1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bir tek oyla intikam almak...



-Partilerde, çok istemesine rağmen listeye giremeyen var mı? Var...
-Listeye girip de, yerini beğenmeyen var mı?. O da var.
-Listelerde hiç de haz etmediği birilerini görüp, kendi partisine içten içe sinir olan var mı? Elbette var.
-Partili olmasına rağmen, partinin adayından nefret eden bir sürü insan var.
-Desteklediği partinin adayı ile geçmişte kanlı bıçaklı olan insanlar da yok değil hani.
-Sırf, düğünü ve cenazesine gelmediği için partisinin adayına oy vermeyecekler mevcut.
-Sırf düğünü ve cenazesine geldiği için hiç oy vermediği partinin adayına oy verecekler var.
-"Zamanında şöyle bir işim düştü ama o hiç ilgilenmedi" deyip, partisinin adayına oy vermeyecekler bir hayli fazla.
-"Zamanında şöyle bir işim düştü, ayrı görüşten olmamıza rağmen işimi halletti" deyip, sevmediği partinin adayına oy verecekler de mevcut.
-"Bu güne kadar benden alışveriş yapmadı" diye, sürekli oy verdiği partiye bu kez oy vermeyecekler var.
-"Hep benden alışveriş yapar" diye, hiç oy vermediği bir partiye oy verecekler de mevcut.
-"Partiyi seviyorum ama adayı bana ters" diye düşünen var örneğin.
-"Partisi yaramaz ama adayı iyi" diye düşünen de olacak bu seçimde.
Netice olarak...
Artık sayılı günlerin kaldığı önümüzdeki seçimler hemen herkes için farklı anlamlar içeriyor.
Kimi partilerin, kimi ise adayların ön planda olduğu bir seçim gözüyle bakıyor bu seçimlere.
Kimi bir düzenin sona ermesi, kimi ise aynı düzenin devamı için önemli görüyor yapılacak seçimleri.
Bazıları yeni bir dönem başlangıcı olması açısından önemsiyor, bazıları da aynı dönemin devam etmesi için önem veriyor seçimlere.
Ancak...
Yukarıda örneğini verdiğimiz ve sayıları da alt alta topladığınızda bir hayli fazla olan seçmenler için bu seçimler adeta bir intikam alma, bir hesaplaşma günü olarak algılanıyor
Kısacası...
Bazıları bu seçime "borç ödeme" gözü ile bakıyor.
Bazıları da intikam ve hesaplaşma günü olarak işaretlemiş aynı seçimleri.
Tüm bu anlattıklarımız sadece sandığa atılan tek oyla yapılacak.
Verilecek tek oy, bazıları için vefanın yerine getirilmesi, bazıları için de kuyruk hesabının tahsil edilmesi şeklinde olacak.
Hani, sonuca tesir etmesi bakımından, seçimlerde verilecek bir oyun ne kadar değerli olduğu söylenip duruluyor ya...
Bazıları için, bir tek oy, şüphesiz çok mu çok değerli olacak.
......


Rektör Hasan Gönen'in AKP yemeklerinde ne işi olabilir dersiniz?

Eskişehir'de siyaseti de takip eden bir tanıdığımızın dikkatini çekmiş.
-"Geçtiğimiz günlerde AKP 3 ncü sıra Milletvekili adayı Emine Nur Günay'ın kahvaltılı bir toplantısı vardı. Önceki gün de 5 nci sıra Milletvekili adayı Yetkin Tetik bir yemek düzenlemiş. Her iki toplantıya da baktım, masa başında Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof Dr Hasan Gönen vardı. Doğrusu, tamamen siyasi olan bu iki toplantıya da Rektör olarak Hasan Gönen'in katılmış olmasına herhangi bir anlam veremedim" dedi.
Merak ettik baktık her iki toplantı ile ilgili fotoğraflara...
Sahiden de, hem Emine Nur Günay'ın, parti içinde "küskünler" olarak adlandırılan ekibe verdiği kahvaltı ile, Yetkin Tetik'in, eski Demokrat ve Doğru Yol Partili isimlere vermiş olduğu yemekte, Rektör Prof Dr Hasan Gönen en başta oturuyor.
"AKP'nin küskünü" desek, öyle bir durumu yok Hasan Gönen'in.
O halde, partinin küskünlerinin bir araya geldiği kahvaltıda işi ne?
"Eski Demokrat partili" desek, böyle bir durumu da yok Hasan Gönen'in.
O halde Yetkin Tetik'in yemek verdiği eski Demokrat partililerin arasında ne arıyor?
Doğrusu, biz de anlak veremedik bu iki toplantıya Rektör Hasan Gönen'in niçin katılma gereği duyduğunu.
Sonradan aklımıza geldi.
Osmangazi Üniversitesi'nde 4 ay sonra Rektörlük seçimi var.
Mevcut rektör Hasan Gönen de, Rektörlük için yeniden aday olacak.
Mesele yeterince anlaşıldı galiba...
.......



