1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu iki fotoğraf tüm olup biteni anlatıyor

Her iki fotoğraf da aynı yerde çekilmiş.
Yer: Mahmudiye ilçesi.
Mahmudiye'de CHP'nin seçim bürosu açılıyor.
Seçim bürosunun açılışında, şehir merkezinden giden Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Milletvekili ve aynı zamanda CHP Odunpazarı Belediye Başkan adayı Kazım Kurt, İl Başkanı Nihat Çuhadar ve ilçe başkanları da var.
Seçim bürosu törenle açılıyor.
Belediye Başkanları Büyükerşen ve Ataç ile Odunpazarı adayı Kazım Kurt birer konuşma yapıyor.
Sonrasında da...
Mahmudiye CHP Belediye Başkan adayı İshak Gündoğan'ın elini kaldırıp, Mahmudiye halkından oy istiyorlar.
Seçim bürosunun açılışı için hazırlanan tören tamamlanıyor ve açılış için Mahmudiye'ye gidenler geri şehre dönüyorlar.
Aradan bir süre geçiyor, Mahmudiye'ye CHP'li başka bir ekip gidiyor.
Bu defa ekip içinde Milletvekili Süheyl Batum, eski il başkanı Erman Gölet, bir süre önce CHP il yönetiminden istifa eden Yücel Yenilmez ve Mehtap Şenol ile bazı partili isimler var.
Seçim bürosunu ziyaret edip, Mahmudiye Belediye Başkan adayı İshak Gündoğan'a başarılar diliyorlar.
Anlaşılan o ki...
İki ayrı ekip aynı anda aynı yerde olmak, gözükmek istememiş.
İstememiş ki, ortaya iki ayrı fotoğraf çıkmış.
Bu aynı yerde, farklı zamanlarda çekilen bu iki fotoğraf, CHP'nin Odunpazarı adaylığı meselesinden ortaya çıkan sıkıntının hala devam ettiğini gösteriyor...
......

Siyasetten sıkılana Pazar neşesi olsun
Günlük yaşantımızda hepimizin defalarca başına gelen ve gerçekten değişmeyen kurullar yer alıyor.
Okuyunca hem güldük hem kendi kendimize "Doğru vallahi" dedik.
Pazar neşesi olsun. Bir de siz okuyun. Gerçekten değişmiyor bu kurallar:

Mekanik Tamirat Kuralı
Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir.
Yer Çekimi Kuralı
Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır.
Yanlış Numara Kuralı
Yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir.
Mazeret Kuralı
Patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz.
Değişkenlik Kuralı
Eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (Bu hep böyledir)
Banyo Kuralı
Vücudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar.
Yakın Tesadüf Kuralı
Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar.
Sonuç Kuralı
Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır.
Biyomekanik Kuralı
Kaşınma katsayısı vucudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şekle girersiniz.
Tiyatro Kuralı
Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir.
Murphy'nin Soyunma Odası Kuralı
Eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir.
Yüzey Kuralı
Tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır.
Mantıksal Tartışma Kuralı
Neyi konuştuğunuzu bilmiyorsanız her şey olabilir.
Brown'un Fiziksek Görünüm Kuralı
Pabuç ayanıza tam geldiyse, o pabuç çirkindir.
Wilson'ın Pazarlama Stratejisi Kuralı
Gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler.
Doktorların Kuralı
Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder.
Olasılık Kuralı
Birisi tarafından seyredilme olasılığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.
......

Kafa değişmeli kafa...
Eskişehir, konumu itibarıyla çok önemli bir yerde bulunuyor.
Hem karayolu, hem de Demiryolu'nun merkezinde bir kent.
Hava ulaşımı konusunda da son derece avantajlı.
Dahası...
Tam ortasından su geçen ender kentlerden birisi.
Ancak nedendir bilinmez, geçmişten bu güne kadar Eskişehir böylesine önemli bir konumu avantaja çevirememiş.
Çeviremediği için de, olması gereken hak ettiği yere bir türlü gelememiş.
Eskiden bu yana geçen süreyi şöyle bir düşünün.
Şu son 10-15 yılda olup bitenler sayesinde duyulmaya başladı Eskişehir'in ismi.
Ondan öncesi hiç yok.
Bir Kenti ayaklandırıp deyim yerindeyse uçurabilen Otomotiv sektörü kapısına kadar gelmiş Eskişehir'in...
Ne olup bitti tam bilemiyoruz ama, içeriye bir türlü girememiş.
Giremediği için de ya Bursa'ya, ya Kocaeli'ne ya da Adapazarı'na kaçmış bu sektör.
Sonrasında...
Hidroterapi Merkezi gelmiş kapıya kadar.
Şehir merkezinde adeta isyan çıkmış.
Adı bile, insanların ayaklanmasına neden olmuş.
Tabi bu da kaçmış anlayacağınız üzere.
Kısacası, üst üste fırsatlar gelmiş, geçmiş.
Hiç birisi değerlendirilememiş.
Bununla da kalmıyor olup bitenler.
Resmi Kurumların Bölge müdürlükleri alınmış Eskişehir'in elinden birer birer.
En son Kalkınma Ajansı Bölge müdürlüğü gitti Eskişehir'in elinden.
Hâlbuki kapıya kadar da gelmişti tıpkı öncekiler gibi.
Şimdi Bursa'da bu Bölge müdürlüğü.
Eskişehir de Bursa'ya bağlı.
Eskişehirli, öteden beri kaçan fırsatların arkasından hep "Tüh" dedi.
Hiçbir fırsat için ayaklanmadı, Ankara'ya baskı yapmadı.
Adeta kaderine razı oldu.
Olmaya da devam ediyor.
Ancak bu işler kadercilikle olmuyor.
Belki biraz ağlamak, belki biraz bağırıp çağırmak gerekiyor.
Eskişehirli ne ağlıyor, ne de bağırıp çağırıyor.
Böyle olmayınca, ağlayan ya da bağırıp çağıran değerlendiriyor fırsatları.
Sözün kısası...
Eskişehir fırsatlardan yararlanacak ve gelişecekse...
Önce Eskişehirli kafayı değiştirmek zorunda.
Bugüne kadar değişmeyen kafa bundan sonra değişir mi?
Neden olmasın ki?
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel, Dursun'a yatılı ziyarete gitmiş. Yemişler, içmişler sıra yatmaya gelmiş. Dursun: "Bak Temel, yatak odandan tuvalete gitmek için bizim odadan geçmen gerekecek. Bu olmasın istiyorsan şimdiden tuvalete git de gece gelmesin." Temel: "Tuvaletim yok. Merak etme, gelse de tutarım zaten." demiş. Ardından yatmışlar ama gece yarısı Temel fena halde sıkışmış. Yatak odasından geçmek de istemiyor. Bakmış pencerede bir saksı. İçinde çiçek var. Çiçeği toprağıyla birlikte çıkarıp hacetini gidermiş, toprağı tekrar yerine koyup uyumuş ve ertesi sabah da çekip gitmiş. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Dursun Temel"i aramış telefonla: "Temel, nereye sıçtın çabuk söyle, 4 ev değiştirdik, hala kokuyor"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi