
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
"Bizim partiden sana ne?" diyorlar iyi mi?
CHP Eskişehir'de 2011 seçimlerini kaybetti.
50 Bin fark yedi.
Seçim yenilgisinin analizini ve öz eleştirisini yapması gereken CHP içindeki yöneticiler ve aktörleri bunun yerine saçma sapan işlerle uğraşmaya başladı.
2014 mahalli seçimlerini gözlerine kestiren kişi ve guruplar örgütleri ele geçirme senaryoları içine girdi.
Partinin, parti binasından mı? Yoksa Belediyeden mi yönetildiğini kimse anlayamaz hale geldi.
İşte o zaman yazmıştık CHP içinde o güne kadar yapılan yanlışları.
-Cumhuriyet Halk Partisi, kuruluşu Cumhuriyetin ilanından önceye rastlayan bir partidir.
-Kuruluşunda, can ve kanla verilmiş bir kurtuluş mücadelesi vardır.
-Anavatanı işgalden kurtarmak adına, işgalci güçlere karşı amansız bir mücadelenin kahramanları kurmuştur Cumhuriyet Halk Partisini.
-Öyle 60 kişinin bir araya gelip, İçişleri Bakanlığına bir dilekçe verilerek kurulmuş bir parti değildir CHP.
-Bugün çoğunun olduğu gibi "Garden" Parti hiç değildir.
-CHP bu ülkede Cumhuriyetin ve Demokrasinin sibopudur.
-O yüzden CHP bu ülkeye her zaman lazımdır.
Ancak...
-CHP, sizin getirdiğiniz bu haliyle hiç de lazım değildir" demiştik.
Çoğu partili onaylayıp hak verdi yazdıklarımıza.
Ancak...
Bazı CHP'liler adeta küplere bindi.
Resmen topa tuttular bizi yazdıklarımızdan dolayı.
İçlerinden bazıları çıkıp "Bizi eleştiren bizden daha iyi CHP'li olmalı. Bunları yazıp bizi eleştiren CHP'li mi de, kalkmış bu şekilde eleştirebiliyor?"demişlerdi.
***
Geçtiğimiz Pazar günü bir seçim yapıldı.
Seçime büyük bir avantajla giren iktidar partisi AKP Eskişehir'de seçimi kaybetti.
Seçim yenilgisi sonrasında, bu yenilgiyi 13 yıllık süreç içinde adım adım hazırlayan yanlışları sıraladık bu köşede.
Çoğu AK Partili hak verdi yazdıklarımıza.
Sayısız tebrik telefonu aldık.
Birçok partili "Bizim söylemek isteyip de söyleyemediğimiz her şeyi o kadar da güzel anlatmışsın ki" diye takdirlerini iletti.
Ancak...
Yazdıklarımız bazı AK P parti yöneticileri ile yöneticilere yakın kişileri rahatsız etmiş.
-"Bizi eleştiren AK Partili mi ki kalkmış bizi eleştirebiliyor?"demeye başlamışlar.
Dahası...
-"Sanki AK Partiliymiş gibi bize demediğini bırakmıyor" diye vurmuşlar satırı...
İçlerinden biri de "Yahu yazana değil, yazdıklarına bakalım. Adamın tespitleri doğru mu değil mi? Önemli olan bu" diye düşünmek istememiş.
-"Biz çok ağır bir yenilgi aldım. Adam da bu yenilgiye yol açan nedenleri süreç itibarıyla sıralamış. Bu yenilgide herkes gibi bizim de payımız var" demek içlerinden gelmemiş.
Neymiş?
AK partili olmadığımız için AK Partiyi eleştiremez mişiz.
Yukarıda da anlattık.
Dün, seçim yenilgisi sonrasında CHP li yöneticiler söylüyordu aynı şeyleri.
Bugün...
Seçim yenilgisi sonrasında AK partili yöneticiler söylüyor.
Anlayacağınız...
Kafa aynı kafa...
Orda da değişmiyor burada da.
Sağda da değişmiyor solda da!
,,,,,,,,,,,,,
Seçimler ondan sorulur...
İbrahim Arslan CHP içinde yeni bir özellik kazandı.
Seçim öncesi yaptığı detaylı analizlerle tahminde bulunuyor.
2011 seçimleri öncesinde de, 2014 mahalli seçimlerinde de, hatta Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de yaptı bu analizleri.
Sadece bu analizleri yapmakla kalmıyor.
Çalışmalarını rapor haline getirip Genel merkez ve Genel Başkana da gönderiyor İbrahim Arslan.
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimin öncesinde de yapmış böylesine kapsamlı bir araştırma.
Seçimden 10 gün önce gönderdi bize.
-"Yazma ama seçimden sonra oturup karşılaştıralım" dedi.
Oturup karşılaştırma imkanımız olmadı ama olacak.
Fakat...
Neyi karşılaştıracağız bilemedik.
Zira...
İbrahim Arslan'ın yapıp bize de gönderdiği seçim analizinde, kullanılacak ve geçerli oy tahmininden tutun da, partilerin Eskişehir dahil tüm illerde ve ülke genelinde aldığı oylar neredeyse tıpatıp aynı.
Bazı yerlerde yüzde 1-1,5 sapmaları göz önüne aldığınızda ise, seçimin sonucu aynen çıkmış ortaya.
Yukarıda da söyledik...
İbrahim Arslan o büyük anket firmalarını dahi geride bırakacak bir analist oldu çıktı gerçekten...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Şimdilik nezaket ve zarafet var ama...
Aynı partiden seçilip de Ankara'ya giden Milletvekilleri bugüne kadar pek anlaşamadı.
Bunu, Anavatan Partisi iktidarında da yaşadık Doğru Yol Partisi iktidarında da...
DSP'den seçilip giden vekiller de birbiriyle pek anlaşamadı...
Tıpkı AK parti'den seçilip gidenler de...
Tabii ki CHP'den seçilip Eskişehir'i temsil eden Milletvekilleri de aynı anlaşmazlık içine düştüler zaman içinde.
Grek çevrenin baskısı, gerekse egolar, çoğu zaman aynı partinin milletvekillerini birbirine düşürdü.
Örgüte hakim olmaktan tutun da, kamuoyunda ön plana çıkmak ve bürokraside daha sözü dinlenir olmak gibi etkenler, aynı partinin milletvekilleri arasında gizliden gizliye hep güç gösteri yaşandı.
Bazen bu güç gösterisi açıktan açığa oldu.
Şimdi CHP den seçilen 3 milletvekili var.
Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel...
Seçim öncesinde aday olarak açıklandıklarından itibaren aralarında fena bir şey olmadı.
Seçim sonrasında üç çiçeği burnunda vekili televizyonda konuk aldık.
Aralarında nezaket ve zarafet vardı.
Umarız böyle gider ama...
Yukarıda da söyledik.
Hemen her dönem yaşadığımız ve gördüğümüz bir olay var.
Aynı partiden de olsa Milletvekilleri pekiyi anlaşamıyor...
Ne diyelim?
Umarız bu dönem değişir bu yaşanan durum.
Değişmezse...
-"zaten biz buna alışkınız" der geçeriz.