1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu seçimde de kural değişmedi

Daha önce de benzeri yazılar yazdık biliyoruz...
Ama, aradan yıllar geçse de siyasette, özellikle de aday belirlemede bazı kurallar değişmiyor.
Nasıl mı? Anlatalım...
Öncelikle şunu söylemekte yarar var.
Siyasete atılan insanların bazıları, siyasetin Eskişehir'de yapıldığını zannediyor.
-"Eskişehir'de güçlü olursam, benim işim olur" diye düşünüyor.
O yüzden...
Parasını ve zamanını Eskişehir'de harcayıp, kafasına koyduğu hedefe ulaşabilmek için.
Parti delegasyonu ve teşkilat yönetimlerine sahip olmakla aday olduğu koltuğa ulaşacağını zannediyor.
Ancak...
Bazıları da, siyasetin Ankara'da yapıldığını biliyor.
Karar merci olarak Ankara'daki parti yöneticilerinin etkili olduğunun farkına varıyor.
O nedenle, Şehirde çok vakit kaybetmiyor.
Delegeymiş, parti yöneticisiymiş boş veriyor.
İşte bu yüzdendir ki:
Siyasetin Eskişehir'de yapıldığını zannedenlerin neredeyse tamamına yakını,bugüne kadar ne aday olabildiler, ne de bu gidişle aday olabilecekler.
Çünkü pek çoğu Eskişehir'de bu yolla hiçbir şey olamadılar.
Hem de...
Delegelerin ve üyelerin tamamına yakınının desteğini almalarına rağmen...
Hem de...
Parti yönetimleri yanında dimdik durmasına rağmen, hiçbir yere gelemedi bu sözünü ettiğimiz insanlar.
Halbuki...
İsmi o güne kadar hiç duyulmamış, delege ve üyelerin tanımadığı, parti yönetimlerinin karşı olduğu insanlar, tepeden inip koltuğa oturuverdiler.
Çünkü sözünü ettiğimiz bu insanlar başta da söylediğimiz gibi, siyasetin Ankara'da yapıldığını ve şekillendiğini çok iyi biliyorlardı.
O yüzden de...
Eskişehir'de vakit kaybetme yerine, Ankara'dan işi bitirdiler.
Genel Merkez binasına adeta kamp kurdular.
Genel merkez yöneticilerinin kapısının önüne yattılar adeta.
Neticede hedeflerine de ulaştılar.
O nedenle...
Bu sütunlarda hep aynı şeyi söyledik.
"Hiç boş yere Eskişehir'de zaman kaybetmeyin" dedik
"Öyle delegeymiş, yöneticilermiş, üyeymiş boşuna uğraşmayın" öğütü verdik.
"Eskişehir'de 600 delegelen olacağına, Genel merkezde genel başkan, genel başkanın kıramayacağı biri ya da bir Genel Başkan yardımcısı arkadaşın olsun yeter" diye uyarıda bulunduk
"Bize inanmıyorsanız bu güne kadar seçilen vekillerin nasıl seçildiğine bir bakın" diye yol gösterdik.
Geçtiğimiz haftalarda yapılan seçimle haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı.
Bakın Eskişehir'den seçilip Ankara'ya giden CHP,AKP ve MHP Milletvekillerine?
Hangisi ne şekilde aday olup seçilmiş?
.......

Sarıca başkan yardımcısı...
Belediyelerde görev yapan bürokratlar arasında, sayıları az da olsa belediye kökenli isimler var.
Bu isimler sayısız Belediye Başkanı ile çalışma fırsatı bulabildiği ve belediyecilik anlamında konuya son derece hakim oldukları için vazgeçilmez isimlerdir.
İyi ve akıllı Belediye Başkanları, bu isimlerden faydalanmasını bilir.
Bazıları da konuya siyaseten bakıp, bürokratın hangi belediye başkanı döneminde işe başladığından yola çıkarak bu bürokratları geri hizmete alır.
Sözde, o bürokatı kızağa almakla, siyaseten rakip partiden intikam aldığını, cezalandırdığını zanneder.
Ancak...
Belli bir süre sonra işler sarpa sarmaya başladığında, işin içinden çıkılamayınca ilk kapısı çalınan kişi, o kızağa çekilen belediye kökenli isimler olur.
İşte sözünü ettiğimiz ve sayıları iyice azalan "Belediye kökenli" tanımı yaptığımız isimlerden bir Necati Sarıca.
Odunpazarı Belediyesi'nin kuruluşundan bu güne kadar kurumda görev yapmış bir isim.
Zaman zaman hak ettiği görevleri yaptı.
Zaman zaman Belediye başkanlarının, yukarıda anlattığımız saçma sapan gerekçeleriyle geri planda tutuldu.
Konu "Gelir" olduğunda, eline su dökebilecek başka bir ikinci ismin akla gelmediği konumdaydı.
Verilen her görevi yapan ve "Belediyeci" tanımının tüm vasıflarını da üzerinde taşıyan bir isimdi.
Dün öğrendik ki, Odunpazarı Belediyesinde Başkan yardımcılığı gerevine getirilmiş Necati Sarıca.
Aslına bakacak olursanız...
Atandığı görev son derece doğru ve aynı zamanda gecikmiş bir durum.
Yine de...
Kendisine "Hayırlı olsun" dileklerimizi iletirken, bu kararı alanları da kutlamak isteriz...
......

Seçimden sonra Yılmaz Hoca'ya düşen iş...

CHP uzun aradan sonra Eskişehir'deki seçimlerden birinci parti çıktı.
Parti içinde hemen herkes, bu başarıdan kendisine pay çıkarttı.
Ancak.
CHP nin Eskişehir'de ilk kez birinci parti olması, ülke genelinde parti oyları düşerken Eskişehir'de oyların artması, CHP içindeki mücadeleye son vermediği gibi, birlik ve beraberliği de sağlamış görünmüyor.
Dahası.
Önümüzdeki aydan itibaren başlayacak olan kongerler sürecinin bu mücadeleyi daha da körükleyeceği bu günden görülüyor.
Parti içinde var olan gurupların önümüzdeki ay başlayacak olan delege seçimlerinde, mahallelerde kıran kırana bir yarışa gireceği, bu yarışın da etrafı fena şekilde kırıp dökeceği bu günden tahmin ediliyor.
Alınan seçim galibiyetinin ardından,galibiyetin sevincini dahi yaşayamadan delege seçimlerinde yaşanabilecek sıkıntılarla CHP nin Eskişehir'de adeta fabrika ayarlarına geri dönecek olması,istenebilecek son şey olsa gerek.
İşte bunun olmaması için CHP içinde hemen herkese düşen bir görev var.
En büyük görev de şüphesiz parti konumundaki Abi konumunu muhafaza eden Yılmaz Büyükerşen'e düşüyor.
Büyükerşen seçim sonuçlarının alındığı günden bu yana milletvekili seçilen isimler ile, Diğer adayları, Belediye Başkanlarını ve parti yöneticilerini toplamış değil.
Herkesi toplayıp da:
-Çocuklar iyi iş çıkarttık. Biz birlik içinde olduğumuz, birbirimize düşmediğimiz takdirde bu şehirde hep bizim başarımız konuşulur. Böyle davrandığımız müddetçe 2019 seçimlerinde herkes bir koltuk sahibi olur. Eğer bunu yapmazsak 2019 da var olan koltuklar da tehliheye girer" demişliği de yok.
Bundan sonra olur mu?
Ne diyelim?
Olursa CHP için iyi olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi