Sivas maçı ile ilgili bir değerlendirme yapacak olursak, sahada ortaya konan futbola benzeyen oyunun tarifi yok. Son dakikada bir puanı alırken, acaba önümüzdeki haftalarda daha kaç anlamsız puan kaybedeceğiz diye düşündüm.
Daha sonra da şimdilerde de çok tartışılan Rıza hocamın Eskişehirspor'da ne kadar başarılı olduğunu düşündüm.
Kendi söylemince bakıldığında ilk yıl ligde kalmış, ikinci yıl ise sezonu 7. sırada bitirerek hedeflediği noktalara gelmişti.
Yani kendince başarılıydı!
Ama bunları yaparken dahi hep eleştirildi.
Söylemince kendini başarılı gören Rıza hocam Eskişehirspor ile 73 maçta 25 galibiyet-22 beraberlik-26 mağlubiyet almış. Görüldüğü gibi yenilgisi galibiyetinden daha fazla.
Ama yine kendince başarılı?
Bu kez de takımı bu hale getiren sorunun kaynağı nedir diye düşündüm kendi kendime.
Rıza Hoca için hep olumlu ve yapıcı düşünmek istedim. Ancak Sivas maçı bir kez daha bizlere Çalımbay hocanın sorunun kaynağı olduğunu gösterdi.
Eskişehirspor'un saha içi dizilişi ve bu oyun mantalitesiyle başarılı olamayacağını haftalardır söylüyorum. Futbolcularını bu kadar vasatlaştıran, takımını bu kadar korkak bir oyun anlayışı ile sahada aciz duruma düşüren bir hocanın başarı şansı yoktur.
Taktik anlayışı ve oyun bilgisini tartışmaya gerek yok.
O anlamda zaten çoktan sınıfta kaldı.
Kendini her anlamda başarılı gören ve hatta son olarak taraftara dahi nasıl seyirci olunacağı konusunda akıl vermeye kalkan Rıza hocam bu kulübe 40'tan fazla futbolcu transfer ettirdi.
Hiçbirinden para kazanılamadı.
Hiçbiri prim yapmadı.
Hiçbirine transfer teklifi gelmedi.
Bu takımda biraz ileri gideyim Can Cumhur Bozacı gibi oyuncular bile forma giydi ve para kazandı.
Rıza hoca ile sorun yaşayarak takımdan uzaklaştırılanları anlatmaya zaten gerek yok..
Para kazandırmayan, top oynatmayan, top oynamadığı halde trilyonlarca para garantisi ile kadro dışı bırakılanlardan dolayı kulübün ne kadar zarara uğradığını düşünebiliyor musunuz?
Eskişehirspor'un parası har vurulup, harman savruluyor.
Ne ilginçtir ki bu kulübün nerelerden nerelere geldiğini en iyi bilen ve yaşayan bir başkanın döneminde bunlar yaşanıyor.
Gerçekten çok ilginç...
Rıza hocam hala başarı edebiyatı okumaya devam etsin.
Bu yılı sıralama ne olursa olsun kaybettik.
Ama gelecek yılları kaybetmemeliyiz.
Futbolculuğunda da orta yapmadan önce topu durdurup geri adım atan sonra orta yapan bir hocamız var...
Ama o eskide kaldı şimdi topla buluşur buluşmaz orta yapmak lazım...
Yani ileriyi görmek ve ona göre hareket etmek gerek.
Bilmem anlatabildim mi?