CHP'nin Doğançayır ziyaretinde ne oldu?

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili adayları, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile birlikte geçtiğimiz günlerde Doğançayır'a gitmiş.
Doğançayır, CHP'nin neredeyse full oy çıkarttığı bir yerleşim yeri.
Fakat...
Hem CHP'deki gelişmeler, hem de Belediye Başkanlarının isteklere cevap vermemesi, bu yerleşim yerinde bazı sıkıntılar yaratmış.
İşte mevcut bu sıkıntı, söz konusu ziyarette dile gelmiş.
Doğançayırlılarla Odunpazarı Belediye Başkanı arasında tartışmalar yaşanmış.
-"Yapmayın-etmeyin" diye araya girenlere "Kazım kurt bey Avukattır. Kendisini savunmasını bilir. O yüzden siz müdahale etmeyin" demelere kadar varmış tartışma.
Hatta...
Doğançayırlıların "Sizin bizim oyumuza ihtiyacınız yoktu hani. O halde niye buraya geldiniz ki?" sorularının sorulmasına bile yok açmış bu ziyaret...
Sonuç olarak...
Doğançayır'ı ziyaret eden Milletvekilleri ve Odunpazarı belediye Başkanı, gördükleri tepki karşısında, bu yerleşim yerinden pek de hoşnut bir şekilde ayrılmamış

.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Görevi gereği orta kademeden bir bürokrat, emrinde çalışanları yerinde görmek, denetlemek üzere bir köy yoluna girer. Nasıl olduysa ayağı kayar ve kendini bataklıkta bulur. Kurtulmak ister daha da batar ve başlar bağırmaya:
— İmdat! Boğuluyorum. Kurtarın beni!
Yoldan geçmekte olan bir köylü bu sese gelir ve başlar olanları izlemeye... Köylünün gelip de kendisini sadece izlemesine bozulan bürokrat, kızgın ses tonuyla:
— Görmüyor musun be adam!?! Bataklığa düştüm. Kurtar beni!!!
Hiç oralı olmayan köylü:
— Görüyorum, geçmiş olsun, der.
Kurtarmak bir tarafa, neredeyse dönüp gidesi olan köylünün bu durumunu anlayan bürokrat panikler, başlar yalvarmaya:
— Lütfen! Bir dal uzat. Kurtar beni!
Köylü bağırır:
— Olmaz! Ben ve sen şu anda hazine topraklarındayız. Hazineden bir şey almak, koparmak suçtur! Sen benimle dalga mı geçiyorsun bey!
Ağzına dolan çamurlarla bağırmasını sürdüren bürokrat:
— Ölüyorum. Kurtar beni!
Köylü hiç istifini bozmaz:
— Ben öyle hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Ancak köpek ciğer işte!! seni böyle bırakacak da değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakamı, kaymakam da valiyi arar elbet.. Malmüdürüne talimat verilir. Şayet, hazine arazisi değilse, itfaiyeye talimat gider ve onlar seni kurtarır.
— Yahu! Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm.
Köylü güler:
— Ben ölmezsin demiyorum ki. Hem ölsen de, mevzuata uygun ölürsün!





Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi