Dönüp dolaşıp, aynı şeyleri konuşmaya devam ediyoruz.
Nedense bir genel müdürün görevden alınıp alınmayacağını günlerdir konuşanlar oluyor.
Eskişehir'in has sorunuymuş gibi, benzer pek çok şeyi günlerce gündemde tutuyoruz.
Asıl konuşulması gerekenleri galiba bu yüzden atlıyoruz.
***
Mesela şehirde hala bitmemiş, bitirilemeyen yerler var.
Ya da artık başlanması veyahut başlangıcı öncesinde hayli tartışmamız gereken meseleler var.
Çevreyolu AÜ kavşağı örneğin.
Var mı bu konuda tek laf eden.
Çevreyoluna çıkamıyor Eskişehirli, daha ala sorun mu olur?
Havaalanı alt geçidinden çıkarken bir gün fena bir olay yaşanacak.
Aradan aylar geçti, hala düzenleme yok.
Kanlıpınar'da yükselen dev binaların kente kattığı görüntüyü bugüne kadar kim konuştu?
İnşaat Mühendisleri Odası başkanından başka bu şehrin bilirkişisi yok mu?
Sazova Kültür Merkezi hani başkent projesi içerisinde tamamlanacaktı?
Ne oldu, soran var mı?
Belediyenin Cumhuriyet Kültür Merkezi ve Kentpark içerisindeki tesisi de neden bitirilemez?
Kampus hastane neden hala kentin gündeminde değil.
Hani ihalesi de yapılmıştı ya!
Pekiyi, yer teslimi bile yapılan yeni devlet hastanesini gören var mı?
Üçüncü üniversite işi!
Hararetle tartışmamız gerek.
Yakında mecliste kararı alınır.
Alınırda, şehrin neresine yapılmalı, kent bu üniversiteden maksimum nasıl faydalanır?
Var mı bu soruyu soran?
Yılan hikayesine dönen, masal şatosu ne zaman açılacak?
Kameralar takıldı, çevreyolu sorunu çözüldü, herkes rahatladı!
Şimdi 70'i geçen tek kişi yok.
'Noldu bizim yeni çevreyolu, kameralar yetti mi?' diye neden sormuyoruz.
Lojistik köye ne zaman taşınıyoruz, ya da OSB'yi ne zaman bağlıyoruz.
Uluslararası uçuşlar ne zaman genişleyecek ya da uzak şehirlere ne zaman uçabileceğiz?
Raylı sistemler test merkezi ne zaman hayata geçecek?
Kızılinler dedik durduk, var mı gelişme?
Neden bu konuyu da gündemde tutmuyoruz.
Birileri Eskişehir adına bir şeyler yaparsa ne ala;
Yapmazsa bir vakit 'unutulduk' deriz geçeriz.
Hep öyle olmadı mı?
***
Daha neler neler...
İlk aklımıza gelen bunlar.
Ama kimsenin aklına gelmiyorlar.
Gelenler de saman alevi gibi sönüp geçiyor.
Ciddi ciddi bu kentin meseleleri üzerine yoğunlaşamıyoruz.
Önümüzde duran iki mesele var.
Birisi demiryolu ve İstasyon Köprüsü.
Diğer stadyum inşaatı ve bugünkü yeri.
Her ikisinin de artık yazılacak yerleri de kalmadı.
Çünkü o kadar çok konuştuk ki, bazen biz bile karıştırır olduk.
Bunlar dışında ise gerisi fasa fiso.
O müdür geldi mi, gitti mi, neden emekli oldu, emekli olurken neden yemek verildi falan...
Bu yüzden kendimize de kızdığımız olmuyor değil!
Çünkü;
Gördüğünüz üzere, asıl konuşulması gerekenleri değil, siyasi çevrelerin sevdiği konuları daha çok tartışıyoruz.
Aslında yanlışın büyüğünü yapıyoruz...