDANİ RED" gibi istekler, tamamen halkı askerlikten soğutmaya teşebbüsten başka bir şey değildir.
Her türlü engel ve senaryoya rağmen, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede, caydırıcı bir kuvvet olma özelliğini korumak için, yeniden yapılanma yönünde önemli adımlar attı. Türk ordusunun, modernize edilerek küçültülmesi, ateş gücünün yükseltilmesi ve hareket kabiliyetinin artırılması da gündemdedir. Yeter ki TSK' ya, sahip çıkılsın, yeniden yapılama çalışmalarına da destek verilsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi