
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bir türlü istifa edemeyen adam
Yayınlanma:
Bir Fransız 1998 yılında intihara karar verir.
Bunun için deniz kıyısındaki bir yamaca tırmanıp, yamaçtaki kayaya ipi bağlar, diğer ucunu da boynuna geçirir.
Ardından garanti olsun diye bir şişe zehir içer ve kendini ateşe verir.
Sonrada uçurumdan aşağıya atlar.
Tam atlarken, garanti olsun diye elindeki silah ile başına ateş eder.
Kaderin garip cilvesi; silahtan çıkan kurşun sekip, boynundaki ipi koparır.
Uçurumdan düştüğü nehir, vücudundaki yangını söndürür.
Su çok soğuk olduğu için vücudu şoka girer ve zehir'i kusar.
Suyun içinden kendisini bir balıkçı çıkarır ve adam derhal hastaneye kaldırılır.
Adam o halde uzunca sayılabilecek bir süre yaşar.
Bu gerçekten yaşanmış bir hikâyedir ve tarihe de "Ölmek isteyip de bir türlü ölmeyen adam hikâyesi" olarak geçmiştir.
Tıpkı...
İstifa etmek isteyip de bir türlü istifa edemeyen CHP Eskişehir il Başkanı Nihat Çuhadar gibi değil mi?
-"Odunpazarı adayı belirlenmesinde Anketten çıkan sonuç uygulanmazsa istifa ederim" dedi.
İstifa ettikten birkaç gün sonra "Genel merkez kabul etmedi" diyerek görevine geri döndü Nihat Çuhadar.
Önceki gün:
İl yönetiminin düşmesi için 8 Yöneticiyle birlikte resmen görevinden istifa etti...
İstifa etmesinin üzerinden 24 saat bile geçmeden "Genel merkez kabul etmedi" diyerek, görevine yeniden döndü.
Yukarıda anlattığımız hikâyedeki adam tarihe "Bir türlü ölmeyen adam" olarak geçti ya...
Galiba Nihat Çuhadar da Eskişehir siyaset tarihine "Bir türlü istifa edemeyen adam" olarak geçecek anlaşılan...
.......
Eski defterler niye açılıyor ki?
Bir taraftan, Erman Gölet'in Odunpazarı Belediye Başkan yardımcılığı görevi sırasında içinde olduğu olaylar...
Diğer taraftan...
Tepebaşı belediyesinin 3 yıl önce yapmış olduğu Temizlik ihalesi.
Her ikisi de bu günün konusu ve gündemi haline geldi.
Halbuki, bu günün konuları ve gündemleri var.
Bunlar dururken eski yaşananlar bu günün gündemi niçin oluyor?
Bu durup dururken olacak bir şey değil.
Demek ki, eskiden yaşanılanların bu günün gündemi olmasını isteyenler var.
Peki, bu niçin istenir?
Cevap çok basit; Çünkü önümüzde bir seçim var.
Ve bu seçim için malzeme lazım.
Hele hele bu malzeme birilerinin yolunu açacak, birilerinin yolunu kapatacak türden bir malzeme ise..
......
Hasan Gönen "Tabii ki yeniden rektör adayıyım"
Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof Dr Hasan Gönen, Büyükşehir Belediyesi'nin Sazova'daki "Sualtı Dünyası", yani Akvaryum'un açılış törenine gitmiş davetli olarak.
Tesisin sponsorluğunu üstlenen Eti'nin yönetim kurulu başkanı Firuzan Kanatlı ile sohbet ettiği sırada, Kanatlı'nın "Biz bu yıl 2 Milyon dolarlık sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik" demesi üzerine, Hasan Gönen lafa girmiş ve:
-"Bu gerçekten müthiş ve takdir edilecek bir davranış. Ama eksiği var. Örneğin bu Sosyal sorumluluk projelerinizden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi hiç yararlanmamış" diyerek ince bir sitemde bulunmuş.
Bunun üzerine Kanatlı "Hocam ne olur bize 2 sene dokunmayın" demek durumunda kalmış.
xxx
Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde Kök hücre araştırma merkezi kurduklarını söylüyor Prof Dr Hasan Gönen.
Başta Kıkırdak olmak üzere bazı organların bile üretilebileceğini söylüyor bu merkezde.
-"Fakat çok maliyeti olan bir iş" diyor.
Mevcut bütçe ile bu merkezde yapılabilecek işlerin sınırlı olacağından, sponsor arayışı başlatılmış.
Bu merkeze katkı sağlayabilecek firmalar düşünülürken, Sabancı firması gelmiş akla.
-"İyi de! Sabancı firması bizi tanımaz. Niye durup dururken bize böyle bir katkı yapsın ki? Araya mutlaka hatırı sayılır birilerinin girmesi lazım ki, ancak o zaman belki bu iş olur" diye konuşulurken, Hasan Gönen'in aklına Büyükerşen gelmiş.
Hemen aramış Yılmaz Büyükerşen'i;
-"Hocam sizi 35 yaşına döndürecek yöntemi bulduk." Diye bir espri ile başlamış sözlerine.
Ardından da...
-" Ama bunun için sponsor gerekiyor. Sabancı ile bizi bir görüştürseniz de, biz de kök hücre merkezimize gerekli kaynağı istesek" deyince, Büyükerşen önce bir kahkaha atmış...
Devamında da...
-"Hay hay" diyerek, Sabancı firmasını Osmangazi Üniversitesi adına arayıp, bir görüşme ayarlamış.
-"Sabancı firmasının yetkilileriyle gittik görüştük ama, onlar da tıpkı ETİ gibi 'Bize 2 yıl dokunmayın" dediler. Sizin anlayacağınız oradan da eli boş döndük" diyor Rektör Hasan Gönen.
Sonuç olarak "Hangi kapıya gittiysek, "Bize iki yıl dokunmayın" cevabı aldık" diye konuşuyor.
Xxx
Bu iki olayı anlattıktan sonra Rektör Hasan Gönen'e Ağustos ayında görev süresinin bittiğini hatırlatıyor ve yeniden Rektör adayı olup olmayacağını soruyoruz.
-"Tabii ki olacağım" diyor önce...
Ardından da...
-" En azından, sponsor arayışlarımızda bana "Bize 2 yıl dokunmayın" diyen kuruluşların peşini bırakmamak için yeniden aday olacağım" diyerek tamamlıyor sözlerini...
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, gol kenarında, kucağında
kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
'Avlanma izniniz var mı?..' diye sormuş, polis müdürü..
'Yok..' demiş adam, 'Gerek de yok çünkü bu baliği ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip golde bir müddet yüzdürüyorum, islik çalıyorum donup
geliyor, alıp eve götürüyorum..'
'Tamamen palavra..!' demiş polis müdürü, 'Balıklar bu dediğinizi yapamaz..'
'İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim..'
'Tamam.. Görelim bakalım..'
Adam balığı golün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama donup 'Evet?' demiş
'Evet ne?'
'Ne zaman geri çağıracaksın?'
'Neyi?'
'Balığı..'
'Hangi balığı?..