
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Bu sefer partime oy vermeyeceğim...
Seçim süreci, tozun dumana karıştığı bir dönemdir.
Bir an gelir ki, göz gözü görmez.
O nedenle...
Bu gün görünen tablo, yarın değişir. Ertesi gün belki bambaşka bir hal alır.
O yüzden...
Bundan önce 6 mahalli seçimi gazeteci gözüyle yaşamış biri olarak bu seçim sürecinde nelerin yaşanabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz...
Öncelikle...
CHP içinden Büyükerşen'e, AK parti içinden Karacan'a ve MHP içinden Çalışıcı'ya oy vermeyecek insanlar gördüğünüzde, sakın ola şaşırayım demeyin.
Çünkü bu olacak...
Yılların CHP'lisinin AK parti veya MHP adayına...
Yılların AK Partilisinin CHP ve MHP adayına...
Yine...
Yılların MHP'lisinin, AK Parti ve CHP adayına oy verdiğini hatta bizzat çalıştığını göreceksiniz.
Partilerinden Belediye Başkan aday adayı olan fakat aday yapılmayanların gizliden gizliye partisinin karşısında ki en güçlü adaya destek verdiğine de şahit olacaksınız.
Meclis üye listesinde yer alamayanların birden ortadan kaybolduğunu bizzat yaşayacaksınız bu süreçte.
Adayların almış olduğu çoğu oyu, başka parti seçmenlerinden aldığını...
Çoğu adayın kendi partisi seçmeninden oy alamadığını gözlerinizle göreceksiniz.
-"Ben sağcıyım ama bu defa sol parti adayına oy verdim"
Ya da...
-"Ben solcuyum ama bu defa sağ partinin adayına oyumu kullandım" laflarını çok sık duyacaksınız.
Yıllarca içinde bulunduğu partisinin adayına karşı görülmemiş bir muhalefet başlatanlara tanık olacak, yıllarca muhalefet ettiği partinin adayına kapı kapı çalışanları göreceksiniz.
O nedenle...
Daha süreç yeni başlıyor...
Dört ay içinde neler olacak neler ve siz bu olup bitenlere gerçekten çok şaşıracaksınız.
İşin kötüsü...
AK Parti adayına çalışan CHP ve MHP'lileri...
CHP adayına çalışan AK Partili ve MHP'lileri...
MHP adayına çalışan AK Parti ve CHP'lileri gördükçe belki buna şaşıracaksınız ama...
Kendilerini dinlediğinizde, hepsinin geçerli bir nedeni olduğuna belki de hak vereceksiniz...
Söz konusu yazıyı bir ay önce kaleme almıştık.
Daha adaylar bile doğru dürüst belli değildi yazıyı yazdığımızda.
Bugün(AK partinin iki ilçe adayı dışında) adayların büyük çoğunluğu belli.
Gelinen noktada, yılların partili isimlerinin "Bu sefer partime oy vermeyeceğim" dediğine çok şahit olmayla başladık.
Yazdıklarımızın ve söylediklerimizin ortaya çıkacağını biliyorduk ama...
Bir ay gibi kısa bir sürede olabileceğine hiç ihtimal vermemiştik.
Şöyle bir bakın etrafınıza...
CHP,AKP,MHP fark etmiyor.
-"Partime oy vermeyeceğim" diyenlerle dolu.
Üstelik...
Hepsinin geçerli de bir nedeni var...
-----------------------------
Eskişehirspor'da mali tablo...
Mesut Hoşcan, kulübün mali tablosunu açıkladı dün.
Daha doğrusu...
Bağımsız denetim şirketinin yaptığı çalışma sonrasında hazırlamış olduğu raporu sundu.
-"Kulüp chek-up'tan geçti, MR'ı çekildi" dedi kısaca.
Rakamlar hiç de hoş değil.
100 milyon liraya dayanmış bir borç var hali hazırda.
Bu borç rakamı içinde insanı hayrete düşüren harcamalar da mevcut.
Mesut Hoşcan, Mali tabloyu ortaya koydu koymasına ama.
Bu tablonun kahramanları ile ilgili ne gibi bir yönteme başvuracakları konusuna pek girmek istemedi.
-"Ben ne hakimim ne de savcı" diyerek, bir anlamda "Yapanlar Allahından bulsun" tavrı içinde olacağını gösterdi.
Bize göre de doğrusunu yaptı.
Mesut Hoşcan'ın bize göre bir başka doğrusu ise...
-"Biz de yanlış yapabiliriz. Önemli olan geçmişten ders almaktır. Biz bu mali tablo ile bu dersi aldığımızı düşünüyoruz" demesiydi.
Üstelik...
Almış olduklarını söylediği ders bir hayli pahalıya patlamış olsa da...
-------------------------------
İşin sonu nereye varacak?
Erman Gölet CHP'nin Odunpazarı aday adayıydı.
Aday olamadı.
Rivayete göre, anketten çıkmasına rağmen parti Milletvekili Kazım Kurt'u Odunpazarı Belediye Başkan adayı yaptı.
Bu durumda, aday adaylarından en fazla Erman Gölet'in mağdur olduğu konuşulmaya başlandı.
Bir anlamda...
Kazım Kurt'un adaylığı ile ortaya çıkan hoşnutsuzluğun merkezinde Erman Gölet konuşlandı.
Söylenenlere göre Erman Gölet ziyaret turuna çıkmış.
Mahalleler, ilçeler ve köylere gidecek "Verdiğiniz destek için teşekkür ederim" diyecekmiş.
İşte bu ziyaretlerin Erman Gölet'i "Bağımsız aday" olmaya zorlayacağı ifade ediliyor.
Kazım Kurt'un Odunpazarı adayı olması ve seçimin kazanılması halinde Erman Gölet'e CHP içinde siyaset yapma şansı kalmayacağı gerçeği ise, Gölet'in Bağımsız adaylığa her geçen gün daha da yaklaştığını ortaya koyuyor.
Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
-----------------------------
Böylede bir durum var...
CHP İl Başkanı Nihat Çuhadar, "Odunpazarı adaylığı konusunda anket sonucu uygulanmazsa istifa ederim" demişti.
Anket sonucu uygulanmayıp, Odunpazarı adayı olarak Kazım Kurt ismi açıklanınca da istifa etti.
Şimdilerde ise Nihat Çuhadar'ın görevine geri döneceği konuşuluyor.
Ancak...
Söylenenlere bakılırsa,.Nihat Çuhadar'ın istifası zaten kabul edilmediği konuşuluyor.
Örgütten sorumlu Genel Başkan yardımcısı Adnan Keskin'in, Nihat Çuhadar'ın istifasını yırtıp attığı ifade ediliyor.
Her e kadar istifa tek taraflı da olsa...
-"İstifa kabul edilmediğine göre Nihat Çuhadar halen Eskişehir'de CHP il başkanıdır" deniliyor.
Sizin anlayacağınız...
CHP de böylesine de bir olay var. Bilginize...
-------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yaş konusunda bir hayli yol aldıklarının farkında olan karı-koca; ev yaşantılarında birçok küçük unutkanlığın başladığını kabullenirler. Bunun tehlikeli olabileceğinden korkarlar. Örneğin, ocağı kapatmayı unutmaları yangın çıkmasına neden olabilir. Bu yüzden yardım almak için bir psikoloğa gitmeye karar verirler.
Psikolog onların yaşındaki insanların pek çoğunun küçük hatırlatıcı notlar alarak bu sorunu azalttığını anlatır. Yaşlı çift bu öneriyi çok hoş bulur ve psikoloğun ofisinden ayrılıp, eve dönerler. Kadın oturduğu koltuktan ayaktaki eşine seslenir:
- Hayatım, mutfaktan bana bir tabak dondurma getirir misin? Unutmaman için istersen not al!
- Saçma, bir tabak dondurmayı hatırlayabilirim.
- Peki, üzerine biraz da çilek istiyorum. İstersen not al!
- Gerek yok! Bir tabak dondurma, üzerine çilek. Hatırlayabilirim.
- Tatlım, yalnız üzerine biraz da krema istiyorum. Şimdi yazsan iyi olur. Unutacaksın!.
- Şimdi geliyorum. Hafızam o kadar da kötü değil.
Adam mutfağın kapısını kapatır. Kadın biraz sonra adamın dolaptan çıkardığı tencere, tava seslerini duyar. Kocası on beş dakika sonra odaya girer, karısına doğru yürür ve bir tabakta pişmiş et ve yumurtayı uzatır. Kadın önce tabağa, sonra kocasına bakar:
- Hey!.. Tostlar nerede?