
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bu defa birlikte soruşturuluyorlar iyi mi?
Büyükşehir Belediyesine müfettişler sık gelir gider.
Ya yapılan şikâyetlerden, ya muhalif belediye olması nedeniyle ya da mutat kontroller için müfettişler eksik olmaz Büyükşehir belediyesinde.
Büyükerşen'in zaman zaman;
-"Müfettişler için sürekli bir odayı hazır tutuyoruz. Çünkü biri gidiyor, diğeri geliyor" demesinde haklılık payının olduğu doğrudur.
Ya alınan meclis kararları, ya da belediye uygulamaları nedeniyle yapılan müfettiş denetimleri sonucunda, genelde CHP'li Belediye meclis üyeleriyle Belediye bürokratlarının ifadeleri alınır.
Şu sıralar yine Büyükşehir Belediyesinde müfettiş varmış.
Soruşturma için gelme sebebi ise, bir vatandaşın Bakanlığa yapmış olduğu şikâyetmiş.
Soruşturmanın konusu ise; Görsem arsası etrafında bulunan yerlerin, imar planlarında yapılan değişiklikle "Eğitim alanı" haline getirilmesiymiş.
Yani...
Görsem arsasının çevresinde bulunan alanlar, önceki dönem büyükşehir Belediye Meclisinin 5 Binlik planlarında "Eğitim alanı" haline getirilmiş.
Bu karar, iptal edilen 25 Binlik planlara da işlenmiş.
Üstelik bu karar, AK Partili meclis üyelerinin de oluruyla, yani mecliste oy birliği ile alınmış.
Hal böyle olunca...
Büyükşehir belediyesine bu alınan karar ile ilgili soruşturma yapmak üzere gelen müfettiş, bu karara kabul oyu verip el kaldıran tüm CHP'li ve AKP li meclis üyelerinin savunmalarını istemiş.
Sözün kısası...
Büyükşehir belediyesine soruşturma için gelen müfettiş bu kez her iki partinin de, yani CHP ve AKP meclis üyelerini birlikte soruşturuyormuş.
......
Eliniz değmişken
parkları da...
Seçim öncesi Yılmaz Büyükerşen söylemişti.
Kazım Kurt da "Yaparız niye yapmayalım ki?" demişti.
Konu; Hamamyolu'ndan geçen dere'nin yeniden ortaya çıkartılması.
Geçenlerde soruldu Kazım Kurt'a "Var mı bir çalışma?" diye.
-"Bakacağız" dedi önce Kazım Kurt.
Ardından da;
-"Dere yatağını bulabilirsek" diye ekledi.
Hamamyolu'ndan geçen, Selami Vardar döneminde üzeri asfalt dökülerek kapatılan eski dere bulunursa, Hamamyolu'nun eski görüntüsü de çıkacak ortaya.
Hani diyoruz ki?
Eliniz değmişken şu Sebahattin Günday ve Yediler parklarını de o eski görüntüsüne bir sokuverseniz...
Malum...
Eskişehir'in o eski kartpostallarında en çok o görüntüler var.
Ve bu gün hala o görüntüler insanların hafızalarında...
.......
AK Parti kadın kolları
başkanı bulamıyor diyorlar ya...
AK Parti Eskişehir'de Kadın kolları başkanı bulunamıyormuş.
Pek inandırıcı gelmiyor bu söylem.
Ama gelin görün ki, AK Partililerin bizzat kendisi söylüyor bunu.
Kadın kolları başkanı olabilecek donanıma sahip bir-iki isim de, zaten Milletvekili aday adayı olacağından kabul etmiyormuş kadın kolları başkanlığını.
Aslına bakarsanız çok da önemli bir konu değil dışarıdan baktığınızda.
"Ne olacak canım? Parti içinde tanınan bir kadını başkan yaparsınız, olur biter" denilerek bile geçiştirilebilecek bir konu bu.
Ancak...
AK Parti Eskişehir milletvekili olan Ülker Can'ın, aynı zamanda AK parti Kadın kollarında teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı olduğu göz önüne alındığında, bu çok da önemli olmayan konu bir anda ilginç hale geliveriyor.
Eskişehir'de, partinin kadın kolları başkanı bulamadığına dair söylemler, "Kadın kolları Genel başkan yardımcısının şehrinde nasıl kadın kolu başkanı bulunamaz?" eleştirisine dönüveriyor.
Bize sorulacak olunursa, biz "AK partide kadın kolları başkanı bulunamıyor" söyleminin doğru olduğunu zannetmiyoruz...
Ancak...
Eğer bu doğruysa, yani AK parti Eskişehir'de karın kolları başkanı gerçekten bulamıyorsa...
İşte o zaman Ülker Can açısından iş fena bir duruma gelmiş demektir...
......
Tek adamlık
zihniyeti...
Önce Bekir Sıtkı Saraç ile Osman Şahin...
Ardından Mehmet Akman istifa etti Eskişehirspor yönetiminden.
Sonrasında...
Serkan Zengin ve Hakkı Öztekin de istifalarını verdi.
Bu arada...
Eskişehirspor kulübü tarafından açıkça yalanlanmadı ama Oral Büyüksarı'nın da istifa ettiği ortaya çıktı.
Bunlar yönetim tarafı işin.
Bir de diğer taraf var...
Kulübün ceo'su, eski Vali istifa etti görevinden.
En önemlisi de, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın istifası geldi.
İstifa eden ceo ve teknik direktörü dışarıda tutarsak, yönetimden ayrılanların ortak söylemleri,her ne kadar açık açık ifade edilmese de "Kulüp tek adamlıkla yönetiliyor" gerekçesi...
Kulübün gerçekten tek adam zihniyeti ile yönetilip yönetilmediğini bilmiyoruz.
Fakat...
Yönetimden istifalar böyle giderse, "tek adamlık" ile suçlanan kişi galiba tek kalacak...
Bunu söyleyenler de "Bakın haklı çıktık" diyecek.
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
-Başka çimse yok miiii!