-Belediye'ye hep Erzincan doğumluları mı alıyorsunuz?
Bunu söyleyenler ne yazık ki partimizin içinde olan insanlar. Halbuki işe alınan Erzincan doğumlulardan daha çok Mihalıççıklı ve Emirdağlı da var. Onlar niçin söylenmiyor?
-Bundan Büyükerşen'in de yakındığı, 'belediye'de Erzincanspor'u kurmuş' dediği yazılıp çiziliyor ama...
Bu koca bir yalan. Hoca'nın bana ya da başkasına böyle bir şey söylediğini ispat edemezler. Bu yalanları yazıp çizenlerin canı öyle olmasını istiyor.
-Yakınınızdaki Belediye personelinin CHP'ye bu denli müdahil ve hep başrollerde olması doğru mu?
Neden olmasın ki? Bu insanlar CHP içinde de mücadele veren insanlar. 'Niçin siyaset yapıyorlar?' diye eleştiriliyor. Siyaset elbette yapılacak. Ben halkıma olduğu kadar partime karşı da sorumluyum. Benimle birlikte Belediye'de görev yapan ve o eleştiri alan kişiler de CHP'den gelmiş, CHP'li olan kişiler.
-Sizin siyaset yapmanızda bir problem yok. Bunu eleştiren de yok. Konu, sizin yanınızda olan ve Belediye'de çalışmalarına rağmen sizin adınıza CHP'ye müdahil olanlarda, siyaset yapanlarda galiba?
Tabii ki onlar da siyaset yapacak. Niye bu kadar eleştiriliyor ki? Bizden önce aynı belediye'de dediğiniz o siyaset başkanın yakın çevresi tarafından yapılmıyor muydu sanki?
-Mevcut il ve ilçe başkanları görevden alınacak mı?
Son yapılan Büyük Kurultayda tüzük maddesi değişti. Değişen bu madde, seçimlere 6 ay kala yönetimlere yeni atamaları gerektiriyor. Bu tüzük maddesine ben oy vermedim. Çünkü Kurultay delegesi değildim. Bu maddeye el kaldıranlar, maddenin ne içerdiğini bilmeden kaldırdılar. Tüzükten,programdan bir haber olursan işte böyle kendini görevden aldıran maddeye bile el kaldırırsın.
-Başkan yardımcınız niçin sürekli hedef tahtasında?
Erdal Caferoğlu'ndan son derece memnunum. Uzun yıllar birlikte siyaset yaptığım bir kişi Erdal Caferoğlu. Kongrelere beraber girdik. Partiden birlikte uzaklaştırıldık. Birlikte Belediyeci olduk. Hiçbir zaman ayrılmadık. Odunpazarı aday adayı olduğu süreçte, benim aday gösterilmem sonrasında bile gönül koyup, küsmedi. Şimdi de hem mecliste hem Belediye'de görevini iyi bir şekilde yapıyor. Kendisine tepki gösterenler, Erdal Caferoğlu olamadıkları için tepki gösteriyor. Ben onların tepkileriyle hareket etmem.
-Mahalli seçimlerde aday gösterildiğinizde birilerinin hakkı yenmedi mi?
Particilik bu değil. Siyaset, parti için yapılır. Birileri çıkıp "Benim hakkımdı" diyor. Böyle bir şey yok. Hakkınsa, kazansaydın kardeşim. Önüne aday olduğun seçimler de geldi. Kazanamadın. Ben Belediye sınırlarındaki köyleri en az beşer kez dolaştım. Hala da dolaşıyorum. Gidip CHP'yi,CHP'nin düşüncelerini kapı kapı anlatıyorum. 2015 seçimleri için çalışıyorum. Bu seçimlerde kimin aday gösterileceğini bilmeden yapıyorum bu çalışmayı. Doğru olan budur. Hiç haz etmediğim insanlar bile Milletvekili olsa, seçim sürecinde aynı şekilde çalışacağım. Doğru olan budur.
-Belediye başkanlarıyla aranızın iyi olmadığı söyleniyor?
Üç belediye Başkanı arasında hiçbir çekişme yok. Birileri olsun istiyor. Ben Yılmaz Büyükerşen'in de Ahmet Ataç'ın da önünden geçecek bir insan değilim. Kaldı ki, yapacağım hareketler ve söyleyeceğim sözler bu ki isme zarar verecekse, bunları asla yapmam.
......


