1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Biz alanda çok şey gördük ama bir tek çapulcu göremedik...

Önceki akşam Espark önündeyiz...
Tıpkı bir önceki akşam gibi insanlar toplanmış.
Üç gece üst üste bağırıp, protesto etmenin yorgunluğu olsa da, aynı kararlılık gözleniyor.
Kalabalık sanki biraz daha az gibi geliyor önce...
Ama o ne!, Başbakan'ın televizyonda ki konuşmaları kızdırmış olmalı ki, bir anda doluveriyor alan...
Bu kez, Kırmızı Siyah renklerin ağırlığı hemen fark ediliyor alanda.
Sosyal medya üzerinden "Stadyuma dokunma" eylemi yapılacağı duyurulmuş olsa gerek, Eskişehirspor taraftarları giymiş formalarını gelmişler.
Meydanın ortasında bulunan ve protestoları yönlendirme görevini üstlenmiş olan gençlerin Sol görüşlü olduğu her hallerinden belli.
Hem atılan sloganlar hem de söylenen şarkılar bunu açıkça gösteriyor.
Ama çok değil, 30 metre ilerde bir başka grup var...
Hani MHP Genel başkanı Bahçeli'nin "Meydanlarda bizden kimse yok" dediği grup.
Bir hayli de kalabalıklar ve çoğunluğu geçlerden oluşuyor.
Sürekli Bozkurt işareti yapıyorlar...
Ne "Tek Yol Devrim" sloganlarına eşlik ediyorlar, ne de "Faşizme geçit yok" sloganına.
Slogan sırası "Hükümet istifa" ve "Her yer Taksim her yer direniş"e gelince avazları çıktığı gibi bağırıyorlar.
Hem de bozkurt işaretleri eşliğinde...
İster istemez "birazdan bu işin tadı kaçar. Bu iki grup yan yana durmaz ve çadır karışır" diye düşünüyorsunuz.
Ama olmuyor...
Önümüzde iki başörtülü genç kız var.
Sesleri, neredeyse herkesi bastırıyor.
İster istemez gözünüz kaydığında "Ne bakıyorsunuz ki? Aynı geminin içinde değil miyiz?" der gibi bakışlarıyla karşılık veriyorlar.
Arkamızda, kucağında küçük bir bebekle yaşlı bir çift. Belli ki torunları.
Çevreden uyarıyorlar "Aman gaz maz falan atılır" diye.
Karşı apartmanda bir kadın ve oğlu tencere ile çıkmış balkona.
Altında ki daireden Türk bayrağı sarkmış.
Yan tarafına bakıyorsunuz, tüm aile çıkmış alkışlıyor.
Yan yana getiriyorsunuz gördüklerinizi.
Dünyada ki hiçbir örgütün düzenleyemeyeceği bir organizasyon doğmuş.
Olmayacak yerde olmayacak bir slogan girişimi, herkesin tepkisiyle karşılaşıyor anında.
-"Haydaa. Bu da nereden çıktı şimdi" diyor herkes hep bir ağızdan.
Eylem ve protestonun anlamına uygun atılan bir slogan ise, bırakın meydanı balkonlarda ki insanları bile bağırtıyor.
Sonuç olarak...
Önceki akşam Espark önünde Solcu vardı, Ülkücü de...
Marjinal düşünenler de vardı, sokaktan geçerek kalabalık içinde olmak isteyen de.
Yaşlıyı da gördük, kucağında ki bebeği de.
Maç sonrası kutlamalar sırasında camlara yaklaşmaktan korkan insanların, balkonda tencere tava çaldıklarına şahit olduk.
Dahası...
Başı örtülü genç kızları, Ak Parti seçmeni olduğunu bildiğimiz simaları bile gördük
Nitekim...
Herkes ve her renk vardı alanda.
Bir tek şey yoktu, Çapulcu göremedik...
-------------------------------------
Eskişehir'deki Ak partililerin sosyal medya paylaşımları
Taksim gezi parkında ki ağaçların kesilmesi ile başlayıp tüm yurtta büyük bir isyan ve protestoya dönen olaylar sırasında sosyal medya büyük bir rol üstlendi.
Hemen herkes olaylarla ilgili değerlendirme ve yorumlarını sosyal medya üzerinden yaptı.
Bu arada...
İktidar Partisinin Eskişehir'deki aktörleri de, yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmeleri sosyal medya üzerinden yaptılar.
Olayların ve protestoların devam ettiği saatlerde Eskişehir'deki iktidar partisi yöneticilerinin sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile yaptıkları yorumlar ise şöyle oldu;
Milletvekili Ülker Can; Hortumları kestiğimiz için huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar.
Milletvekili Salih koca; Sınava girecek gençlerimize başarılar dilerim
İl Başkanı Süleyman Reyhan; Seninleyiz her zaman Recep Tayyip Erdoğan
Belediye Başkanı Burhan sakallı; Demokratik tepkinin her türlüsüne evet; ama şiddetin her türlüsüne hayır
İlçe Başkanı Ercan Kelleci; Milleti sokağa dökmeye çalışanlarla hesabimizi sandıkta göreceğiz.
İl başkan yardımcısı Volkan Doğan ; Haklı olmak hak talep etmek gayet doğal ama, önemli olan haklı kalabilmek.
----------------------------
Sözlerini kimse doğru
dürüst konumlandıramadı...
-"Muhalefetin senelerce uğraşsa da başaramayacağı bir şeyi 5 günde başardık"
-"Normal koşullarda bir araya gelmesi düşünülemeyecek birbirinden çok farklı kesimleri, grupları, fraksiyonları toz duman içerisinde birbirleriyle buluşturduk.
-"Bu toz duman dağıldıktan sonra, yanlarında yürüyen bazılarının kimler olduğunu gördüklerinde çok şaşırabilirler. Çünkü medyadan da takip ettiğimiz kadarıyla ve gelen bilgilere göre, birbiriyle imtizaç etmesi, birlikte davranması, birbirleriyle aynı yoldan yürümesi düşünülemeyecek olan farklı kesimlerin bir araya geldiği bir süreç... Yani bu gaz bulutları dağıldığı zaman, koltuğunun altında Orhan Pamuk'un kitabını taşıyan, Açık Radyo dinleyicileri, yanlarında koltuğunun altında ulusal gazeteler taşıyan beyaz bereli çocukları görürlerse hiç şaşırmasınlar"
Bu sözler Eskişehir Milletvekili ve aynı zamanda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya ait.
Şüphesiz, Hükümet kanadından gelen en enteresan değerlendirme bu.
O yüzden de, Nabi Avcı'nın, olayları değerlendiren bu açıklamasını kimse doğru dürüst bir yerlere konumlandıramıyor.
Kimileri;
-"Olaylarla dalga geçiyor. Muhalefetin görevini de kendilerinin üstlendiğini söylüyor."Şaka gibi ama...Bir araya gelemeyecek insanlar bir araya geliyorsa bu da bizim sayemizde" diye övünüyor. Resmen akıl tutulması yaşıyor" olarak yorumluyor.
Kimileri de;
-"Kendi partisine ve Genel başkanına göndermede bulunuyor. "Yapılmaması gerekeni yaptık" diyor. Olayların bu duruma gelmesinde Başbakan'ın söylemlerini sorumlu tutuyor" diye değerlendiriyor.
Yukarıda da söyledik ya...
Kimse Nabi Avcı'nın sözlerini "Evet tam anlamıyla bunu söylemek istedi" diye konumlandıramıyor.
----------------------
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartman dairesinin
kapısını çalmış, kapıyı açan bayana
- "Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın
içinde at pisliği var!" demiş ve bu bir kova pisliği
evin içine doğru savurarak döküvermiş.
Sonra da
- "Hanımefendi, elimdeki elektrik süpürgesi ile 10
dakika içinde bunu temizleyemezsem,
bu pisliği yiyeceğim..!"
Kadın satıcıya şöyle bir bakmış
- "Beyefendi, üstüne domates sosu da ister misiniz?
Elektrikler kesik de ...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi