1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu hassasiyetleri dikkate almayan kaybeder

Eskişehirliler olarak bazı alışkanlıklarımız var.
Örneğin:
Bu şehirde yaşayanlar olarak büyük beklentiler taşıyoruz.
Bu özelliği taşımamızda belki de yılların ihmal edilmişliği yatıyor.
Başka bir özelliğimiz ise:
Yaşadığımız şehrin Özel olmasını istiyoruz.
O yüzden şehri özel kılacak ilklerin Eskişehir'de olmasını, böylece bununla diğerlerinden farklı olabilmeyi ve gurur duyabilmeyi bekliyoruz.
Öte yandan.
-Farklı ve özel olduğumuza dair söylemler çok hoşumuza gidiyor.
Bunu gurur vesilesi haline getirip, koltuklarımızın kabarmasını istiyoruz.
-Şehrimizle, özellikle şehir dışında övünmeyi çok seviyoruz. Hele hele bu övgüyü şehir dışına çıktığında başka biri yaptığında büyük keyif alıyoruz.
-Eskişehir'de sevmediğimiz şehrin bir aktörüne şehir dışında laf söyletmiyoruz örneğin.
-Yine şehir dışındayken "Eskişehir" konusu geçtiğinde "Eskişehir çok güzel oldu" diye başlayan cümleler eşliğinde bu kenti övmekten mest oluyoruz.
-Hep övgü dolu tarifler bekliyoruz yaşadığımız şehirle ilgili.
-Kendi şehrimizi eleştirme konusunda zaman zaman insafsız olsak da, bunu dışarıdan birinin yapmasına kesinlikle tahammül edemiyoruz.
Kısacası...
Eskişehirliler olarak biz, yaşadığımız bu şehri seviyor, bu şehirle gurur duyuyor, bu şehirde yaşayanlar olarak hep "özel insanlar" olduğumuzu düşünüyor ve en önemlisi de, bu konuda bize yapılan iltifatlardan hoşlanıyoruz.
Şimdi böyle bir tahlili niçin yapma gereği duyduk?
Özellikle mahalli seçimlere yönelik yapılan yüzlerce araştırma var.
Bu araştırmalar bazı somut gerçekleri ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmaların çoğunda şöyle bir hüküm var.
Örneğin:
-"Siyasi partilerin ve adayların o_ncelikle sec_meni c_ok iyi tanımaları ve sec_menin oy verme davranıs_ı u_zerinde hangi etkenlerin etkili oldug_unu c_ok iyi bilmeleri gerekmektedir."
Deniliyor.
Hatta...
-"Sec_men davranıs_ını iyi analiz edemeyen siyasal partilerin ve adayların sec_im yarıs_ında bas_arılı olamayacag_ı ortadadır." Diye kesin hüküm içeren araştırma sonuçları da mevcut.
Tüm bunlardan sonra söyleyebileceğimiz tek şey; bu şehirde seçim kazanmak isteyen parti ve adayların, bu şehrin taşıdığı hassasiyetleri bilmek zorunda olduğudur.
Şehrin taşıdığı hassasiyetleri bilmeyen ve bu hassasiyetleri gözardı eden parti ve adayın da, ister sağ'da isterse sol'da olsun Eskişehir'de pek şansı olmayacaktır.
......


AK Partide aday adaylık süreci


Ak Parti yetkili organları kararı aldı.
2014 mahalli seçimlerinde aday adayı olacaklar için tarihi belirledi.
Tarih 21 Ekim.
Yani...
Önümüzde ki Mahalli seçimlerde Belediye Başkan adayı, Belediye meclis üyesi ve İl Genel Meclis üyesi olmak isteyenler 21 Ekim tarihinden itibaren müracaatlarını yapabilecek.
Müracaatların başlayacağı tarihe 1 aylık bir zaman var.
Bu zaman zarfında AK Partide aday adayı olmak isteyenler son kararlarını verecek.
AK partide Bakalım hangi isimler Belediye Başkan aday adaylığı için yola çıkacak?
Ve bakalım AK Partiden aday adayı olan isimleri ne gibi bir süreç bekleyecek?
Bir ay zarfında bu isimleri yavaş yavaş görmeye başlayacağız
.......

Eskişehir gaz kesmeli...
Liberty Sigorta tarafından yaptırılan ve Türkiye genelini kapsayan bir araştırma var.
Araştırma Trafik kazalarıyla ilgili.
Yapılan araştırmanın sonuçları Eskişehir açısından son derece kötü.
Çünkü...
Yapılan araştırmada Türkiye'de hız kurallarına uymama konusunda birinci sırayı Eskişehir almış.
Yani...
Eskişehir, hız kurallarının en çok ihlal edildiği şehir olmuş.
Eskişehir' de hız kurallarına uymama oranı ise yüze 69.9 çıkmış.
Bu durum Eskişehir açısından hiç de hoş bir durum değil.
Ölümlü kazaların bir çoğunun hız yüzünden meydana geldiği düşünüldüğünde bu durumun ne kadar korkunç faturası olduğu da ortaya çıkıyor.
O yüzden...
Ne yapıp edip bu özellikten kurtulması lazım Eskişehir'in.
Yani...
Bir an önce hız kesmesi lazım.
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.
Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun" diye sordu ...
Zaten yorgun gelen adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk "Babacım lütfen, bilmek istiyorum" diye üsteledi.
Adam "İllâ da bilmek istiyorsan 20 lira" diye cevap verdi.
Bunun üzerine çocuk "Peki bana 10 lira borç verir misin" diye sordu.
Adam iyice sinirlenip, "Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat" dedi.
Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.
Adam sinirli sinirli "Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder." diye düşündü.
Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı..." Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı... Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun" diye sordu.
Çocuk "Hayır" diye cevap verdi... "Al bakalım, istediğin 10 lira. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi...
Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler babacığım..." Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı.
Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.
Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun..? Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok..." diye kızdı.
Çocuk "Param vardı ama yeterince yoktu" dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; "İşte 20 lira Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım..?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi