Biz de, bize anlatanların yalancısıyız.
Diyorlar ki:
-"Kayseri'de, İstikbal'in sahibi olan Boydaklar çok etkilidir. Seçimler yaklaştığında her parti, göstereceği aday konusunda mutlaka Boydak'ların görüşünü alır."
-"Kocaeli'nde Vestel'in sahibi Ahmet Nazif Zorlu çok etkilidir. Her seçim öncesi partiler kapısını çalıp, aday göstereceği isimler konusunda kendisine danışırlar"
-Gaziantep'te A.Kadir Konukoğlu öylesine güçlüdür ki, her parti seçim öncesi mutlaka çıkartacağı aday konusunda fikrini alır. Konukoğlu'nun onayından geçmeyen bir ismin tüm partilerde aday olma şansı pek yoktur."
Dahası...
-"Şehre nasıl yatırımlar yapılacak? Bu yatırımları kim yapacak?, hangi yatırım bağışlarla hangi yatırım devlet imkanlarıyla yapılacak, tüm bunlara kararı bu şehirlerin bürokratları ile birdaraya gelen o şehirlerin zenginleri veriyor"
Bunları duyunca...
İster istemez Eskişehir'i düşünüyoruz...
Türkiye'de AVM yatırımı yapmak isteyen uluslar arası firmalar geniş kapsamlı bir araştırma yapmış.
Bu araştırma neticesinde görülmüş ki, Eskişehir Türkiye'nin en zengin 15 ncı şehri.
Kişi başına Eskişehir'de 16.936 tl düştüğünü bile tespit etmişler.
Demek ki Eskişehir Zengin bir il...
Böylesine zengin bir ilde, siyasi partilerin aday gösterme konusunda tıpkı Kayseri, Kocaeli ve Gaziantep'te olduğu gibi birilerinin kapısını çalması gerekmiyor mu?
Gerekiyor elbet...
Sadece adaylık meselesi için mi geçerli bu söylediğimiz?
Elbette hayır!
Bakın yukarıda saydığımız illerin tümünde, o şehrin zenginleri ile devlet görevlileri oturup "Bu yıl şehre ne yapalım? Yapacaklarımızın yüzde kaçı bağışla, yüzde kaçı devlet imkânları ile olsun?. Öncelik olarak hangi hizmetten başlayalım?" gibi yol haritası çiziliyor.
Bu durumda...
Eskişehir ile ilgili, Eskişehir'i ilgilendiren her meselede Eskişehir zenginlerinin bir araya gelip karar alma noktasında son sözü söylemeleri gerekmiyor mu?
Tabii ki gerekiyor.
Ama nerde...
Ortada Zengin yok ki...
Zengin olanın da Eskişehir ile ilgili zaten bir kaygısı bulunmuyor ki...
Geriye kalan ve kendini "zengin" zannedenler de zaten, bir yerlere adam sokmak için partilerin kapısında geziyor...
Eskişehir'de kimin aday olması gerektiğine karar verecekler, yakınlarını meclis üyesi yapabilmek için siyasetçilerin peşinden koşturuyor.
Ya da...
Eskişehir'e kimin yatırım yapması gerektiğini belirleme yerine, bir imar kopartmak, bir yatırımının önünü açmak, kısacası paralarına para katmak için bürokratların önünde bir tek takla atmadıkları kalıyor.
Ne yapalım?
Eskişehir'in zengini de böyle oluyor...
......

Bu gidişle bir gün gelecek AK parti ilçeleri de alamayacak...
Milletvekili Salih Koca, "Bir gün gelecek Eskişehir'de 15 Belediyeyi de alacağız" demiş, biz de bu söz üzerine "O bir gün gelecek denilen gün 5 yılda bir geliyor. Her nedense 15 yıldır da bir türlü gelmiyor" diye yorum yapmıştık.
Sıkı okuyucularımızdan olan Ahmet Tokur, Salih Koca'nın söylediği, bizim de yorumladığımız söz ile ilgili bir mail atmış.
Aynen şöyle diyor:
"10 yıl önceki seçimde sadece Yılmaz Hoca seçildi.
5 Yıl önceki seçimde kendisiyle birlikte Tepebaşı'nı da aldı.
İki ay önce yapılan seçimlerde kendisi ve Tepebaşı ile birlikte Odunpazarı'nı da kazandı.
Bu gidişle bir gün gelecek AK partinin elinden ilçeler de gidecek. Zira süreç Salih Koca'nın söylediği gibi değil de, tam tersine işliyor"
Ahmet Tokur, Salih Koca'nın "bir gün gelecek Eskişehir'deki tüm belediyeleri alacağız" sözünün gerçekleşmesi için sadece bir tek yol olduğunu söylüyor.
O yolu da şöyle tarif ediyor:
-"AK Partinin Eskişehir'de tüm belediyeleri alması için öncelikle Yılmaz Büyükerşen'i Cumhurbaşkanlığı adaylığında sonuna kadar desteklemeleri lazım. Desteklesinler ve seçilsin ki, böylelikle Belediyeleri kazanma şansı ortaya çıksın. Aksi takdirde bu şekilde giderse bir dahaki seçim AK parti ilçeleri de alamayacak gibi. O yüzden, ben AK partililerin ve Salih beyin yerinde olsam Yılmaz Büyükerşen'i Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sonuna kadar desteklerim"
.....
Mahmudiye seçimlerini DP kazanırsa
kimse şaşırmasın...
Mahmudiye ilçesinde yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerini CHP 1 oyla kazandı.
Yapılan itiraz üzerine CHP'nin oy farkı 7'ye yükseldi.
Yani...
CHP 1511 oy alırken, AK Parti adayı 1504 oy alabildi.
Ancak...
Seçimlerde, oy verme ehliyetine sahip olmayan seçmenlerin oy kullandığı gerekçesiyle seçimler iptal edildi.
1 Haziran günü Mahmudiye'de seçim yenilenecek.
Yenilenecek olan seçimle ilgili olarak CHP ve AK Parti adaylarının çekişmesi bekleniyor.
Ancak...
Alınan oylar gözden geçirildiğinde Mahmudiye seçimi sanki sadece CHP ile AK parti arasında geçmeyecek gibi.
Zira...
DP adayının seçimlerde almış olduğu 1336 oy gibi ciddi bir oyu var.
Aynı seçimde 852 oy alan MHP, 103 oy alan BBP ve 88 oy alan SP'nin bu seçimde iddialı olamayacakları ve oylarını da kazanabileceğine inandıkları bir adaya yönlendirecekleri ihtimali hesap edildiğinde, bu seçimi DP adayı kazanırsa kimse şaşırmamalı.
Zira...
DP adayına dışarıdan gelecek 100 civarı oy seçimi kazanmasına yeter de artar bile...

......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
İngiliz,Fransız ve Türk uçakla bir yere gideceklermiş.Uçak kaza yapmış.Tesadüfen Türk,İngiliz ve Fransız tek başlarına bir adaya düşmüşler.Biraz zaman geçtikten sonra kendilerine gelmişler.Fransız etrafa bakınıyormuş.Bakmış her taraf yeşillik,dümdüz alan.Fransız:
- Hadi golf oynayalım,demiş.
İngiliz kabul etmiş. Ama Türk:
Ben nasıl oynandığını bilmiyorum,demiş.
İngiliz:
-Biz sana öğretiriz.
Fransız:
-Bir top, bir sopa bir de delik gerekiyor, demiş.
İngiliz:
-Ben de top var.
Fransız:
-Bende de sopa var, demiş.
Türk:
-Benim işim var. Ben oynamıyorum...