
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
BENCE UYGUN
Futbolun içinde olan, bütün kulüplerin defalarca yaşadığı ve yaşamaya devam edeceği bazı süreçler nedense Eskişehirspor'da çok daha fazla sancılı gerçekleşiyor. Kongre üyelerinin oyları ile seçilen Eskişehirspor yönetiminin Teknik Direktör seçimine elbette saygı duyacağız. Başarıya ve arzulanan hedeflere ulaşmak için yönetimin uyum içinde çalışacağı bir Teknik Direktörle çalışmak istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Eskişehirspor taraftarı ve basını yönetim tarafından görevlendirilen bu Teknik Direktöre sonuna kadar destek olacaktır, olmalıdır da. Ama nedense bizde hep ters giden bir şeyler oluyor. Tez canlı olmamızdan mı, yoksa masa başı oyunları iyi beceremememizden mi bilmiyorum artık.
Buca maçı çıkışında Bucalı futbolseverlerle sohbet etme imkânımız oldu. İzmir'i süper lig'de temsil eden tek takım olmak için lig'de kalmayı çok isteyen Buca taraftarı, yapılan bir sürü transfere karşılık istenilen sonuçların alınamamasından dolayı Bülent Uygun Hoca'ya tepki gösteriyorlardı. Özellikle geçen seneki başarılı takımın dağıtılmasından ve kulübün aşırı borç içine sokulmasından şikâyet ederlerken bazıları da adının Eskişehirspor'la anılmasına kızmışlardı. Bu kızgınlıkla Eskişehir'e Bülent Hoca ile birlikte dönmemizi bile istediler. Dün televizyonlarda Bucaspor başkanını kanal kanal dolaşıp Eskişehirspor'u suçlarken görünce aklıma bu Bucalı futbolseverler geldi.İki üç gün önce istenmeyen adam şimdi yere göğe sığdırılamaz olmuştu.Buca başkanı Eskişehirspor'u etik olmamakla itham ederken benim bu konudaki görüşüm,Bülent Uygun'un doğruyu gördüğü ve tüm spor kamuoyuna gösterdiği yönündedir.Bu camia büyük bir camiadır.Bülent Uygun'da bu büyük camia da görev almak için Buca' dan istifa etmiştir.
Bülent Uygun, Bursa'nın Ertuğrul Sağlam ile yakaladığı şampiyonluğu, Sivas' da daha önce gerçekleştirecekti. Ancak bu tarihi fırsat, takımının son haftalarda üzerlerinde oluşan baskıyı kaldıramaması yüzünden kaçmıştı. Hatırlanacak olursa Bülent Uygun o dönemde devamlı medya da yer alması ve sivri demeçleri ile ikinci bir Fatih Terim olarak gösterilmekteydi. Aslında Bülent Hoca, Sivasspor döneminde özellikle takımın üstündeki otoritesi, takıma verdiği mücadele gücü ve kazanma arzusu ile spor kamuoyunun takdirini kazanmıştı. Özellikle Mehmet Yıldız başta olmak üzere tüm futbolcuları ile kurduğu samimi iletişim herkes gibi beni de çok etkilemişti. Özgüveni yüksek, yardımlaşan, birbirlerinin açıklarını kapatmak için sahanın her yerinde mücadele eden bir takım oluşturmuştu Bülent Uygun.
Bu yazıyı gazeteye gönderirken Eskişehirspor yönetimi yeni Teknik Direktörümüzün kim olacağını henüz açıklamamıştı. Ancak tek aday isim durumunda olan Bülent Uygun, yüksek beklenti içinde olan bazı taraftarlarda hayal kırıklığı yaratmış olabilir. Ama futbol, bizlere hiçbir zaman isimlere takılıp kalmamak gerektiğini her fırsat da göstermiştir. Önemli olan birbirine inanan ve güvenen bir takımın yaratılmasıdır. Başarıyı yakalamak için önce takım olmayı becerebilmek gerekir. Dünya Kupası'nda ruh gibi oynayan Arjantin'li Messi ile Barcelona'daki Messi arasındaki farkın en güzel açıklamasıdır takım olabilmek.Bülent Uygun, Sivas'ta bunu yapmıştı. Eğer anlaşma yapılırsa kendisinden beklentimiz Eskişehirspor'da kaybolduğunu hissettiğimiz bu takım ruhunu yeniden ortaya çıkarmasıdır.
Bülent Uygun, Eskişehirspor'da görev alırsa bırakalım İzmirliler düşünsün, bırakalım İzmirliler üzülsün. Bizim yapmamız gereken hocamıza sahip çıkmak olmalıdır. Bu konuda esas görev her zamanki gibi taraftarımıza düşüyor. Koreografimizle, BandoEsEs'imizle, muhteşem taraftarımızın hem takımımıza hem de Bülent Hoca'ya sahip çıkacağına inanıyorum.