Buğrahan Doğangil - DUVAR

Buğrahan Doğangil - DUVAR

Beylikova konusunda soru işaretleri devam ediyor

Geçtiğimiz perşembe günü yayınlanan yazımda “Eskişehir’e 3 sorum var” demiştim. Bu sorularımdan bir tanesi de Beylikova’da bulunan nadir toprak elementleri ile ilgiliydi.

Kent kamuoyunun bu konuyu bir an bile aklından çıkarmaması gerektiğini ve Beylikova’nın Amerikan sermayesine teslim edilme ihtimalinin bile olmasına dahi karşı konulması gerektiğini söylemiştim.

Yazımın yayınlandığı gün ne tesadüftür öncelikle CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın Beylikova NTE hakkında meclise verdiği soru önergesi kamuoyunda yer buldu.

Akabinde ise 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla düzenlenen “Sorumlu Madencilik Zirvesi” Beylikova NTE konusuna ev sahipliği yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar zirvede Beylikova ile ilgili konuştu.

İbrahim Arslan ve Alparslan Bayraktar’ın açıklamalarına baktığımda ortada olan soru işaretlerinin pek çoğunun giderilmediğini görüyorum.

Bakan Bayraktar 2026 yılında, Beylikova’da endüstriyel bir tesis kurulması için temel atılacağını ve 2 yıl içerisinde bu tesisin devreye gireceğini söyledi.

“Madenlerimizi sattırmayız.” diyerek Beylikova üzerinde uygulanan Amerikancı politikaları eleştirenlere yanıt veren Bakan Bayraktar, kısaca Beylikova NTE devlet eliyle ve yabancı sermayelere peşkeş çekilmeden işletilecek demek istedi.

Ben hala “Madenlerimizi sattırmayız.” diyen taraftayım Bakan Bey kusura bakmasın. Çünkü AK Parti iktidara geldiği günden bu yana yapmam dediği ne varsa yaptı. Görünen köy kılavuz istemiyor.

Hal böyle olunca Bakan Uraloğlu’nun, “Saflaştırma oranını yüzde 92-93'ten daha yukarılara taşıyacak teknolojiyi daha hızlı bir şekilde alabilmek için farklı ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor.” cümlesinde bile soru işaretleri arıyor insan.

Üzerine İbrahim Arslan’ın soru önergesine verilen yanıt da hiç tatmin edici değil.

Arslan’a verilen cevapta dikkat çeken cümlelerin başında, “ETİMADEN tarafından Beylikova’da kurulmuş olan pilot tesiste deneme üretim çalışmalarında kullanılmak üzere cevher çıkarılmaktadır. Söz konusu cevherin ham ve yarı işlenmiş halde ihraç edilmesine yönelik bir çalışma yapılmamaktadır.” geliyor.

Çıkarılan cevher miktarı nedir? Cevaptan sonra akla gelen ilk soru bu oluyor. Çünkü miktarın açıklanmaması büyük bir şaibe yaratıyor. Sadece deneme çalışmaları için çıkarılan miktar çok fazla olmamalı. Ancak ya deneme çalışması yapıyoruz diye büyük miktarlarda NTE çıkarılıyorsa?

Ham veya yarı işlenmiş şekilde ihracına yönelik bir çalışma yok deniyor ancak; ya şimdilik iç piyasadaki hükümete yakın tüccarlara bu elementler satılıyorsa. Daha sonrası için ise yurtdışına gönderilecekse?

Ya da işlenmiş şekilde farklı ülkelere pazarlanıyorsa? Tamam zaten amaç işleyerek belirli ölçüde satış da yapmak ama hangi ülkelere pazarlanıyor? ABD gibi Ortadoğu’da ciddi planları olan ülkeler mi bu elementleri alıyor? Ne için kullanıyor?

İnsanın aklını ister istemez bu sorular kurcalıyor.

Arslan’ın soru önergesine verilen bir cevap daha dikkat çekici…

“25 Eylül 2025 tarihinde imzalanan Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Muhtırası NTE veya bu elementlerin madenciliği ve işlenmesine herhangi bir hüküm içermemektedir.”

Bu cümlenin önünde ve arkasında yer alan açıklamalarda ise kısaca Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nın teknolojiyi geliştirme, nükleer teknolojide ortaklıklar kurma ve barışçıl adımlar ile bu alanlarda gelişme sağlamak deniyor.

Ancak insan yine şüpheye düşüyor…

Nükleer sadece barış amaçlı kullanılmıyor maalesef. Biz elimizdeki önemli bir kaynağı bizim için tehdit oluşturabilecek ülkelerin faydasına kullanacak mıyız?

NTE’nin doğrudan kullanımına yönelik bir madde yok deniyor ama geliştirme çalışmaları adı altında dolaylı şekilde bir mutabakat mı yapıldı?

Hükümetin bazı konularda tam açıklama yapmaması, net olmaması herkesin içine “acaba” şüphesi düşürüyor.

Ayrıca İbrahim Arslan’ın sorduğu yabancı firma sorusuna cevap verilmemesi gibi hususlar da hem Eskişehir’de hem de ülke genelinde Beylikova ile ilgili soru işaretlerinin devam etmesine neden oluyor.

Anlaşılan gözleri bir an olsun Beylikova’dan ayırmamak gerekiyor.

Takip etmeye devam edeceğiz…

Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Buğrahan Doğangil - DUVAR Arşivi