1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Beni niye Eskişehirspor üyesi yapmadılar?Anlayamadım!

Dün Eskişehirspor'un olağanüstü kongresi vardı.
Ben bu kongreye gidemedim.
Çünkü: Eskişehirspor'un kongre üyesi değilim.
Doğrusunu söylemek gerekirse, beni niye üye yapmadıklarını da bir türlü anlamış değilim.
Zira...
Futboldan hiç anlamıyorum.
Futbolcuların hiç birini tanımam.
Öyle maçlara falan da gittiğim yoktur.
Sadece bir mekanda denk gelirse ve o gün Eskişehirspor'un maçı varsa ve maç da televizyondan yayınlanıyorsa, herkesle birlikte izlerim maçı.
Tesislere girmişliğim falan da yoktur.
Başkan ve birkaç yönetici dışında kimseyi de tanımam Eskişehirspor yönetiminden.
Kısacası...
Olabildiğince uzağım futboldan ve Eskişehirspor'dan.
Aslında bu özelliklerimden dolayı kulüp üyesi olma kriterlerini tam anlamıyla üzerimde taşıdığımı zannediyorum.
Niye mi?
Hemen söyleyeyim: çünkü Eskişehirspor üyesi olan bir çok insan tıpkı benim gibi.
Bu arada, yaşamı Futbol ve Eskişehirspor ile geçmiş, Eskişehirspor'un içerde ve dışarıda yaptığı tüm maçları takip eden, futbolcuları bırakın tanımayı, futbola nasıl ve nerede başladığını ezbere bilen ve halen Eskişehirspor kongre delegesi olanları söylemiyorum.
Onlar zaten analarının ak sütü kadar hak ediyorlar kongre delegesi olmayı.
Keşke, Eskişehirspor'un tüm kongre üyeleri böyle olsa.
Ama değil.
Yukarıda söylediğimiz gibi çoğunluğu kulüp başkan ve yöneticilerinin zaman içinde yaptığı ve görevleri sırf kendilerini üye yapan başkan ve yöneticilerine oy vermek olan kişiler.
Futboldan benim anladığım kadar anlıyorlar.
Yani anlamıyorlar.
Futbolcuları benim tanıdığım kadar tanıyorlar.
Yani tanımıyorlar.
Tesislerin nerede olduğunu benim gibi bilmiyorlar.
Eskişehirspor'un maçlarına dahi benim kadar gidiyorlar.
Yani gitmiyorlar.
O yüzden diyorum "Beni niçin Eskişehirspor üyesi yapmadılar" diye.
Gördüğünüz üzere bu konuda hiç bir bilgim,becerim ve merakım olmaması ile ben zaten üye kriterlerini tutturmuşum.
Haksızlık ediyorlar bana!
Halbuki üye yapsalardı, ben de onlar kadar Eskişehirspor'a katkı vermiyor olurdum.
Şaka bir yana.
Eskişehirspor üyesi olmak gibi bir isteğim yok.
Amacım, bu kulübe hiçbir katkısı olmayanların sırf eş dost ilişkileriyle süreç içinde üye olmasını eleştirmekti.
Malum biz her ne kadar eleştiri amacıyla yazı kaleme alsak da, bazı okuma ve okuduğunu anlamama özürlüleri "Bu da kendini üye yaptırmaya uğraşıyor" diye düşünebiliyor.
O yüzden böyle bir dip not koyma gereği duyduk.

****************

Kent merkezini rahatlatmak lazım...

