Dün yönünü galibiyete çevirmiş bir Eskişehirspor vardı sahada.
Öyle kaliteli bir futbol oynamadı ama önceki maçlarda eksik olanların birazı tamamlanmıştı.

Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın sadece kadroda değil, bu kez dizilişte de değişikliğe gittiğini gördük. Çift forvetle oyuna başlayan Kırmızı Şimşekler orta alanda değil, hücumda kalabalık olmayı tercih etti.
Riskliydi ve nitekim ilk pozisyonu bulan Elazığ takımıydı. Kaleci Boffen daha 2.dakikada takımını ayakta tutan isim oldu.
Eskişehirspor'un dünkü diziliş ile pozisyon bulacağı kesindi. Belki orta alanda organize değillerdi ama hücumda her an golle burun buruna gelecek bir havaları vardı. Özgür Çek'in müthiş yaratıcılığı ve yaptığı harika ortasının ardından Bienvenu'nun adeta uzayarak attığı gol ders niteliğinde, tekrar tekrar izlenilecek cinstendi...

Futbol kalitesi ikinci yarıda neredeyse sıfıra indi. Tribünleri dahi uyutan bir oyun çıktı ortaya. Atatürk stadında ilk kez futbolcu seslerinin bu kadar ön plana çıktığını hissettim.
Elinde o kadar usta varken, ikinci yarıda Eskişehirspor'un içe dönük halini yadırgadım.
Rakibin hırpani pozisyonlarını bile, kendi kalesinde tehlikeli davete çevirecek kadar bonkörlüğünü, gelecek maçlar içinuyarı anonsu kabul ettim.
Rakip ne kadar "sıradan" olsa da, Kırmızı Siyahlı futbolcular iyi mücadele etti.
Ve dünkü galibiyet her şeyin üzerini örtmeye yetti.

Günün en anlamlı ve değerli ismi kim derseniz tabi ki Özgür Çek derim. 3 puana açık çek verdi resmen. Mücadelesi, isteği ve arzusu tam puanı hak etti. Bu oyuncunun da kuvvetlenmesi ve kaliteli oyun ortaya koyması için devamlı oynaması gerektiği sanırım bir kez daha ortaya çıktı. Eskişehirspor'un geleceğinin Özgür Çek gibi oyuncular olduğunu da ayrıca parantez açalım.

Fakat kendi kendime 'Sorumluluk paylaşılınca, takım ruhu ortaya çıkıyor da.
Bunu göstermek için, Beşiktaş gibi önemli bir maçı kaybetmek mi gerekiyor?' dedim.
O günün öncesinde yaşananlar olmasa ve kazansak bugün çok farklı noktalardaydık.
Biz yine de bu galibiyeti kendimize dönmenin başlangıcı sayalım.
Ama Eskişehirspor'un hala o sezon başında ki takım çizgisinden uzak olduğunun da altınız çizelim. Çünkü bu futbol Antalya kupa maçlarında yetmeyebilir...