
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bir sonraki hayallerde buluşmak üzere...
-AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay açıklamıştı ilk olarak…
-“Eskişehir’e Süper Kent kurulacak” demişti.
-çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilk pilot projesi olacaktı bu.
-Kocakır mevkiinde 838 hektarlık bir alana kurulacaktı.
-4 Etaptan oluşacak ve 75 bin kişinin yaşayacağı bir yerleşim yeri olacaktı.
-Yenilenebilir enerji üretilecekti bu proje kapsamında.
-Yağmur ve atık sular değerlendirilecekti.
-Katı atıklar sınıflandırılacak, kentsel tarım ile yapılacaktı.
-Proje içinde sadece bina değil, yaşanabilir alanlar olacaktı.
-Bittiğinde ise Eskişehirliler için, büyük bir gurur kaynağı oluşturacaktı.
Sevindik…
Umutlandık…
Mutlu olduk…
-“Bu proje Eskişehir’i uçurur” dedik…
-“Yapılırsa Eskişehir prestijin tavanını yapar” dedik.
-“Sadece bu projeyi yapın, başka bir şeye gerek yok” bile dedik iyi mi?
Dahası…
Sözü edilen projenin maketleri çevre Bakanlığının girişine konulduğunda, fotoğrafları basın kuruluşlarına dağıtıldığında “Olacak galiba bu iş?” dedik kendi kendimize.
Hatta…
CHP’li olmalarına rağmen Büyükerşen’in, Kazım Kurt’un “Gerçekten süper proje. Umarız yaparlar” demesi bile “Bu mutabakatla bu iş olur” dedirtti bize…
Sonra:
Sonrası gelmedi işte!
Bir daha lafı dahi edilmedi vaat edilen Süper Kent’in.
Müjdeyi verenler, projenin bir daha üzerine bile varmadı.
öğrendik ki, Bakanlığın girişinde duran maketleri de kaldırılmış Süper Kent projesinin…
İki açıklama, bir maket ve bir fotoğrafla duyurulan proje adeta kim vurdu ya gitmiş.
Buharlaşıp uçmuş adeta…
Tıpkı…
Yıllardır yalanlarla kandırılıp, hayallerle avutulduğumuz gibi bu işten de avucumuzu yaladık anlayacağınız…
Her defasında olduğu gibi şimdi yapmamız gereken şey, “hayali bile güzeldi” deyip, oturmak galiba…
Bir dahaki müjdeler ve bu müjdeler sonrasında yaşanacak olan hayallerde buluşmak üzere…
......
Bölünmüşlüğümüz belki de bu yüzden…
Ortada hiçbir neden olmasa bile, adeta nefret edersiniz…
Yine, bazı insanlar vardır seversiniz…
Ortada sevmenizi gerektirecek bir neden yoksa bile, kanınız kaynar, kendinize yakın bulursunuz…
Demek ki, Sevgi bir tercih meselesidir…
Sevmek ya da sevmemek, insanın tercihine kalmış bir olgudur…
Ama Saygı böyle değildir…
Nefret ettiğiniz bir insana bile saygı duyabilirsiniz…
Diğer yandan…
Sevdiğiniz bir insana, saygı da duymayabilirsiniz.
Demek şöyle bir şey ortaya çıkıyor ki;
Sevgi tercih, saygı mecburiyettir…
Nedendir bilinmez, insanların kesin çizgileri var…
Sevdiği insana saygı duyup, sevmediği adama ise bir türlü saygı duymamak gibi...
çünkü tarafsız değil.
Her olaya kendi tarafından baktığı için, onu sadece kendi tarafı ilgilendiriyor.
örnek vermek gerekirse…
AKP’den nefret eden biri, AKP’nin gerçekleştirmiş olduğu ve gerçekten halkın yararına olan bazı hizmetlere, saygı duyabilir…
Yani AKP’den nefret etmesi, AKP nin gerçekleştirmiş olduğu bu uygulamalara saygı duymamasını gerektirmez.
Bu örneğin tam tersini Eskişehir ölçeğinde değerlendirirsek…
AKP görüşünde olan insanların, hiç sevmedikleri belediye başkanının şehir ve şehirli menfaatine olan hizmetleri takdir edilmeyecek bir durum değildir
Ama nedense…
Yukarıda da söylediğimiz gibi, bazıları tarafsız olmaktan çok, meselelere kendi tarafından bakıyor.
Dolayısıyla da, sevmedikleri insanın ne kendisine, ne de yaptıklarına saygı duyuyor…
Başlıkta da söylediğimiz gibi…
“Sevgi” bir tercihtir.
“Saygı” ise bir mecburiyettir...
O yüzden…
Belki de toplum olarak bu denli bölünmüşlüğümüz bu yüzdendir.
Yani…
-“Yanlış da yapsa saygı duyarım” ya da “Doğru da yapsa saygı falan duymam” diyenler yüzündendir.
Kim bilir?.
.....
Muhalefet yapmak…
Türkiye’de AKP iktidarda…
Eskişehir’de ise CHP’nin iktidarı var…
Tersine bir durum var anlayacağınız…
CHP’nin AKP iktidarına karşı yapmış olduğu muhalefet eleştiriliyor.
-“yahu kardeşim” Bu adamlar da her şeyi eleştiriyorlar” gibi bir düşünce oluşuyor insanların kafasında.
Ya da…
Bu algının oluşması bir şekilde sağlanıyor.
Eskişehir’de ise bunun tam tersi bir durum var.
Belediyelerin yaptığı her iş AKP’nin eleştirisi ile karşılanıyor.
Bu defa…
Eskişehirlilerde “yahu kardeşim” Bu adamlar da her şeyi eleştiriyorlar” gibi bir düşünce oluşuyor insanların kafasında…
Bu durumda sanki…
Eskişehir’deki AKP’lilerin belediyelere yönelik muhalefeti, ülke genelindeki CHP’nin AKP hükümetine karşı muhalefetiyle benzerlik göstermeye başladı.
.....
Biraz da
gülmek lazım
üç arkadaş, üçü de birbirinin canı. Tek sorun yaşlarının artık fazlaca kemale erip, eşlerinin pek de genç olması. Günlerden bir gün biri diğerlerine:
- Beyler benim keyfim çok kaçık. Karım beni aldatıyor galiba. üstelik de bir marangozla.
- Olmaz öyle şey, sen içini ferah tut, bizimkiler aldatmaaz... Ama nerden anladın?
- Karyolanın altında hep tahta talaşları görüyorum.
Derken ikincisi de karısından kuşkulanmaya başlar. Onun takıntısı da bir boyacı. Kuşkularının ana sebebi de karyolanın çevresindeki farklı renklerdeki çizikler ve üstüne üstlük bulunan iki adet fırça kılı.
Aradan zaman geçer ve nihayet üçüncüsü utana sıkıla derdini döker ortaya.
- Arkadaşlar benim derdim hepinizden büyük, üstelik tam bir felaket. Karım beni aylardır bir at ile aldatıyor.
Diğerleri:
- Saçmalama lan olmaz öyle şey!
- Nasıl olmaz? Ne zaman karyolanın altına baksam hep aynı jokeyi görüyorum.