1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu genel başkanlarla olmuyor işte!

Siyasette, hemen herkesin üzerinde birleştiği bir husus var.
AK Partinin bu kadar oy alabilmesi biraz da seçmenin çaresizliğinden kaynaklanıyor.
Yani…
Seçmenin önemli bir bölümü, içine sinen bir başka parti bulamadığı için AK partiyi tercih etmek durumunda kalıyor.
Zira…
AK Parti sözünü ettiğimiz seçmenin en azından bir bölümünün beklentilerini karşılama konusunda yetersiz kalıyor.
İşte o yüzden "Oyunu niçin AK partiye verdin?" diye sorulan bazı seçmenler "Oy verecek başka parti var mı?" cevabını veriyor.
İşte o yüzden bazı seçmenler, niye AK parti’ye oy verdiğini açıklarken "CHP ve MHP nin durumu ortada. Ne yani? Şimdi kalkıp bu haldeki CHP ve MHP’ye mi oy vereyim?" diyor.
Katılırsınız belki katılmazsınız ama…
İşte o yüzden AK Partiye oy vermiş bazı seçmenler "CHP’nin başında Kılıçdaroğlu, MHP’nin başında Bahçeli olduğu sürece bu partilere oy falan vermem. Hiç olmazsa Erdoğan’ın bir liderlik profili var" açıklamasını kendince yapabiliyor.
Bu durum, yazının başında da söylediğimiz üzere, AK parti’ye oy veren seçmenlerin en azından bir bölümünün alternatifsizlik yüzünden oy verdiğini gösteriyor.
Bu durum aynı zamanda, diğer partilerin alternatif olabildikleri gün sözünü ettiğimiz bu seçmenin oylarını alabileceğini de gösteriyor.
CHP ve MHP’nin bugünkü halleriyle alternatif olamadıkları üst üste yapılan seçimlerde alınan oy oranlarıyla artık tescillenmiş durumda.
Bu halleri devam ettiği sürece sözünü ettiğimiz o seçmenin oylarını alamayacakları da neredeyse kanıtlanmış durumda.
O halde sözünü ettiğimiz partilerin alternatif oluşturabilmesi için yapılabilecek tek şey başta genel başkanlar olmak üzere değişimdir.
Ya da yeni oluşacak bir alternatif partidir.
Bu olmadı sürece, gidebileceği başka bir yol bulamayan seçmenin önündeki tek yol yine AK parti’ye çıkacaktır.
Sonuç olarak…
CHP ve MHP’nin mevcut genel başkanları ve ortaya koymuş olduğu siyaset anlayışı ile alternatif olamayacağı ve AK parti’yi alt edemeyeceği sıfırdır.
2002 den bu yana yapılan her seçimde bu durum tescillenmiştir.
Her iki partide yaşanacak genel başkan değişikliği ya da siyaset sahnesinde doğacak yeni bir parti oluşumunun ise küçük de olsa bir ihtimal ortaya koyacaktır…


***


"Referandumda hayır verdiniz. Hizmet falan yok" denilir mi?


 Referandum bitti.
Ortaya çıkan sonuçların her iki taraf için de yarattığı etkiler azalmaya başladı.
Normal hayat kaldığı yerden devam ediyor.
Referandum ve etkileri bittiğine göre biz de Eskişehir’de normal gündeme dönmek durumundayız.
Normal gündem diyoruz ama Eskişehir’in normal gündemi de ister istemez referandum sonuçlarıyla çakışıyor.
örneğin…
Eskişehir’e yapılacak olan 3 ncü üniversite meselesi.
Bu referandum sonuçlarının ardından yapılır mı yapılmaz mı bilemiyorum?
Biri Tepebaşında diğeri 71 Evler Mahallesi’nde inşaatları başlayan dev hastane binaları.
Eskişehir’de çıkan referandum sonuçlarından sonra zamanında bitirilir mi bitirilmez mi? Onu da bilemiyorum.
Uzunca bir süredir gündemde olan Eskişehir’in demiryolu ile liman bağlantısı, yeni çevre yolları, Kent meydanı, Eskişehir’de ortaya çıkan bu referandum sonuçlarının ardından yapılır mı yapılmaz mı? Gerçekten bilemiyorum.
Kısacası…
Hükümet devam ettiği ve başlayacağı projelere, şehirlerin referandum sonuçlarına bakarak karar verirse…
Yatırımların gerçekleşmesi mselesi, referandum sonuçlarının intikamı olarak görürse…
-"Siz referandumda Hayır oyu verdiniz, şimdi de hizmet mi bekliyorsunuz?" denirse…
Hatta…
Tüm devam eden yatırımları yavaşlatıp, yeni yatırımları da başlatmayarak "önce şu belediyeleri versinler, yatırımları sonra alsınlar" düşüncesi ile hareket edilirse…
İşte o zaman algı dahil her şey değişir…
Ne diyelim?
Biz referandumu geride bırakıp normal gündeme dönelim istiyoruz ama…
Bunu iktidarda bulunan hükümetin de istemesi gerekiyor galiba…


***


Hacizlilere kredi verilir…


önceki gün İki Eylül Caddesi üzerinde, yaya yollarına bir ilan yapıştırılmış.
Yere yapıştırılan ilanın üzerinde "Acil Kredi" yazıyor.
Altında da telefon numarası.
İlginç olan, söz konusu ilanın ortasında yer alan ibare.
Yani…
Acil kredi ile Telefon numarası arasına "Hacizlilere Kredi" ibaresinin konulması.
Krediyi verecek her kimse, anlaşılan o ki hedef kitle olarak Hacizlileri seçmiş.
Hacizlilerin muhtemelen yolda yürürken kafası önde gideceğini hesap etmiş olmalı ki, söz konusu kredi ilanını da yürüyüş yolları boyunca yerlere yapıştırmış.

Hem ilginç hem de enteresan geldi bize…
Söz konusu ilanların yerlere yapıştırılması iznini kimden aldığı, izin almadıysa bu ilanların yerlere yapıştırılmasına niçin ses çıkartılmadığı da ayrı bir konu zaten…


***


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM...


Temel ve iki mahkûm daha, cezaevi yolundadır.
Her birine, hapiste geçirecekleri günler
için bir eşya getirilmesine izin verilmiştir.
Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
Eeee sen ne getirdin?
Diğer mahkûm bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler.
İkinci mahkûm bir deste iskambil kâğıdı çıkarır
Bunlarla poker oynayabilir,
fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
Temel’e merakla sorarlar:
Sen ne getirdin? Temel bir paket çıkarır ve gülerek :
Bu orkideleri getirdim. der.
Diğer iki mahkûmun kafası karışmıştır. Merakla sorarlar :
Bunlarla ne yapabilirsin ki ?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,
Kutuda yazdığına göre, bunlarla Ata binebilir,
Yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim..

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi