BEŞ YAMYAM VE ÇAYCI

Beş yamyam bir bilgisayar firmasında programcı olarak görevlendirilirler.Müdürleri "Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek için firmanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar söz verirler. 4 hafta sonra müdürleri gelir."Çok iyi çalışıyorsunuz" der. "Yalnız firmadaki çaycı kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?"Yamyamların hepsi "Hayır" derler ve bu işle hiçbir ilgileri olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi öteki yamyamlara döner.(br)"Aranızdan hangi maymun, çaycı kızı yedi" diye sorar. En arkadaki yamyam kısık bir sesle cevap verir:"Ben!.."Şef öfkeyle bağırır... "Ulan aptal! Biz dört haftadır gurup başkanlarını, bölüm müdürlerini, proje yöneticilerini yiyip duruyoruz kimse farkına varmadı. Kalkıp da çaycı kızı yemen şart mıydı?"

------------


DİYETÇİLERİN EN ÜNLÜLERİ

Diyet, hastalık nedeniyle hastaya kimi yiyecek ve içeseklerin yasak edilmesi olayıdır. Ama günümüzde diyet, bir anlamda 'perhiz etmek', 'sağlıklı olabilmek' ya da hiç değilse görünmek uğruna birçok şeyi yememe, onların yerine değişik şeyleri yemek demektir.
* Lort Byron, ince, sırım gibi, yemesini içmesini aşırı gözeten bir şairdi. Günlerini birkaç parça bisküvi ve şişe şişe, bardak bardak maden suyu içerek geçirirdi. Kimi zaman değişiklik yapar, çiğ patates, pirinç lapası, haşlama balık ve yine çiğ sebzeler yerdi. Açlığını bastırmak için bulduğu yöntem, ağzına tıktığı bir avuç tütünü çiğnemekti, o kadar.
* Sinemanın İsveçli Tanrıçası Greta Garbo da ünlü diyetçilerindendir. Kilo alırım, şişmanlarım ve biçimim, endamım bozulur diye ödü kopardı. Kepeği bol, hemen hiç kilo aldırmayan İsveç ekmeği yer, yanına kibrit kutusu büyüklüğünde bir peynir parçasını katık yapardı.
Greta Garbo'nun seyrek yedikleri arasında tatar bifteği, yeşil salata; içtikleri arasında da ise; çok az olmak koşuluyla bira ve votka ardı.
* Ünlü Michelangelo müthiş bir 'işkolikti' ve o nedenle de yemeği içmeyi aklına düşürmez, unuturdu. Soğuk ve uyduruk şeylerle idare ederdi yemek olayını. Çok varlıklı, çok para kazanan bir kişiydi, ama sofrası en yoksul insanın sofrasından daha yoksuldu.
* Sonradan Onasis soyadını alan Jacqueline Kenned, nihayet bir kadındı; dünya sosyetesindeki ününü ve güzelliğini kollamak, buna çok dikkat etmek zoruydaydı elbet. Evinin dışında bir lokandada yemek yediğinde çantasından çıkartığı diyet listesine bakar, 500 kalorili yiyeceklerin siparişini verirdi.
* Piyano ustası ünlü Arthur Rubinstein günde birkaç bardak şarap, iki yada üç puro ve dört beş fincan kahve içerek diyet mi yapardı, yoksa piyano başından kalkmadan günü böyle mi geçirirdi bilinmiyor. En çok piliç (yüzlerce pişirme yöntemi biliyordu) ve az pişmiş et yerdi.
* George Bernard Shaw'a gelince... O, 'iflah' ve 'ıslah' olmaz bir sebzeseverdi. Günlük yiyeceği, çiğ sebze türleri ve bir kase yoğurttu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
AKTÜEL Arşivi