1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bence kulübü onlara verin!

Sözümüz: kesinlikle başından beri Halil Ünal ve Mesut Hoşcan'ın ekibinde yer alan kişilere değil.
Onları gerçekten takdir ediyoruz.
Öyle ya da böyle, hiçbir zaman bırakmıyorlar ekip olma düşüncesini.
Ancak...
-Halil Ünal'ın ekibinde yer alıp sonradan Ünal'a kazık atarak Mesut Hoşcan'ın yanına gidenler var...
-Mesut Hoşcan'ın ekibinde yer alıp sonradan Hoşcan'a kazık atarak Halil Ünal'ın yanına geçenler de var.
Birde...
-Halil Ünal'ın ekibinde yer alıp, sonradan Mesut Hoşcan'ın yanında yer alan ama ona da kazık atarak tekrar ilk kazık attığı Halil Ünal'ın yanında yer alanlar var.
Başkanlar değişse de onların konumları hiç değişmiyor.
Çünkü...
Nasıl yapıyor, nasıl becerebiliyorlarsa, giden başkanı satıp, gelen başkanın yanında yer alıveriyorlar.
Bugün övdüğüne yarın sövebiliyor, bugün sövdüğünü yarın övebiliyorlar.
Gerek yönetimlerde olsun, gerekse yönetim çevresinde hep varlar bu sözünü ettiğimiz insanlar.
Hiçbir rahatsızlık duymuyorlar pinpon topu misali bir orda bir burada olmaktan.
Hiç rahatsız etmiyor onları durduk yerde adam satmak.
Yüzleri hiç kızarmıyor dün sövdükleri adamın yanı başına sokulduklarında.
Ve hiç utanmıyorlar övgüler yağdırdıkları adamı iki dakikada satarken...
Demek ki, öylesine maharet sahibi, öylesine vaz geçilmez insanlar ki bunlar, her iki taraf da, geçmişte kendilerine sövüp saydığını umursamadan alıyor bu insanları yanına.
O yüzden...
Bu Eskişehirspor'un yönetimini ne Halil Ünal'a ne de Mesut Hoşcan'a verin.
Ne de üçüncü bir şahıs alsın kulüp yönetimini.
Bizce, ekibinde olduğu adamları iki dakikada satan bu insanlara verin kulübü.
Öyle ya!
İçinde bu denli pazarlama ve satış ruhu olan ve bu meziyetlerini de her yönetim değiştiğinde kendi yerini de değiştirerek ispatlayan insanlar, futbolcuları da en iyi fiyatla pazarlayıp, satar.
En azından, bu olağanüstü beceri sahibi insanlar sayesinde, futbolcular değerinin üzerinde satılmış olur.
-"İyi de. Ya bu insanlar kulübü satarlarsa?' diye sorarsanız?
İşte onu bilemeyiz...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Gel de sor sorabilirsen "Ne oldu seçim öncesi söyledikleriniz?" diye...

Daha önce de bu köşede bir kez yazdık.
Demirel enteresan bir siyasetçiydi.
1991 seçimleri sonrası. Türk-iş kongresi yapılıyor.
Kürsüye Başbakan Demirel'i davet ediyorlar.
Demirel daha kürsüye çıkmadan protestolar başlıyor salonda.
Meğer Demirel seçim öncesi birçok vaatte bulunmuş. Bu arada işçiler için de önemli vaatleri varmış.
Kürsüye çıkınca da devam ediyor protestolar.
Salonda ki işçiler "Seçimden önce şu vaadi vermiştin niye yapmadın?" diye bağırıyorlar.
Demirel yumuşak üslubuyla bir cümle söylemeye kalkıyor, ama laf atmalar nedeniyle kesiliyor sözleri.
Birkaç denemeden sonra Demirel bakıyor ki konuşamayacak; "Tamam" diyor.
-"Ben seçimden önce bazı sözler verdim. Benim kabahatim, yapamadıklarım var" diyor önce.
Ardından da;
-"Fakat sizin hiç mi kabahatiniz yok?" deyince, salonda bulunan herkes şaşırıyor.
Şaşkın salonun bakışları altında Demirel son sözü söyleyip;
-"Bunların yapılacak şeyler olmadığını seçimden önce neden bana söylemediniz?" deyince, müthiş bir kahkaha kaplıyor salonu.
1 Kasım seçimleri öncesinde çok şey söyledi bu gün iktidarda olan parti.
Pek çok vaatte bulundu.
-"Tek başımıza iktidar olamazsak terör artar. Enflasyon yükselir. İşsizlik had safhaya ulaşır. İstikrarı bozmayın" dedi.
Bu söylemler sayesinde de seçimi kazanıp, tek başına iktidar oldu.
Bu gün bakıyoruz...
Terör daha da artmış.
Enflasyon yükselmeye devam ediyor.
İşsizlikte herhangi bir azalma yok.
Zamlar ise, daha yılın ilk günlerinden itibaren adeta yağmur gibi yağmaya başladı.
O yüzden...
Şimdi sormaya çekiniyoruz "Ne oldu verdiğiniz sözler" diye.
Demirel misali "Sizin hiç mi kabahatiniz yok. Bunların yapılacak şeyler olmadığını seçimden önce neden bize söylemediniz?"diyecekler diye soramıyoruz iyi mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MHP ne zaman konuşacak?

Ülkede AK parti iktidarı var.
Eskişehir'de ise CHP Belediyeleri iktidar.
Yine Eskişehir'de HDP nin yok denecek düzeyde olduğu hesap edildiğinde, ortalığı inletecek olan partinin MHP olması gerekiyor.
hem ülkede yanlış giden işleri dillendirmek, hem de Eskişehir'de yanlış belediye uygulamalarını kamuoyu gündemine taşımak için MHP nin kendiliğinden oluşmuş bir ortamı var.
Var olmasına var bu ortam ama, ortalarda MHP y görmek mükkün değil
Ne ülke gündemine ilişkin yapılan bir açıklama var.
Ne de Belediye uygulamalarıyla ilgili bir gündem.
Eskişehir'de MHP nin sesi soluğu çıkmıyor.
Üstelik...
1 Kasım'dan bu yana çıkmıyor o ses.
Niye çıkmıyor? Neden çıkmıyor? Bilemiyoruz.
Fakat...
İnsan ister istemez "MHP böylesine bir ortamda da konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?" diye düşünmeden edemiyor doğrusu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi