
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Biz bu yazıları daha çok yazacağız galiba...
"Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen önümüzde ki mahalli seçimlerde yeniden aday olduğunu açıklamadı.
Bu yönde sorulan her soruya aynı cevabı veriyor.
-"Düşünüyorum. Karar aşamasındayım" diyor.
Büyükerşen bu cevabı verdikçe, kamuoyunda ki "Aday olacak mı?" sorularının da ardı arkası kesilmiyor.
Dolayısıyla...
Eskişehir'de bu yüzden Büyükerşen'in aday olup olmayacağı tartışma konularının en üstüne çıkıp oturuyor.
Peki Büyükerşen niçin her defasında "Düşünüyorum. Karar aşamasındayım" diyerek aday olacağını açıklamayıp süreci uzatıyor?
Kendisinin bu konuda gerçek düşüncesinin ne olduğunu bilemiyoruz ama bize göre bu süreci uzatmasının bazı nedenleri var.
Birincisi: Belki gerçekten de düşünme ve karar aşaması ile ilgili kafasında bir süreç yaşıyor Büyükerşen...
Belki de AK Partinin Eskişehir'de göstereceği "Büyükşehir adayı" nın ilan edilmesini bekliyor.
Kim bilir?
Belki kamuoyu araştırmaları ve anketler yaptırıp, çıkacak sonucu net olarak gördükten sonra karar vermek istiyor.
Öte yandan...
Sonuç olarak...
Büyükerşen nedeni ne olursa olsun adaylığını resmen ilan etmeyerek bir çok eziyetten kurtulduğu gibi, konunun kamuoyunda yoğun tartışılmasıyla bir anlamda PR ını da yapıyor."
"Aday olur mu? Olmaz mı?"tartışmaları arasında ve yıllar itibarı ile bu ve bunun benzeri yazıları en az dört kez kaleme aldık.
Çünkü.
Bundan önceki aday olduğu ve kazandığı dört seçim sürecinde de durum aynen bu anlattığımız gibiydi.
Şimdi önümüzde 2019 seçimleri var.
Daha bugünden Büyükerşen'in aday olup olmayacağı konuşuluyor.
Büyükerşen kesinlikle "Aday olmayacağım" demiyor.
"Yeniden aday olurum" da demiyor kesinlikle.
Sadece "Aday olur" ya da "Artık aday olmaz" diyenleri izliyor.
Demek oluyor ki, biz önümüzdeki süreçte bu ve benzeri yazıları daha çok yazacağız bu gidişle...
......
Devlet adamı- siyasetçi...
Sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz bir dostumuz kendisine ait sosyal medya hesabından paylaşmış Ahmet Sevgi'ye ait "Devlet adamı- siyasetçi" kitabında yer alan kıyaslamayı.
Nedendir bilinmez, belki de sürecin hassasiyetini gözeterek sizlerle paylaşma gereği duyduk.
İşte devlet adamı ile siyasetçi kıyası;
Devlet adamı ile siyasetçiyi birbirinden ayıran temel özellikler:
Devlet adamı yaşatmak için vardır, siyasetçi yaşamak için...
Devlet adamının özel hayatı yoktur, siyasetçi özel hayatı için vardır.
Devlet adamı yakmamak için yanar, siyasetçi yanmamak için yakar.
Devlet adamını hakperestler destekler, siyasetçiyi fanatikler.
Devlet adamı hak ve adalete dayanır, siyasetçi sandığa güvenir.
Devlet adamı birleştirir, siyasetçi ötekileştirir.
Devlet adamı toplar, siyasetçi böler.
Devlet adamı uzlaşmacıdır, siyasetçi insanlar arasındaki ihtilaftan beslenir.
Devlet adamı sevdirir, siyasetçi korkutur.
Devlet adamı mütebessimdir, siyasetçi mağrur ve asık suratlı.
Devlet adamı öfke ile kalkanın zararla oturacağını bilir, siyasetçi öfkenin de bir sanat olduğunu sanır.
Devlet adamında tedbir, teenni vardır, siyasetçide cahil cesareti.
Devlet adamı konuşur, siyasetçi bağırır.
Devlet adamı vicdana hitap eder, siyasetçi cüzdana...
Devlet adamı gelişir, siyasetçi değişir.
Devlet adamının düşüncelerinde istikrar vardır, siyasetçi gömlek değiştirir gibi fikir değiştirir.
Devlet adamı tek yüzlüdür, siyasetçi çok yüzlü...
Devlet adamı dik durur, siyasetçi diklenir.
Devlet adamı kendini milletin hizmetine adar, siyasetçi ise millet kendine itaat etsin, hatta minnet etsin ister.
Devlet adamı yanlışları anında görür, siyasetçi atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra fark eder.
Devlet adamı din ile politikayı ayırır, siyasetçi dini politikaya âlet eder.
Devlet adamı liyakate bakar, siyasetçi sadakate.
Devlet adamı icabında "hayır" diyebilenleri sever, siyasetçi "evet efendim"cileri...
Devlet adamı millete hesap verir, siyasetçi seçmenine...
Devlet adamı rüyasında milleti görür, siyasetçi seçmenini...
Devlet adamı emin adımlarla ilerler, siyasetçi zikzak çizerek yürür.
Devlet adamı uzun vadeli düşünür, siyasetçi günlük yaşar.
Devlet adamı görür, siyasetçi bakar.
Devlet adamı düşünür, siyasetçi eşinir veya kaşınır.
Devlet adamının etrafında vatandaşlar vardır, siyasetçinin yanında yandaşlar...
Devlet adamı vatan tutar, siyasetçi taraf tutar.
Devlet adamının adı ebedî kalır, siyasetçi koltuktan düştüğü gün kaybolur.
......
Tardigrada...
Bu ismi büyük ihtimalle ilk kez duyuyorsunuz.
Zira...
Ben de ilk kez duydum.
Tardikrada mikroskobik bir canlıya verilen bir isim.
Söz konusu mikroskobik canlıya "Su Ayısı" da deniliyor.
Gözle görülmeyen, milimetrenin 0,05'i büyüklüğünde olan bir mikroskobik canlı Tardikrada.
Hiçbir canlıda olmayan bir özelliğe sahip bu canlı.
Mesela -273 derece soğukta bile yaşayabiliyor.
+151 derece sıcakta da yaşamını sürdürüyor.
Radyasyondan ve Atmosfer basıncından da etkilenmiyor.
Oksijen olmadan da yaşamını sürdürüyor.
Öylesine ilginç bir yaratılış yapısı var.
Sizin anlayacağınız...
Her türlü ortama uyum sağlıyor yaşamak için.
Aslına bakacak olursanız, her türlü ortama uyum sağlayabilen tek canlı gibi duruyor kendisi ama...
Onunla tam anlamıyla olmasa bile benzer özelliklere sahip insanlar olduğunu biliyoruz.
Her ne kadar aşırı soğuk ve sıcakta yaşayamasalar da, her ne kadar radyasyon ve atmosfer basıncına karşı dirençli olmasalar da, toplumda hemen her ortama uyum sağlayan insanlar dolu etrafımızda.
Sözünü ettiğimiz bu insanlar:
-Değişen siyasi koşullara göre anında yerlerini alıyorlar mesela.
-Dün oldukları yerin bugün karşısına geçiveriyorlar utanıp sıkılmadan.
-Ortada geçerli bir nedenleri bile yokken, dün söylediklerini bugün rahatlıkla inkar edebiliyorlar örneğin.
-Zayıfken dönüp bakmadıkları insanların, güçlü olduklarında yanında bitiveriyorlar.
-Düne kadar yediği-içtiği ayrı gitmeyen insanları, bir anda satıveriyorlar gözlerini bile kırpmadan.
Kısacası...
Bilim dünyası, yukarıda bahsettiğimiz özelliklerinden dolayı Tardigrada ismi verilen mikroskobik canlıyı yoğun bir incelemeye almış durumda.
Bu canlının her türlü ortama nasıl uyum sağlayabildiğini araştırıyor.
Gönül istiyor ki, aynı bilim dünyası, çevremizde bir hayli çok sayıda olan ve tıptı Tardikrada gibi her türlü ortama, hiçbir utanma ve sıkılma göstermeden uyum sağlayan bu insanları da incelesin.
O zaman, bizim canlıların, o mikroskobik canlılardan daha ilginç olduğunu keşfedeceklerine adım gibi eminim...