Virüse dair tedbirler hayatın her alanında alınıyor.

Devletin en üstten aldığı kararlar, toplumun her kesimine iletiliyor.

Ancak;

Hem devletin, hem de bireyin yapacakları kadar, yerel yönretimlere de bu konuda epeyce görevler düşmüş görünüyor.

En başta elbette toplu kullanılan alanların dezenfekte edilme işi…

Daha sonra kentin kalabalık bölgelerinde alnacak olan önlemler.

Ve elbette virüse karşı toplumu bilgilendirme çalışmaları…

+++

Tümüne baktığımızda Eskişehir’de gerçekten de iyi iş çıkarıldığını söylemek gerek.

Her üç belediyede bu konuda üzerine düşenden bile fazlasını yapmaya çalışıyor.

Şehri adeta “dezenfekte ilaçlar ile yıkadılar” diyebiliriz.

Tramvaylar hiç olmadığı kadoar hijyen kokuyor.

Vatandaşın sıkça gittiği yerler de tamamen elden geçirilmiş durumda.

özel olarak kurulan ekipler, kentin her noktasında dezenfekteye devam ediyor.

+++

Meselenin toplumsal eğitim tarafı da şu süreçte iyi yönetiliyor.

Şehir eğitimi konusunda ülkenin belki de en iyi şehri olan kentimiz bu konuda da örnek olacak işler yapıyor.

Belediyeler halkla irtibat kurduğu hern noktadan virüse karşı alınacak tedbirleri sıklıkla hatırlatıyor.

Ve son birkaç gündür izlediğimiz kadarı ile de Eskişehirlilerin bu çağrıya kulak verdiği görülüyor.

+++

Lafı uzatmayalım…

Şu zor süreçte belediyeler tamamen halkın sağlığına odaklanmış durumda.

Ve ne yalan söyleyelim iyi de iş çıkarıyorlar.

Yani şu günleri en az hasarla atlattığımızda, bunda belediyelerin de payı olacak…

Söylemeden geçmeyelim…

***************

İNANIN VİRüS DEĞİL CEHALET öLDüRECEK!

Dün buradan toplumun içine düştüğü cehalete adeta isyan etmiştik.

Yaşanan cehaletin günlük yaşam içerisinde arada kaynadığını;

Bu kişilerden zaten olabildiğince uzak kalındığını;

Ama şu virüs günlerinde insanlara doğruyu anlatmanın deveye hendek atlatmak kadar güç olduğunu söyleyip tepkimizi dile getirmiştik.

+++

Ama çok yanılmışız!

öyle görünüyor ki;

Deveye hendek atlamak, işin ciddiyetini bu insanlara anlatmaktan çok daha kolay bir iş olduğunu hemen anladık.

Herkesin eve çağırıldığı, dışarı çıkmamanın salık verildiği şu günlerde sokaklardaki manzaralar;

“Bunlar sadece Türkiye’de olur!” dedirten görüntülerden başka bir şey değil.

Yani insanlar virüse bulaşmak, bulaştığı virüsü yaymak için adeta elinden ne geliyorsa yapıyor.

Elbette bunun adı cahillik hem de kara cahillik.

Ve bu kural tanımazlık, bencillik ve egoistlik maalesef ki çok tehlikeli.

Belki virüs öldürmeyecek ama bu insanlar galiba hayatımıza direk etki edecek.

Kısacası;

Ne söylenecek söz, ne de laf kalıyor geriye.

“Allah bu ülkenin yardımcısı olsun”  demek dışında…