
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
BİR GALİBİYET VE SAYGINLIK!
Rize'de ki ağır yenilginin ardından Bursa karşısında alınan beraberlik derken, Mersin önünde 3 puandan aşağısı Eskişehirspor'da ne başkanı, ne Skibbe'yi, ne de futbolcuları kurtarmazdı.
Olması gerektiği gibi oldu ve galibiyet tutkusu Kırmızı-Siyahlı formayı giyen oyunculardaydı.
Özellikle ilk yarıda rakibin gezintiye çıkmış çaresiz bir misafiri anımsatan hali, 3 puanı almamızı kolaylaştırdı.
***
Dün kazanmanın yapısına uygun olan takım Eskişehirspor'du ve kazandı.
İlk yarıda futbolcuların can yoldaşlığı, futbolu teoriden pratiğe geçirdi ama ikinci yarıda gördük ki, bu sezon Eskişehirspor alışkanlarından kurtulamıyor. Malzemenin yetersizliğini de göz ardı etmeden söylemeliyim ki, izlediğimiz ekip bazen usta, bazen çırak!
Oyun disiplininden çoğu zaman kopan Mersin gibi bir ekip bile ikinci yarıda erken gol bulabilse başı ağrıması muhtemel bir Eskişehirspor görebilirdik.
* * *
Dün aslında tüm takım galibiyetin ırgatıydı.
Takımın en önemli hücresi mücadele gücüydü.
Orta alanda Causıc ve Toko top çalmakta ne kadar ustaysa da, aynı topu oyunu sokmakta bir o kadar acemiydi.
Kaan Kanak ilk golü yoktan var ederken, sahada kaldığı süre içinde mücadelenin tüm hallerini sergiledi.
Attırdığı ilk gol, aslında ikinci golün oluşumunun da sebebiydi. Galibiyetin ışığını yakan Kaan alkışları da sonuna kadar hak etti.
* * *
Sezer'in attığı ve attırdığı gollere baktım.
Tecrübenin ustalığına.
Rakiplerinden birkaç saniye önce düşünüp hareket etmesi onun özünde var.
Çalkantılı bir süreçten sonra kendisini futbola vermesi ve en önemlisi kendisini kazanması çok değerli. Yetenekli oyuncunun direkte patlayan şutu da attığı ve attırdığı goller kadar kalite kokuyordu.
* * *
İkinci yarıda olgunlaşmaya müsait pozisyonlarda yapılamayan final paslarını not ettim.
Diego'nun duruşunu, Mustafa Yumlu'nun ciddiyetini tırnak içine aldım
Zaten iki takım arasındaki farkı yaratan Diego ve Mustafa Yumlu'ydu. İkisi de rakibin hücum oyuncularını etkisiz hale getirmekle kalmadı, Eskişehirspor'un oyunu geriden kurmasında başrol oynadı.
Dün zaten herkes kendi çizgisinin biraz üzerindeydi de sadece Funes Mori eski çizgisinin altında kaldı.
***
Sonuç olarak bu takımın böylesine bir ligde küme düşmeyeceğini haftalar önce yazmıştık. Eskişehirspor kazandı ama sonuca bakarak da gerçekleri gizlemeyelim.
Kötü futbol saklandığı yerden her an çıkacakmış gibi dururken.
Şu bir gerçek ki dünkü sonuç ve futbolda, kimseye güven vermiyor.
Balıkesir maçı hala her türlü sonuca açık... En az Rize'deki kadar dişli bir final bizleri bekliyor.
SKİBBE'NİN TERCİHLERİ
Skibbe'yi aslında böylesine bir galibiyetten sonra eleştirmek, gazeteciliğin en onurlu sayfasıdır.
Günlük sonuçların değer bulduğu bir şehirde, Eskişehirspor sıradan bir Mersin takımını yendi diye gerçeklere perde çekecek değiliz.
Galibiyetin ne kadar değerli olduğunu da biliyoruz!
Koltuk sevdalarından dolayı kötü sonuçları bekleyenleri de!
Gözü olanın gözü çıksın.
Ama kazanırken kahraman olanlar...
Kaybedince de lütfen ortaya çıksın!
***
Burası sonuca endeksli yorum yapanların şehri.
Bu yüzden her şeyin bir anda ters yüz edilmesi kaçınılmazdır.
Bizim şehrimizde yorumlar, "Skor tabelasında yazılana göre" yapılır.
Bir avuç doğru, her şeyin üzerini örter.
Bir bakmışsınız, zavallı bir rakibi yenerek kahramanlarla dolu bir takım üretilmiş.
* * *
Burası masallar şehri!
Kötü futboldan sorumlu olmayanların, bir atımlık iyi futboldan gururlanma hakkı da şakşakçılarında gizlidir!
Kendinden olanı koruyan sistem bunu emreder zaten.
Futbol, gittiği yerden dönmeyen yolculara benzer.
Galibiyet önden gelir ya.
Gerisi safa gelir hoş gelir!
Bu yüzden Skibbe'nin Emre Güral'ı tercih etmeyerek uzun süredir takımdan ayrı olan Ömer Şişmanoğlu'nu oynatması sorgulanmaz. Çünkü Ömer gol atmıştır. Sorunumuz zaten Ömer'in performansı değil, emeğe saygı?
Sakatlığı nedeniyle bir haftadır idmana çıkmayan Özgür Çek'in oyuna girip iki dakika sonra sakatlanmasının açıklamasını kimse yapamaz. Ya da hiç kimse bizleri kandıramaz. Bu takımda adam kayırmacılığın tüm halleri sezon başından beri var. Teknik adamların zevkine göre gelenleri ve gidenleri gördük biz!
Ve kulübün geldiği nokta, malum!
Skibbe, galibiyetle bazı kişilerin gönlünü okşamış olabilir ama bizim gönlümüzde mühürlenmiştir artık. Bu yüzden bizde ki saygınlığı da skor tabelasında ki yazan rakamların geçerliliği kadardır...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.