Eskişehir'in kent merkezi, büyük bir yoğunluk içinde...
Bu yoğunluk, özellikle hafta sonları kent merkezini içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Örneğin Atatürk Caddesi'nde Cumartesi günü aracınızla yarım saat geçiriyorsunuz.
Zira, tıkanan trafik gideceğiniz yere gitmenize izin vermiyor.
Kent merkezinde ki bu yoğunluğu azaltmanın tek bir yolu var.
Yoğunluk yaratan merkezleri ortadan kaldırmak.
Şöyle ki...
Neredeyse bütün resmi kurum binaları, "Merkez" dediğimiz bir bölgede toplanmış.
Bazı kurumlar, şehrin başka bir yerine gitse de, boşalttığı binalara başka kurumlar gelip yerleşmiş.
Yani pek bir şey fark etmemiş.
Örneğin...
Şehrin merkezinde Dershaneler bölgesi olarak adlandırılan bölge.
Günün her saati büyük bir yoğunluk sergiliyor.
Mevcut altyapıyı bu unsurlara göre genişletemeyeceğine göre, yoğunluk veren bu unsurları kent merkezinden kaldırıp, başka yerlere taşımak en mantıklı çözüm gibi görünüyor.
Bu yapılmazsa...
Yani...
Kent merkezinde bulunan resmi Kurumlar ve Dershaneler hatta okullar...
Bu bölgeden alınıp, başka yere götürülmezse...
Ve bunun ileriye dönük çalışması şimdiden yapılmazsa...
Eskişehir kent merkezi yakında içinden çıkılamaz bir hale gelecek.
Aklın yolu bir...
Kent merkezinde ki mevcut yolları ve ana alterleri genişletemiyorsanız, o halde Kent merkezine yoğunluk veren etkenleri merkezden uzaklaştıracaksınız.

******************************

Gelenler aynı gün gidiyorlar ama...

Eskişehir'in son yıllarda yaşamış olduğu değişim, kente bu güne kadar olmayan bir kimlik daha kazandırdı.
Yani...
Kentin yeni kimliği Turizm oldu.
Zira...
2000 yılından itibaren başlayan Turizm hareketi, her geçen yıl artarak devam etti.
Bu gün itibarıyla Eskişehir, hemen her gün Turistlerin geldiği, özellikle hafta sonlarında yoğun bir biçimde Turizmin hissedildiği bir kent oluverdi.
Eskişehir'de Turizm hareketinin başlaması, özellikle kent merkezinde büyük bir harekete neden oldu.
Yeni yeni sektörler ortaya çıkmaya başladı.
Ancak...
Eskişehir'in karşı karşıya olduğu Turizm hareketinin kısa süreli olması, Eskişehir'e kalan paranın da daha kısa tutulmasına yol açtığı ortaya çıktı.
Yapılan bir araştırmaya göre Eskişehir'i görmek için gelen yerli turistlerin büyük bir bölümünün aynı gün Eskişehir'den ayrıldığını gösteriyor.
Bu elbette "Hiç yoktan iyidir" diyebileceğimiz bir durum.
Ancak...
Bu mevcut durumu daha da lehimize çevirmek ve Eskişehir'in bu durumdan daha fazla yararlanmasını sağlamak mümkün.
Bunun tek yolu da, Eskişehir'i görmek için gelen turistlerin Eskişehir'de en az 3-5 gün kalmalarını sağlayacak yöntemleri bulmaktan geçiyor.
Eskişehir'de başlayan turizm hareketi önemliyse, gelen Turistin Eskişehir'de bırakacağı para da bir o kadar önem taşıyorsa, özellikle yerli Turistlerin bu şehirde en az 3-5 gün kalmasını sağlamamız gerekiyor.
Bu çeşitli organizasyonlarla mı olur? Yoksa Hamam ve Termal gibi Turistin ilgisini çekecek bazı girişimlerle mi? Bilemiyoruz.
Ama bilinen bir gerçek var o da yerli Turistin Eskişehir'de bir gün kaldığı gerçeği...
Ve Eskişehir'in de bu gerçeği değiştirmesi zorunluluğu...
Bu konuda bugüne kadar yapılan somut bir girişim yok.
Ancak...
Bu girişimin ne kadar erken yapılırsa, o kadar kısa sürede şehre menfaat sağlayacağı gerçeği ortada...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi