Kültür ve Turizm Bakanlığı, yatırım ve işletmeler genel müdürlüğünün yayınladığı konaklama istatistikleri var.

Turizmde ileriye doğru adımlar atan bir kentte yaşadığımıdan dolayı zaman zaman bakma gereği duyarım.

“Ne kadar turist gelmiş?

Bu turistlerin ne kadarı yabancı?

Gelenler Eskişehir’de gecelemiş mi?

Konakladıysa, gün sayısı ne kadar?” gibi soruların yanıtlarını ararım.

+++

Yeni istatistikler yani  2020 rakamları ise, Eskişehir’in bu konuda ne yapması gerektiğini bir kez daha net biçimde önümüze koyuyor.

Yıllardır söylemekten dilimizde tüy biten “termal turizm”söylemleri her ayki istatistikte de ortaya çıkıyor.

Aslında tesislere giriş yapan turist sayımız fena değil ama ortalama kalış sayısı çok düşük.

örneğin;

Tesislerde turistlerin ortalama kalış süreleri;

Eskişehir’de 1,45 gün.

Afyonkarahisar’da 2,40 gün.

Kütahya’da 1.81 gün.

Ocak 2020'de tesislere geliş sayısına bakalım bir de;

Eskişehir’de 36.186 kişi.

Afyonkarahisar’da 60.793 kişi.

Yerli turist sayısında bile, Afyonkarahisar’dan malesef fark yemeye devam ediyoruz!

+++

Söyleyeceğim şu;

“Şu şehrin kaynaklarını yıllardır kullanıp, para kazanmak yerine birbirimize pranga olduk!”

Dünya Sağlık örgütü’nün bile “bire bire kriterlere uygun” dediği Kızılinler’in sıcak suyunu hep birlikte boşa akıtmaya devam ediyoruz.

Ne bu konuda adım atanlara omuz veriyoruz;

Ne de bu işin siyasi ve bürokratik kısmı için kılımızı kıpırdatıyoruz.

Tipik bir Eskişehir sendromu işte…

“Ben yapmıyorsam, diğeri de yapmasın, hatta kimse yapmasın!” mantığı.

+++

Neredeyse her konuda önümüze çıkan bu hastalık, termal konusunda da dağ gibi önümüzde duruyor.

 “Virüs salgını yüzünden karantinaya giren Eskişehir’de korona atlatıldıktan sonra;

Birde bu hastalığı yenmek için ayrıca bir karantina yapılmalı”diye aklımızdan geçirmiyor değiliz hani…

öyle ya;

Neden bu şehirde ileri doğru bir adım atan birisi ceketinden tutulup çekilir?

Neden hemşehricilik bilinci yerine, bencillik öne çıkar?

Neden bu şehrin bilinen, tanınmış tek bir bürokratı dahi yoktur?

Neden Ankara’da bu şehrin sözü geçmez?

İşte tüm bunların çözüleceği yeni bir karantina yapılsa iyi olmaz mı?

Hani sosyal medyada karantina evleri dolaşıyor, her eve farklı, birbirine zıt isimler konulup “Evinizi seçin” deniliyor ya…

İşte bizim karantina evi tercihimiz, bu şehrin yönetici, başkan, STK ve bürokratlarının aynı masa etrafında buluştuğu bir evden yanadır…

+++

Turist sayısından, termal turizmden söz ederken lafı nereye getirdik.

Neyse uzatmayalım…

“Şehircilikte asla kıyaslanamayacak iki şehirden çok daha üstün olanı;

Turizm sektöründe diğerinden fark yiyorsa;

Suyu daha kaliteli ve termal turizme uygun olan şehir, diğer şehre göre yarı yarıya turist alıyorsa;

Ortada büyük bir sorun var demektir!”

Ve bu sorun, tüm şehrin ortak sorunudur.

Ya bir gün gelecek bu hastalığı hep birlikte ortadan kaldıracağız…

Ya da ekonomik kaynakları komşu kentlerin tüketmesine ve daha da zenginleşmelerine seyirci kalacağız…

NOT; Bu yazıya ilave etmeden olmaz.

Ne zaman benzer bir yazı yazsak, umutsuzca bitirirdik…

Ancak bu kez durum farklı gibi!

Yeni kurulan Eskişehir İş Konseyi’nin sözünü ettiğimiz kentin eksikliklerini hızlıca kapatmasını umut ediyoruz.

Şu bir gerçek ki, bu şehir birlikte hareket ettiği zaman ne yol, ne uçak sorunu kalır, ne de termal turizm meselesi…

O yüzden söz konusu konsey bu şehrin geleceğinin kaderi olabilir.

Sıkıca takip etmeyi sürdüreceğiz…