
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Belediyeciliğin önüne geçen particilik...
Klasik bir söz vardır ama son derece doğrudur.
-"Seçilen belediye Başkanı parti rozetini seçildiği gün çıkartmalıdır. Çünkü o artık partisinin değil, kendisine oy veren-vermeyen herkesin belediye Başkanıdır"
Bu söz"seçilen belediye başkanı particiliğini dondursun, durdursun. Partisiyle alakasını tamamen kessin" anlamı asla taşımaz.
Aksine...
Bu söz aslında: "Belediye başkanının parti işleriyle belediye işlerini tamamen birbirinden ayırmaya özen göstermeli" anlamı içerir.
Seçilmiş bir belediye başkanından, seçildiği gün parti rozetini çıkartıp bir kenara koyması beklenirken, aynı durum, partiliyken kazanılan seçim sonrasında belediyeci olan insanlardan haydi haydi beklenir.
Belediye Başkanının o ince çizgiyi korumak koşuluyla siyaset yapması makul karşılanabilir belki ama, eski partili de olsa belediyenin bir elemanı olmuş insanların, başkanın toleransını da hiçe sayarak parti adına rol kapma girişimlerinin makul hiçbir yönü yoktur.
Son günlerde, özellikle de Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir ziyaretinde ortaya çıkan bir durum var.
Eskiden CHP içinde yer almış ama halen Odunpazarı Belediyesi bünyesinde görev yapan bazı isimlerin davranışlarıyla CHP içinde yaratmış olduğu rahatsızlık konuşuluyor.
Öyle ki...
Artık belediyeci olmalarına rağmen CHP adına belirleyici ve hükmedici tavırları, basın yayın organlarında, Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir'de yaptığı konuşmaların da önene geçen bir hal aldı.
Hatta...
Eskiden "CHP büyükşehir belediye binasından yönetiliyor" denilirdi, şimdilerde "CHP Odunpazarı Belediye binasından yönetilmek isteniyor" denilmeye başlandı.
Samimi olarak söylüyoruz ki, bu hoş bir durum değil.
Dahası...
Diğer partiler tarafından da, hem Odunpazarı Belediyesi hem de CHP aleyhine mükemmel bir şekilde kullanılabilecek bir malzeme.
Odunpazarı Beledîye Başkanı'nın bu mevcut durumu görüp, ilk yapması gereken şey: beraberinde belediyeye taşıdığı isimleri acilen etrafında toplayıp "Belediyecilik yapacaksınız burada durun, siyaset yapacaksanız CHP'ye gidin. Yok, "biz her ikisini de yapacağız' diyorsanız, kusura bakmayın. Bunu burada ancak ben yapabilirim" demek olmalıdır.
Bunu der ve bu konuda baskı unsuru olabilirse ne ala...
Hiçbir şey yokmuş, her şey doğal ve doğruymuş gibi bir algıyı devam ettirirse, belediyeciliğin önüne geç en particilik birçok şeyin de sonu olur...
*********************************************************
Ercan Kelleci'ye kızıyorlar ama...
AK partinin eski Odunpazarı ilçe başkanı Ercan Kelleci, görevde olmamasına rağmen eleştiriliyor.
Kongreye gitmemiş.
Büyük kongre delegesi olmasına rağmen, oraya da gidip oy kullanmamış.
Görevdeyken iyiymiş de, görevden el çektirilince kötü mü olmuş muş...
Tamam. Ercan Kelleci atamayla geldi, atamayla gitti.
Tamam: Başkanlık yaptığı ilçede, başkanlığını yaptığı partisi mahalli seçimleri kaybetti.
İyi güzel de...
Ercan Kelleci, partinin gösterdiği adaya sahip çıkmadı mı?
Görebildiğimiz kadar çıktı.
Seçimde çalışmadı mı?
Görebildiğimiz kadarıyla çalıştı.
Eğer suçu bölgesinde seçim kaybetmekse, bölgesinde daha kötü bir sonuçla seçim kaybeden Dündar Ünlü İl başkanı yapılırken, Ercan Kelleci'ye niçin el çektirildi?
Kaldı ki...
AK Parti mahalli seçimlerde en yüksek oranı Odunpazarı'nda tutturdu.
Şimdi merak ediyoruz doğrusu...
Eğer mahalli seçimler sonrasında Ercan Kelleci İl başkanı yapılıp, Dündar Ünlü'ye el çektirilseydi, başta Dündar Ünlü olmak üzere bir sürü insan tüm bu olup bitenleri nasıl değerlendirirdi?
Şimdi birileri kalkacak ve "Süleyman Reyhan da görevden alındı ama o hem toplantılara hem de kongrelere gidiyor. Demek ki küsmedi, gönül koymadı ama" diyecek.
Ne diyelim?
Demek ki Süleyman Reyhan halinden memnun ve durumu içine sindirebilmiş.
O da onun tercihi...
*********************************************************
Bursa'dan da gelenler olduğunu unutmuş galiba...
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz Pazar günü Eskişehir'deydi.
Partisinin Bölge toplantısını gerçekleştirdi Eskişehir'de.
Açılış konuşmasında da Eskişehir'e övgüler yağdırdı.
Toplantıya gitmemiştik.
Dolayısıyla söz konusu toplantıdaki detayları görme imkânımız olmadı.
Toplantıyı bizzat takip eden Muharrem Esen "Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu o toplantıdaki konuşmada çok büyük bir pot kırdı ama kimse fark etmedi" diye anlatınca ilgimizi çekti.
Zira...
Gerek toplantı ile ilgili gerekse Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında büyük bir pot kırıldığını ne gazetelerden okumuştuk, ne de toplantı ile ilgili yapılan sohbetlerde dinlemiştik.
Meğer Kılıçdaroğlu tarafından kırılan pot, Eskişehir'e övgü dolu sözler sarf edildiği sırada kırılmış.
Kılıçdaroğlu:
-"Eskişehir'in bu gün geldiği duruma bir bakın. İmrenilecek düzeyde. Hem Ankara'ya hım de Bursa'yı geride bıraktı" dediği anda, toplantıya katılmak üzere Bursa'dan gelen CHP bursa il başkan ve yöneticilerinin yüzü bir anda düşüvermiş.
Galibe, Kılıçdaroğlu, bölge toplantısına, partisinin Bursa'dan da yöneticilerinin geldiğini unutmuş.