Büyükerşen'in "Milletvekili adayı olacak mısınız?" sorusuna verdiği cevap...

Son günlerde sık sık konuşuluyor ya Yılmaz Büyükerşen'in önümüzdeki günlerde Milletvekili adayı olup olamayacağı...
İşte biz de sorduk bunu açık açık.
-"niyet var mı?" diye...
-" Milletvekili olmak isteseydim, bugüne kadar olurdum" dedi önce...
Ardından...
-"İsteseydim başka şeyler de olurdum" dedi.
Son olarak da:
-"Ancak, son dönem Büyükşehir belediye Başkan adayı olmak istememiştim. Ama hem vatandaş hem de parti baskısı beni 4 ncü dönem aday olmamı mecbur kıldı. Milletvekili olma gibi bir niyetim yok. Gelecek günler neyi gerektirir bilemem." Diyerek cevaplandırdı soruyu.
Siyasette genellikle bu sözlerin açılımı aynen şu şekildedir:
-"Benim böyle bir talebim yok. Böyle bir isteğim de yok. Böyle bir çabam da yok. Ama mecbur bırakılırsam, milletvekili adayı ola da bilirim."

........

"Asıl mobbing bana uygulanıyor"

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, mahalli seçimler öncesi " Eğer Belediye Başkanı olursam kimsenin ekmeği ile oynamayacağım. Çalışanlar rahat olsun" vaadinde bulunmuştu.
Seçimler yapıldı ve Kazım Kurt Odunpazarı Belediye Başkanı oldu.
Belediye Başkanı koltuğuna oturduktan sonra da "Hiçbir çalışanın işine son vermedik" açıklamasını yaptı.
Kazım Kurt bunu söylerken, AK Parti Odunpazarı ilçe Başkanı Volkan Doğan ise aynı konu ile ilgili başka bir iddia attı ortaya.
-"Kimsenin işine son verilmedi ama, Belediye çalışanlarına ciddi bir mobbing uygulanıyor" dedi.
İşte bu iddiayı sorduk Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a...
Önce "Belediye çalışanlarına mobbing uyguladığımı ispat etsinler, biri çıkıp 'Bana mobbing uyguladınız' desin, görevi hemen bırakırım" dedi.
Ardından da...
-"Aslında mobbing'e uğrayan benim" cevabını verdi.
Bunu biraz açmasını söylediğimizde ise:
-"Mahalli seçimlere çok az bir süre kala 100'ün üzerinde insan teknik adam kadrosu ile işe başlamış. Aralarında teknik anlamda hiç kimse yok. Müzik öğretmeninden tutun da aklınıza gelebilecek ne kadar alakasız meslek sahibi olan varsa, teknik kadrodan işe başlatılmış. Teknik adam kadroları dolu olduğu için ben şu anda teknik eleman alamıyorum. Bu arkadaşlara haber gönderdim. 'Teknik adam kadronuzu bari boşaltın da, yerine ihtiyacımız olan teknik özelliği olan insanları alalım' dedim. Yüz kişiden sadece 2 kişi boşalttı kadrosunu. Diğerleri boşaltmıyor. Bu yüzden de Belediye'ye çok lazım olan teknik özellikteki insanları alamıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz. Gördüğünüz üzere asıl mobbing'e ben uğruyorum" dedi.
AK partili Volkan Doğan'ın mobbing iddiasına da "Galiba bu arkadaşın bu anlattıklarımdan haberi yok" diyerek tamamladı sözlerini...