
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
BOR ÇÖKELTME HAVUZLARI
Bir okuyucumuz, gönderdiği e-mail de, Kırka'daki BOR madenin çevreye verdiği zarardan müşteki olmuş, Bor madeninin, çevreye verdiği zararları anlatmıştı. Ayrıca Kaymaz Altın Madeni Yatağı ile yaptığımız mücadele hakkında, bilgi istemiş, yardım da talep etmişti.
Geçen hafta Kırkalı, bir vatandaş da Kırka Bor İşletmesi, çökeltme havuzlarının taşmak üzere olduğunu söylenmiş, Kırka' daki mevcut çökeltme havuzlarının, artık yetersiz kaldığı, yoğun yağmur ile birlikte, bazı tarım ve mera arazilerinin, çökeltme havuzlarından taşan sularla, zarar gördüğü iddia etmişti. Ayrıca çökeltme havuzlarının sızıntı yaptığını, bitki ve ağaçların kuruduğunu da söylemişti.
Kırka Beldesi'nde, ETİBANK tarafından işletilen. Bor madeni ilgili iddialar ne doğru bilinmez ama madende üretimi arttıkça, çökeltme havuzları da büyümektedir. Tedbir alınmazsa, bu büyüme neticesinde, taşmalar meydana gelmekte, çevreyi ve yer altı sularını, olumsuz yönde etkilemektedir.
Oysa yasaya göre, düzenli depolama tesisinin, tabanı ve yan yüzeylerinde, sızıntı suyunun, yeraltı suyuna karışmasını önleyecek şekilde bir geçirimsizlik tabakası teşkil edilir. Bunun için kil veya eşdeğeri malzemeden oluşturulmuş, geçirimsizlik tabakası serilir. Geçirimsizlik tabakasının, fiziksel, kimyasal, mekanik ve hidrolik özellikleri depolama tesisinin toprak ve yeraltı suları için, oluşturacağı potansiyel riskleri önleyecek nitelikte olmak zorundadır. Geçirimsizlik, malzemeleri teknik özellik bakımından, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına uygun olmalıdır.
Elbette BOR maden yatağı ve çökertme havuzları, yasaya, özellikle de ÇED Raporu hakkında, bilgi sahibi değiliz. O nedenle de şikâyette bulunan, insanlarımıza, bir şey söylemek yanlış olurdu. Ancak Çökertme havuzları, çevreye zara veriyorsa, mutlaka vakit geçirmeden önlem alınmalıdır.
Kırka' daki çökertme havuzlarının, yetersiz olduğu ESOGÜ tarafından yapılan araştırmalarla da tespit edildiği söyleniyor. Hatta geçmiş yıllarda Çevre İl Müdürlüğü, tarafından Bor madeni işletmeciliğine yazılı ikazda bulunularak, yeni çökertme havuzlarının, yapılması da istenmiş. Ancak işletmek tarafından, bu uyarıların dikkate alınmadığı da iddialar arasındadır.
Elbette BOR madeni çıkartılacaktır. Önemli olan çevreye ve ülke mefaatlarına zarar vermeden çıkartılmalıdır. Ancak Bor yetkililerin, en kısa zamanda belde halkının kaygılarını giderici, çalışmalar yapması gerekmektedir.
Aslında BOR Madeni, bu şartlarda çıkartılmamalıdır. Çünkü Petrol bittiği gün Dünya BOR ve TORYUM madenlerine muhtaçtır. O nedenle de BOR madeni, ihraç edilmemelidir. Çünkü Türkiye, BOR' dan, bugün gerektiği şekilde yaralanamıyor.
Nitekim Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili mücadelemizde de genç bir maden mühendisi, " ...Mücadelenizi, takdirle karşılıyorum. Bugünkü şartlarda ve mevcut yasalarla, yabancılar madenlerimizi bedavaya kapatır. Zararı yok bizler istifade etmeyelim. Gelecek nesiller belki akıllı olur, bu madenlerimizi kendi insanımızın yararına işletir" demişti. Maalesef genç mühendisin, korkuları doğru çıktı. AKP Hükümeti'nin çıkardığı maden yasaları, vatan toprakları altıdaki zenginliklerin yabancılar tarafından adım adım işgaline yol açtı. Nitekim bugün ülkemizde, 26 yabancı şirketin maden çıkarttığı söyleniyor.
Bor' la ilgili tehlike, yalnız ÇÖKERTME HAVUZLAR değil "ÖZELLEŞTİRME" ile de gündemdedir. Nitekim CHP İstanbul Milletvekili Sayın Aykut Erdoğdu, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yönetiminin, iki şirketin eline geçtiğini" ileri sürdü. AKP'nin, bor madenlerini özelleştirmek üzere, yola çıktığını, ancak gelen tepkiler üzerine geri adım attığını, özelleştirmenin adının, taşeronlaşma olduğunu ifade etti.
Dünyanın, en stratejik madeni olan ve diğer ülkelerde, çok az bulunan bor üretiminde, özellikle de Petrol bittiğinde, mevcut kapasite ile gelen talepler karşılanmayacak, Hatta yok satacaktır. Bor rezervleri, hoyratla harcamak veya üretim ve yabancı ülkelere satış kapasitesi artırmak, özellikle de "ÖZELLEŞTİRMEK" çocuk ve torunlarımıza, yapılacak en büyük yanlışlık olacaktır. Bor' u, özelleştiren iktidarı, torunlarımız asla affetmeyecektir.
Bor' la ilgili bir yazımızdan sonra, ESO Genel Sekreteri Sayın Y. Emre Heper' " ...Bor madeni üzerine yazınızı okudum. Bu konuda, son gelişmelerden bilgi vermek istiyorum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte, OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi, çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir ve şu anda, 20 ye yakın firma, burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından, Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Aralık ayı başında odamızda, yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim." demişti.
Çalışmalar, ne aşama da bilmiyoruz ama Türkiye ve Eskişehir BOR medenine sahip çıkmalı, ilgiller de Kırka Bor İşletmesi çökeltme havuzlarına, çözüm bulmalıdır. Aksi halde iş işten geçer, son pişmanlıkta fayda vermez.