AK partililer zaman zaman bunu ret eder ama partide biat kültürünün olduğu tartışma götürmez bir durumdur.
Zira...
AK partide dibine kadar biat vardır.
Partinin tek adamı Recep Tayyip Erdoğan'a hiç kimse çıkıp "biat etmiyorum" diyemez.
Diyenlerin de zaten o saatten sonra partide işi olmaz.
Anında aforoz edilip, siyaset dışı bırakılır.
Nitekim, bunun örnekleri bir hayli fazladır.
O yüzden biat AK partide en büyük özelliktir.
Söz konusu biat öylesine sağlam bir zemin üzerine oturtulmuştur ki, kimse biat edilecek ismi sorgulayamaz.
Kimse çıkıp biat edilecek ismin dün söylediği ile bugün söylediğinin birbirini tutmadığını söyleyemez...
Partideki hiç kimse o ismin söylediklerini tartışamaz.
Başbakanı, bakanları, parti yöneticilerini, milletvekillerini, hatta parti içinde aklınıza gelebilecek herkesi o belirler, hiç kimse çıkıp bu isimlerin belirlenmesindeki yanlışlıkları yüksek sesle konuşamaz.
O nedenle...
AK parti'de tek adam yönetimi ve hâkimiyeti vardır ve yine AK partide o tek adama biat esastır.
İşte bu yüzden başta CHP ve MHP olmak üzere muhalefetin de AK parti söz konusu olduğunda en çok eleştirdiği konuların başında, AK partideki biat kültürünün olumsuzluğu gelir...
CHP VE MHP'DE TEK ADAMLIK VE BİAT KÜLTÜRÜ YOKMU SANKİ?
AK partide var olan biat kültürü eleştirilir eleştirilmesine de, tek adamlık ve biat kültürüne karşı bu eleştiriyi yapan partilerde de durum aslında pek de farklı değildir hani...
Örneğin CHP'de biat kültürünün olmadığını hiç kimse söyleyemez.
Zira...
Aday belirleme meselesinde "Şu kadar ilde ön seçim yaptık" savunması, partide tek adam yönetimi ve biat kültürünün olmadığını göstermiyor.
Kaldı ki, birilerinin isteği ile birilerinin aday listelerine tepeden iniyor olması, yine birileri istiyor diye yönetimlerin görevden alınması, birileri araya girdiği için partiye emek vermiş insanların siyaset dışı bırakılması, tek adam yönetimi ve biat kültürünün CHP'de de var olduğunu ortaya koyan örneklerdir.
Örneğin biz bu örnekleri Eskişehir'deki CHP içinde, hem milletvekili aday belirlenmesinde, hem Odunpazarı Belediye Başkanı adayı tespitinde, hem de seçim kazanmış il yönetiminin görevden alınmasında bizzat yaşadık.
Şu ana kadar MHP'nin içinde de aynı tek adamlık ve biat kültürünün daniskası vardı.
Baştaki kişinin asla sorgulanmadığı, adayların tümünün kendisi tarafından belirlendiği, bir sözü ile il yönetimlerinin görevden alınıp, teşkilatların kapatıldığı bir sürecin içindeydi MHP.
Bir süredir MHP içinde "lidere değil davaya biat" hareketi başladı.
Bu hareketin nasıl sonuçlanacağını bilemiyoruz elbette.
Ancak...
Hareketin başarısız olması halinde tek adamlık ve biat kültürünün daha da güçleneceği aşikar gözüküyor...
......
Kargo şirketinin müthiş Eskişehir tanıtımı...
Dün gazeteye geldiğimizde, masamızın üzerine bir kargo paketi bırakılmış.
Paketin içinde ne olduğunu anlatmayacağız. Zaten konu da kargo paketinin içindeki değil, bizzat paketin kendisi çünkü.
MNG firması aracılığıyla gelmiş kargo paketi.
İlginç olan, kargo paketinin üzerinde müthiş bir Eskişehir tanıtımının yapılmış olması.
