4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BEYPAZARI VE SİVRİHİSAR

 


             Geçen hafta, Beypazarı’ na, ziyaret ettik. Beypazarı Ankara’nın, yaklaşık 90 km mesafedeki bir ilçesi. Selçuklulardan beri, Türk yurdu ve önemli ticari ve askeri yolların üstünde olduğu için,  İlçe, her dönem stratejik, önemi korumuş, ticaret ve özellikle zenaatlerin önemli bir merkezi olmuştur.


            Camiler, külliyeler, hanlar, mektepler ve birbirinden gösterişli evlerle görkemli bir Osmanlı kasabası olmuş. Ancak tüm tarihi kentlerimizin, başına gelen onun da başına gelmiş ve yirminci yüzyılda, kente can veren  geleneksel üretimler ve ticari faaliyetler önemini kaybedince, kent de belli bir duraklama dönemine girmiştir


             Beypazarının mimarı olan, Sayın Mansur Yavaş, sadece bu projelerini, hayata geçirmekle ve bunlara kaynak yaratmakla kalmamış, aynı zamanda, bütün bu işleri “turizm amaçlı bütüncül bir proje” içinde görüp değerlendirmiş. Hepsine birer işlev verilmiş, işletme ve üretime standartlar getirilmiş ve kalitenin, dolayısıyla “Beypazarı Markası”nın korunması için düzenlemeler getirilmiş ve önlemler alınmış. Sonuçta da Beypazarı bir “Marka” olmuş.


           Sivrihisar ise Eti ve Frig uygarlıkların, yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.ö 700 yıllarında, Frigler’ in yerleşme yeri olunca "Spalya"’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunmasıne rağmen Beypazarı, Safranbolu gibi, tariihi, kültür ve ürün mirasını, turizme kazandıramadı.. 
           Ayrıca ilçede, Antik Pessinus kenti aynı zamanda antik Kral Yolu üzerindedir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus, Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Kent, Ticaretin yanı sıra, Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ün salmıştır.


            Beypazarında, 500 tarihi ev ve konak restore edilmiş, restore edilmeyen yapıların da cephe giydirmeleri yapılmış ve tarihi dokuyla uyumu sağlanmış. Böylece kasabayı gezerken, koruma altına alınan ve projelendiren kesimde, gözü rahatsız eden hiçbir yapıya rastlanmıyor.


            Sivrihisar’da, ise evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazeliktedir. İlçede, evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Sivrihisar evleri, ilginç ve güzeldir. 


            Beypazarı’nda tarihi ev ve konaklarında, yemek konusuna önem veriliyor. Beypazarı’nın, yöresel yemekleri olan, tarhana çorbası, Beypazarı yaprak sarması, Beypazarı güveci ve baklavası, her yerde sunuluyor. Yemekleri alanınnda, rekabet sadece kalite konusunda yaşanıyor, bu da kaliteyi artırıyor.


            Sivrihisar’ın ise yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, büyük keyif verir. Yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce, etli çakmak ve pırasa dolması, dolması, met helvası, Bastı, zıralı ve çulluk köfte gibi daha pek çok yemeğin tadına doyum olmaz


            Ayrıca Sivrihisar’ da, camiler, kümbetler türbeler, sarnıçlar, Şadırvanlar, Hamamlar, mozaikler, minyatürler, hatlar tezhipler, ağaç oymalar, kalem işleri, halı ve kilimler, giysiler, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir. 


          Yine Sivrihisar’ da, yetişen, kendilerine has özellikleri olan ve damak zevkine doyum olmayan, kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerinin ayrı bir özelliği ve tadı var. 


           Sivrihisar, her bakımdan Beypazaı’ ndan üstün olmasına rağmen, bir türlü kültür, ürün ve tarihi mirasını ve diğer zenginliklerini, turizme kazandırılamadı. Bu alanda,  Sivrihisar Belediye başkanlarına ve Sivrihisar halkına, önemli görevler düşmektedir.


            Geçmişte, Sivrihisar’ ın, Kültür ve Tarhi mirasının, turizme kazandırılması için, projeler üretildi. Nitekim Sivrihisar Dernek Başkanı olduğumuz dönemde, Sivrihisar’da, uygulanmak istediğimiz, "üRüN", "KüLTüR" ve "AĞAçLANDIRMA" projeleri, birlikte düşünülmüş, ancak Kaymakamlık ve İlçe Eğtim Müdürlüğü, sahip çıktığı halde, yapılan toplantıda, muhtarlar tarafından sahip çıkılmadığı için de, hayata geçirilemedi.


             Oysa Sivrihisar’ ı,  farklı kılan kültür, ürün ve tarihi mirası, ilçe kimliğinin de yapıtaşlarıdır. Bu değerler, ilçenin devamlılığının da önkoşuludur. Doğru yönetildiği zaman, turizm alanıda, güçlü bir sinerji yaratılması için, sayısız fırsatlar bulunmaktadır.


             Sivrihisar Belediyesi,  ilçen halkı ile birlikte, İlçenin, sahip olduğu, "KüLTüR ,TARİHİ ve üRüN ",mirasını,  turizme kazandırabilir. Beypazarı ve Safranbolu ilçelerinde olduğu gibi,  Sivrihisar, ekonomisinin,  motoru haline getirebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi