Yaklaşan mahalli seçimlerde hemen herkesin dileği, sol'un birlikte hareket etmesi.
Böyle düşünenler;
-"AKP kazanmasın" dan hareket ederek, böylesine bir temennide bulunuyor.
Dahası...
Bu istek doğrultusunda yapılan olumlu girişimler de var.
Örneğin, CHP'nin Ankara Büyükşehir belediye Başkan adaylığına SHP lideri Murat Karayalçın'ı aday göstermesi.
Daha ortada hiçbir kesin karar olmamasına rağmen, Karayalçın'ın CHP listesinden aday gösterileceği söylentisi bile, Sol'un birleşmesi temennisinde olan insanları heyecanlandırıyor.
İşte böylesine bir ortamda DSP Genel Başkanı Sezi Sezer bakın çıkmış ne diyor;
-"Karayalçın bağımsız aday olsun, destekleyelim"
Yani...
"CHP'nin adayı olduğu için desteklemeyiz" demek istiyor.
Bu şu anlama gelir...
-"AKP kazansın ama, varsın biz CHP adayını desteklemeyelim"
Sormak lazım?
Böyle bir anlayışın mantıklı hangi yönü var.
Sen, yüzde 1,5 oy almış bir partisin.
O yüzde 1,5 oyun, zaten yüzde 1'ini Eskişehir ile Ordu belediye başkanlarının kişilikleri sayesinde almışın.
Ondan sonra kalkıp, böyle konuşuyorsun.
Şimdi mahalli seçimler geliyor.
Senin partinin oylarının yarışından fazlasını alan iki belediye Başkanın yeniden aday.
Şimdi CHP çıkıp;
-"O belediye başkanları bağımsız aday olsunlar, destekleyelim" dese ne olacak?
Elindeki iki belediye Başkanlığı da gidecek...
Bu DSP Genel başkanı Zeki Sezer gerçekten anlaşılması zor bir adam...
Neymiş...
Milletvekili genel seçiminde CHP ile işbirliği yapılmış, bunun neticesinin alınmadığı görülmüş...
Yahu sen o işbirliği sonucunda meclise 8 tane adam soktun...
Dünyanın neresinde yüzde 1,5 luk parti meclise 8 tane adam soktu ki?
Bu gün Eskişehir ve Ordu belediye Başkanları gitsin...
Partinin esemesi okunmayacak...
Bunun farkında bile değil...