Köprübaşından çekilmiş çok nefis iki fotoğraf üstte, buharlı Tren, Yunus Emre, Lületaşı, Yazılıkaya ve Kızılcıklı sonundaki heykelli havuz fotoğrafları altta.
Ortasında da "Eskişehir'den kargonuz var" yazıyor paketin üzerinde.
Dip notta ise MNG firmasının, kentlerin güzelliğini başka kentlere tanıtmak amacıyla başlattığı projenin 5 nci durağının Eskişehir olduğu ifade ediliyor.
kısacası...
MNG firması, Eskişehir'den yollanan kargoları, Eskişehir'in tanıtıldığı bir ambalaj ile taşımaya başlamış.
Bu durum bizim çok hoşumuza gitti.
Yine bu yolla, Eskişehir'in tanıtımına büyük katkı sağlanacağını düşündük.
Şimdi siz bu yazıyı okuyup "MNG kargonun amba da reklamını yapmış haa" diye düşünebilirsiniz...
Haklısınız da böyle düşünmekte.
Ancak...
Bir de söyle düşünün?
MNG kargo, bastırdığı Eskişehir'i tanıtan paketlerle Türkiye'nin her yerine Eskişehir'i tanıtıyor.
Biz de bu yazı ile MNG kargo'yu tanıtmışız Çok mu yani?
.......
Tarih sizi olduğunuz
yere koyacaktır
Sosyal medya üzerinde takibini yaptığımız isimlerden biri de Baro Başkanı Rıza Öztekin.
Zaman zaman ilginç bulduğumuz paylaşımlarını bu sütunlarda paylaşıyoruz.
Yaptığı paylaşımlarda verip veriştirdikleri arasında, iktidar partisi, CHP, MHP fark etmiyor Rıza Öztekin'in.
Kendine doğru ve yanlış gelen her konuda değim yerindeyse döşeniyor.
Şimdi de MHP çevresinde yaşanan olaylarla ilgili hem hukuki değerlendirmesini yapmış.
Hem de, MHP'de gelinen noktada kabahati olanlara ilişkin düşüncesini dile getirmiş.
İşte Öztekin'in sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu MHP süreci değerlendirmesi..
MHP TÜZÜK KURULTAYI(SARAY DESTEKLİ OLDUĞU ALGISI YARATAN SİYASİ NİTELİKTEKİ TEDBİR KARARLARI)
Asliye Hukuk Mahkemesinin tedbiren Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını durdurma kararı vermesi yok hükmündedir. Kararı veren/Saray destekli olduğuna dair algı oluşturan / Yargıçlar görevsiz ve yetkisizdir.
Böyle bir kararı /ki adı icrayı geri bıraktırma kararıdır/ dosya temyizde olduğu için sadece Yargıtay verebilir.
İhtiyati tedbir davaya bağlı bir taleptir.
Dava ile birlikte talep edilir ve tedbir kararı verilirse tedbir dava ile birlikte varlık kazanır ve devam eder.
Davadan önce verilen tedbir kararından sonra 10 gün içinde dava açılmazsa tedbir hükümsüz hale gelir.
MHP'nin Kurultay istemeyen Saray'cı üst yönetiminin Türkiye'nin değişik İlçe'lerinden (Hakimleri 4 ya da 5.Bölge ,yani tecrübe yok) nokta atışı yaparak aldığı/aldırdığı tedbir kararı zaten yok hükmünde...Aksi olsa da 10 gün sonra yine yok olacak.
Peki HSYK ya da Adalet Bakanlığı bu kararı veren Yargıçlar hakkında işlem yapmayacak mı?
Bu arada MHP'nin hukuksuz tedbir kararına karşı çıkmayarak /dolaylı olarak Saray'a ,Başkanlık Sistemine ve Türk'süz Yeni Anayasa'ya destek veren/ İl Başkanları ve Milletvekillerini de baraj altında kalmak için verdikleri duyarlı (!) mücadele için kutluyorum.(!)
Tarih sizi ait olduğunuz yere koyacaktır.
Çünkü bu Kurultay MHP'yi aşmış ve artık Ulus'un geleceği ile ilgili çok önemli bir sorumluluk haline gelmiştir."
