
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bu da AK demokrasi...
-Mahalli seçimler sonuçlanınca, AK parti il ve ilçe başkanları istifa etti.
-Daha doğrusu genel merkezden "Acele istifanızı sunun. Yoksa görevden alacağız" dediler.
-Demokrasi gereği! istifa etti başkan ve yönetimleri...
-İstifa eden il başkanının yerine yeni il başkanı arayışına girişildi.
-Bir sürü isim belirlendi ilk etapta.
-Sonra bu isimlerin sayısı 5'e düşürüldü.
-Bu 5 isimle tek tek görüştü AK parti'nin teşkilattan sorumlu Genel başkan yardımcısı.
-Sonra büyük patronun önüne gitti bu beş isim.
-O da şöyle bir baktı bu 5 isme.
-Gecenin 02.30'unda beşini de dizdi karşısına.
-İçlerinden Dündar Ünlü'ye "hayırlı olsun. İl başkanı sensin" dedi.
-Diğerleri için de bir talimatta bulundu büyük patron. "Bu ar arkadaşları da yönetimlerde değerlendireceksin" dedi.
-Şükürler olsun ki, Demokrasi gereği! aranan il başkanı bulunmuştu
-İl Başkanı olarak atanan Dündar Ünlü 50 kişilik yönetimini oluşturdu.
-Sonra Delege seçimleri yapıldı.
-Kimlerin delege seçileceği, delege seçimi yapılmadan önce zaten belliydi.
-Çünkü bu demokrasinin gereği buydu!
-Ama formalite icabı üyeler kutuya oy atmalıydı ve attılar da.
-Bu da zaten demokrasinin gerektirdiği! bir durumdu.
-Hiçbir mahallede "Ben delege olacağım" diyen çıkmadı. Çünkü çıkamazdı.
-Dedik ya, kimlerin delege olacağı zaten delege seçimi öncesinde belliydi.
-Demokrasi bunu gerektirirdi zaten!
-Siyasi partiler yasası gereği kongre yapılmalıydı.
-Kongreden önce atanan il başkanı Ankara'ya çağrıldı.
-Genel başkan ve Başbakan kendisine "Adayımız sensin" dedi.
-Yine bir demokrasi örneği! Açıkça ortaya konulmuştu.
-Böylelikle, Dündar Ünlü'nün tek aday olarak katıldığı il kongresi yapıldı.
-Kongreye katılan AK Parti Genel başkanı ve başbakan Ahmet Davutoğlu "Demokrasiye sahip çıkacağız" dedi.
-Milletvekili Ülker Can "Bizde 'Ben' yok 'Biz varız' var" dedi.
Milletvekili Salih Koca "Biriz, beraberiz" dedi.
-Dündar Ünlü "Bu bir demokrasi şöleni" dedi.
-Tüm bunlardan sonra seçimlere geçildi.
-Dündar Ünlü ve yönetimi, kongrede oy verenlerin oyunu Demokratik bir şekilde aldı.
-Atanan yönetim, demokrasinin uygulanmasıyla! seçilen yönetim oldu.
Sonuç olarak...
AK partide artık seçilmiş bir il başkanı! Ve seçilmiş bir il yönetimi var!
Talimatla seçilmiş olmaları, sonuçta "seçilmiş" olmalarına gölge düşürmez değil mi ama?
Hele hele Demokrasinin! bu denli yaşatıldığı bir partide!, böyle bir şeyi düşünmek kimsenin aklına bile gelmez
*********************************************
Basmane köprüsü de nereden çıktı?
AK parti il kongresinin yapılacağı salona Başbakan Davutoğlu'nun gelmesi beklenirken, Eskişehir milletvekilleri sırayla konuşma yaptı.
İlk Ülker Can çıktı konuşmaya.
Ardından da Salih Koca...
Salih Koca, Eskişehir'e hükümet imkânlarıyla yapılan yatırımları adeta tek tek sıraladı.
İşte bu sıralama sırasında "Basmane Köprüsünü de biz düzenledik. Hükümetimiz olmasaydı Basmane köprüsü de bugün olmayacaktı" demesi, salonda bulunan AK partililerin bir anda dikkatini çekmiş.
Salih Koca'nın aynı zamanda İzmir müfettişi olduğunu ve sık sık İzmir'e gidip geldiğini bilen salondakiler "Acaba Salih bey İzmir ile Eskişehir'i birbirine mi karıştırdı? Bu Basmane köprüsü de nereden çıktı?" diye bir süre düşünse de, sonradan Salih Koca'nın "Basma" köprüsü diyeceği yerde, dili sürçerek, yanlışlıkla "Basmane köprüsü" dediğini anlamış.
*******************************
Bakarız inşallah!
Başbakan Davutoğlu'nun Eskişehir'e geleceği gün kaleme almıştık yazıyı...
AK parti'nin 2011 seçimlerinde Eskişehir'e vaadi olan Üçüncü Üniversiteyi hatırlatıp;
-"Aradan dört yıl geçti, vaat edilen üçüncü Üniversite'den hala ses çıkmadı. Umarız bu gün Eskişehir'e gelecek olan başbakan Davutoğlu bunun gerçekleşeceği müjdesini verir" demiştik.
Doğrusunu söylemek gerekirse, konuşması boyunca da "Eskişehir'e üçüncü Üniversite müjdesini ha verdi ha verecek" diye bekleyip durduk.
Boşuna beklemişiz...
Çünkü...
Başbakan Davutoğlu üçüncü Üniversite ile ilgili, söyleye söyleye anca "Üçüncü üniversite talebini de siz hazırlayın getirin, hep beraber bakarız inşallah" demekle yetindi...
*******************************************
Haddim de değil hakkım da...
"Yılmaz Büyükerşen'in Belediye Başkanlığından istifa edip Milletvekili adayı olmasını dört gözle bekleyen AK partililer var....
Çünkü...
Büyükerşen Belediye Başkanlığından ayrıldığında yeni başkan AK partili üyelerin çoğunlukta olduğu Büyükşehir Meclisinden seçilecek. Böylece AK partili bir üye Büyükşehir belediye Başkanı olacak, Belediye de AK partiye geçecek.
Aynı şekilde...
Ahmet Ataç'ın Tepebaşı Belediye Başkanlığından istifa edip milletvekili adayı olmasını dört gözle bekleyen CHP'liler var....
Çünkü...
Ahmet Ataç gittiğinde, yerine yeni başkan CHP çoğunluğundaki meclisten seçilecek. Meclisteki CHP grubunda da üye sayısı kadar başkan adayı var" demiştik dünkü yazımızda.
Tepebaşı Belediye meclis üyesi İbrahim Kökdere aradı...
-"Beni istersen diğerlerinden ayır. Çünkü Ahmet Ataç'ın yerinde gözüm olması hem haddim değil hem de hakkım değil" dedi.
Dediğini yapıyor ve kendisini bir kenara ayırıyoruz...